Allah'ın belası mikrop MRSA

Son olarak Veysel Atasoy'u kurban verdiğimiz MRSA'yı Dr. Küçükel, 'Tüm antibiyotiklere dirençli Allah'ın belası bir mikrop' diye tanımlıyor. İşte Atasoy'un hastalığınının seyri ve MRSA'nın diğer kurbanları:

Allah'ın belası mikrop MRSA
Allah'ın belası mikrop MRSA
GİRİŞ 24.08.2004 14:20 GÜNCELLEME 24.08.2004 14:20

Bugün hayata veda eden ANAP kurucuları arasında yer alan, Ulaştırma, Devlet ve Enerji bakanlıkları görevinde bulunan Veysel Atasoy, basit bir müdahale ile bulaşan MRSA adlı bakterinin kurbanı oldu.



MRSA'nın oluşturduğu enfeksiyon nedeniyle hayata veda eden Atasoy'un tedavisini yapan, eski Milletvekili Dr. Ahmet Küçükel, 'Tüm antibiyotiklere dirençli Allah'ın belası bir mikrop' tanımını yaptı.



KARACİĞERİ İFLAS ETTİ



13 Ağustos tarihinde Sabah gazetesine yaptığı açıklamada Veysel Atasoy'un kendilerine, 'septik şok durumunda' getirildiğini bildiren Prof. Arslan, eski bakanın vücudunda, bir organizmaya bağlı olarak başta karaciğer ve böbrek olmak üzere birkaç sistemin iflas ettiğinin saptandığını söyledi.



ŞİKAYETİ SIRT AĞRISIYDI



Sırtında duyduğu bir ağrı nedeniyle 45 gün önce Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne giden Atasoy'un, ölümcül yolculuğu da burada başladı. Doktorlar tarafından akciğer filmi çekilen Atasoy'un akciğer zarında kalınlaşma ve az miktarda sıvı birikimi saptandı. Antibiyotik tedavisi uygulayarak sonucu gözlemlemeyi planlayan doktorlar, daha ciddi bir rahatsızlık olma olasılığına karşılık biyopsi yapmayı kararlaştırdılar.



HASTANEDE PANİK



Ancak, Veysel Atasoy, 15 gün sonra rahatsızlandı. Eşi Işın Atasoy ve kız kardeşi tarafından Özel Güven Hastanesi'ne götürülen Atasoy'un burada yapılan incelemesinde sıvı alınan bölgede iltihaplanma saptandı. Enfeksiyona neden olan bakterinin MRSA olduğu anlaşılınca, Güven Hastanesi de tam bir panik tavası yaşadı. Burada uygulanan özel tedavi sonuç vermeyince Atasoy, yaklaşık 10 gün önce Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi'ne kaldırıldı. Güven Hastanesi'nin Başhekimi Ahmet Küçükel, Atasoy'un eşi tarafından kendilerine getirildiğini belirterek, 'Arