Emine Erdoğan ilk kez röportaj verdi

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Mısır'ın ünlü kadın dergisi Nisf el-Dünya'ya röportaj verdi. Emel Fawzi adlı muhabirin sorularını yanıtlayan Emine Erdoğan, verdiği röportajla Arap medyasında hayranlık uyandırdı.

Emine Erdoğan ilk kez röportaj verdi
Emine Erdoğan ilk kez röportaj verdi
GİRİŞ 20.02.2013 11:25 GÜNCELLEME 20.02.2013 16:16
Bu Habere 7 Yorum Yapılmış

Dergi, röportajın giriş kısmında Emine Erdoğan için, "En iyi kadın 'Emine'... Kendisi de ismi gibi..." ifadelerini kulanırken "Bizim gibi ülkelerde bu tip eşlere neden rastlanmıyor?" sorusunu da gündeme getirdi.

Yıllardır tüm röportaj tekliflerini geri çeviren Emine Erdoğan, ilk kez Mısır'ın ünlü kadın dergisi Nisf el-Dünya'ya konuştu. Emel Fawzi adlı muhabirin sorularını yanıtlayan Emine Erdoğan, kadın hakları konusunda hayli çarpıcı tespitlerde bulundu.

İşte o röportaj:

"BİZDE NEDEN YOK?"

En iyi kadın 'Emine'... Kendisi de ismi gibi...

Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan... Myanmar'ı ziyaret ettiğinde milyonlarca insanın önünde duygulanıp gözyaşlarını tutamayan bu kadın, bir soruyu gündeme getirmiş oldu: Bizim gibi ülkelerde bu tip eşlere neden rastlanmıyor? Şimdiye dek siyaset sahnesinde ya gölge eş modeli gördük ya da kocaları gibi despot ve kontrolcü kadınlar.

Eşini seven, ona inanan ve destekleyen, ülkesinin katı kurallarına meydan okuyan, başörtüsünü takan, o zamanın kanunlarına göre başörtülerini çıkarmaları gerekince kızlarını eğitim için yurtdışına gönderen bir kadın. Emine Erdoğan, eşinin hükümete ayak bastığı andan beri kalbinde kendi milletinin ve İslam aleminin endişelerini taşıyor. Ama ülkesinin siyasi işlerine müdahale etmeden...

Onunla, Arap dünyasının ilk basılı dergisinde belki de Ortadoğu'nun ilk röportajını yaptık. Mısır olaylarını, Arap devrimlerini, Türk kadınını konuştuk.

"TÜRK KADINI ADALETSİZLİKTEN MUZDARİP"

Türk kadınından başlayalım, bizler Türk dizilerine tutkuyla bağlandık, kültürel olarak yakınız, birçok örf ve adetimiz benziyor. Şunu öğrenmek istiyoruz: Türk kadınının toplumdaki pozisyonu ve en önemli sorunu nedir?

Öncelikle Mısır'ın en önemli kadın dergisine başarılar diler ve Mısır'daki bütün kardeşlerime sevgilerimi sunmak isterim. Türk kadını bütün dünyadaki kadınlar gibi aslında. Sosyal problemler aynı. Mesela eğitim ve sağlık standartlarının düzeyini yükseltmek, eşitlik, tüm alanlarda eşit fırsatlar... Türk kadını da adet, gelenek ve görenek adı altında adaletsizlikten muzdarip.

Ama biz Türkiye'de kadınların eşitlik hareketlerinde çok aktif olduğunu biliyoruz, bu yönden sonuç elde edilemedi mi?

Evet, çok önemli kadın hakları reformları yapıldı. Kadın erkek eşitliği, yasal ve anayasal koruma altında. Ve kadına karşı şiddeti önlemek ve cezalandırmak için güçlü yasalar konuldu. Kadınların iş dünyasında daha aktif olmaları için ve iş hayatına katılmalarını sağlamak için krediler ve ikramiyeler uygulanıyor.

"KADINLAR İNİSİYATİFİ ELİNE ALMALI"

Geçmiş yıllarda Türk kadınlarının eğitimi için birçok kampanya yaptınız. Gerçekten bu tür kampanyalar verimli oldu mu?

Türkiye'de kadınların eğitim düzeyini yükseltmek için özellikle çok çaba harcanıyor. Kız çocuklarının okula gitme oranının % 97'ye ulaşmış olmasından gurur duyuyoruz. Benim bizzat yürüttüğüm ülkenin her yerindeki kampanyalar, son on yıl içinde, yaptığımız teşviklerle kırsal kesimlerde yaşayan binlerce genç kızın eğitilmesine sebep oldu. Ve çok sayıda yaşlı kadın okuma yazma programlarına katılarak okuma yazma öğrendi. Kadınların siyasi alanda, kamu hizmetlerinde ve hükümet organlarında temsil oranı giderek artıyor.
Ancak kadınlar inisiyatifi kendi ellerine almalı. Böylece sorunlar çok daha hızlı çözülür ve gelecek için şansımız ve umutlarımız artar.

Çağırınız sadece Türk kadınına değil, tüm dünyada kadınlarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyorsunuz...
Biz aslında kadın sorunlarını yerel veya küresel meseleler diye ayırmıyoruz. Tüm dünyadaki kadınların ortak sorunları var ve biz bu sorunların kolektif eylem yoluyla daha kolay çözülebileceğine inanıyoruz. Bu bağlamda, Türk ve Mısırlı kadınlar arasında bu tür yakın ilişkiler olmasını bekliyoruz, ortak sorunlarımızın çözümünde bizim dayanışmamız ve yakın işbirliği yapmamız çok önemli.

"ARAPLARLA AYNI ELİN PARMAKLARI GİBİYİZ"

Önümüzdeki dönemde Türk-Arap ilişkilerinde bir patlama yaşanacak mı sizce?

Türkler ve Araplar birçok bakımdan benzerlikler taşıyor. Tarihi, kültürel , dini ve etik bağlarımız var. Hatta dilimizin farklı olmasına ve farklı ülkelerde yaşamamıza rağmen birbirimize çok yakın, bir elin parmakları gibiyiz. Bizler akrabayız ve komşuyuz. Ne yazık ki, uzun yıllar aramızda bazı engeller oluştu. Son zamanda bu engellerin kaldırılması ve halkların yakınlaşması çok sevindirici. Bölgedeki halkların birleşmesi için Türkiye çok istekli .

Bu yakınlaşmada Arap devrimleri ve özellikle Mısır devriminin payı olduğuna inanıyor musunuz?
Mısır'da gerçekleşen devrim Türk vatandaşlarını çok mutlu etti. Yoğun işbirliği için önümüzü açtı. Türkiye ve Mısır bölgede çok güçlü ve etkili iki ülke. Türkiye ve Mısır arasındaki işbirliğinin, bölgedeki sorunların birçoğunu çözeceğini, barış, refah ve huzur sağlayacağını ve diğer ülkeler için bir ilham kaynağı olacağını düşünüyorum.

Mısır'ı iki kere devrimden sonra ziyaret ettiniz. Gelişmeler hakkında ne yorum yaparsınız?
Mısır gördüğüm kadarıyla 'Dünyanın Anası' lakabını hak etmiştir. Tarihiyle ve kültürel medeniyetiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Devrimden sonra Mısır zor durumlarla karşılaşsa da Mısır halkı bu sınavı başarıyla atlatacak, bu zorlukların üstesinden gelecektir. Biz Türkiye'de Mısır'daki gelişmeleri yakından izliyoruz. Ümidimiz bu pozitif değişim devam eder ve çatışmaları geçmişte bırakır ve Mısır dünyada hak ettiği noktaya ulaşır.

"SURİYE HALKINI DESTEKLİYORUZ"

Yemen, Tunus ve Suriye... Genel Arap Baharı devrimleri için vizyonunuz nedir?

Biz hangi ülke olursa olsun büyük bir ilgi ve dikkat ile bölgedeki bütün Arap uyanışlarını takip ediyoruz. Halkların meşru insani isteklerini destekliyoruz. Daha iyi bir yaşam için ayaktalar. Ne yazık ki, yıllarca bu bölgedeki kardeşlerimiz hükümetlerin zulmü ile ezildi. Bugün bu baskıcı rejimler halkın özgür iradesi ile değiştirildi. Biz Suriye halkına da destek veriyoruz. Daha önce dostluk bağlarımıza rağmen Esma Esad'ın sessizliğini eleştirmiştim. Türkiye insani yaşam için mücadele eden tüm kardeşlerimize yardımcı olmaya devam edecektir..

"BÜTÜN DÜNYA FİLİSTİN'İ BIRAKSA DA BİZ BIRAKMAYIZ"

Myanmar'ı ziyaret ettiniz ve milyonlarca insanın önünde duygulandınız ve gözyaşı döktünüz. Gazze'ye gittiniz, desteklediniz ve çeşitli toplantılara katıldınız. Sizce Müslüman kadınlar Müslüman dünyadaki ezilen toplumları savunmak için neler yapmalı?

Trajedilere duyarsız kalmamalıyız. Ne yazık ki bu insanlık dışı ve utanç verici operasyonlara uluslararası toplum duyarsız. Ben Filistin'in gelişmelerini yakından takip ediyorum. Özellikle Gazze'yi. Dört yıl önce gerçekleşen katliamda bin 500 insan öldüğünden bu yana Gazze'ye yardım gönderiyoruz. Ben şahsen yardım teslimatında çalışıyorum, birçok dost ülkenin lider eşleriyle Filistin için çeşitli etkinlikler düzenledik. Bütün dünya Filistin'i ve Gazze'yi bıraksa da biz onları terketmeyiz ve yalnız bırakmayız. Gazze'yi hapishanesinden kurtarmaya çalışacağız. Myanmar'da da çok duygulandım ve üzüldüm. Özellikle kadınlara ve çocuklara karşı yapılan zulme şiddetle karşıyım..

Son söz olarak ne söylemek istersiniz?

Sizlere teşekkür ederim. Mısır kadınlarının devrimdeki ve genel olarak toplumdaki rollerine hayranlık duyduğumu belirtmek isterim ve hepsine sevgi ve saygılarımı sunarım.

Çeviren: MBC.COM Muhabiri Abir Zaki

YORUMLAR 7
  • Milli Kurtuluş 11 yıl önce Şikayet Et
    sabr, erdoğan. Ne demek çok hasret kaldıysan istifa et. Adam eşini yanına istemekle suçmu işliyor yüz karası bir işmi yapıyor. Eşi çoluğu çocuğu olmadan bir insan nasıl verimli çalışacak. Geride kalanları düşünmekten hangi öğrencisiyle ilgilenecek. Adam doğu ilinde öğretmenlik yapmak istemiyorum demiyor ki Ailemi yanıma alamıyorum diyor. Belkide o kardeşimizin aileside başka bir yerde öğretmen. Bilip bilmeden ahkam kesiyorsun. Sen ne iş yapıyorsunda ne idealisliği yapıyorsunda akıl veriyorsun. Bir sorun varsa çözülmesi gerekiyorsa çözülmeli senin gibi işine gelmiyorsa istifa et kardeşim diyen birinin başbakanıda ananıda al git diyen biri olur.
    Cevapla
  • sabri erdoğan 11 yıl önce Şikayet Et
    anadolubeyi. Doğu illerine tahininiz çıktığında eşlerinizi alıp gitmiyorsunuz ondan sonra hasret kaldık. Sen gitmezsem ben gitmezsem kim gidecek oraya. Kim oradaki yavrulara eğitim verecek. Öğretmenlik kutsal bir meslektir ve meşekatli bir meslektir. Sırf devlete sırtımı yaslıyayim yarım gün çalışayim mantalitesiyle öğretmen olunuyorsa olmayın. Bize idealist öğretmenler lazım. Bu toplumu bilinçlendirecek ve ayağa kaldıracak Öğretmenlere ihtiyacımız var. Eğer .çok hasret kaldıysan sevdiklerine istifa et kimse silah dayamıyor alnına.
    Cevapla
  • anadolubeyi 11 yıl önce Şikayet Et
    CENGAVER'İN MESAJINA DİKKAT!. Kurumlarda adalet denen hiçbir şey yok. Aileler parçalanmış, insanlar arasında ayırım yapılıyor, adamı olanlar kayrılıyor, buna tevessül etmeyenler sürünüyor. Atama ve tayinlerde zerre kadar adalet yok. Hazırlanan yönetmelikler tamamen üst düzey yöneticilerin inisiyatifine göre dizayn edilmiş. Tayin dönemi diye aylar belirlenmiş, o aylar geldiğinde tayin isteyecek il bulamıyorsun neden çünkü o güne kadar o boşluklar kapatılıyor. 2 Yıllığına geldiğim doğu nasıl oluyor da 5 yıla çıkıyor, kararı siz verin. Çocuklarımız ve sevenlerimize hasret gittik. Yazıktır günahtır. Arapları, Suriyeliler düşünelim, onları koruyalım ama önce kendi içimizde adaleti sağlayalım. Allah Peygamber aşkına, üst düzey yöneticilere hak hukuk ve adalet konusunda eğitim verilsin. Bunlara "Ben yaptım oldu" mantığı ile değil adaletle hükmetmelerini öğretin. Lütfen bu çığlığı duyun artık, Allah Aşkına duyun artık..
    Cevapla
  • CENGAVER 11 yıl önce Şikayet Et
    Sayın Erdoğan ACİLEN Aile Bütünlüğünü Parçalayan Kurumlara bir el atın isterseniz !. Pek çok kurumda başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere Aile Bütünlükleri paramparça edilmiş, çocukları ortada mağdur edilmiş durumdadır, hiç bir araştırma yapılmadan direk merkezdekilerin ben yaptım oldu anlayışı ile mağduriyetler dinlenmeden, sorunlara çözüm üretilmeden kafalarına göre terör estiriyorlar, ondan sonra kimseye 3 çocuk 5 çocuk yapın denilmesin, bu resmen bir zulümdür, ahtır, bedduadır, Evde hastası olan, hamile olan, bakacak kimsesi olmayan, küçük çocukları olan, eşi nöbetli işlerde çalışanlar hiç bir şekilde evinden ve ailesinden uzak mesafelere görevlendirilmemeliler.
    Cevapla
  • Muhammed Emin Kartal 11 yıl önce Şikayet Et
    emine erdoğanda bu röpörtajda. kadın erkek eşitliğinden bahsediyor... yahu kuran söylüyor kadınla erkeğin eşit olmadıklarını... ne diyeyim Emine Erdoğan şaşırtmadı...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
MSB kaynakları: (İsrail-İran gerilimi) Muhtemel gelişmelere yönelik tüm tedbirler alındı
Fenerbahçe-Olympiakos! Muhtemel 11'ler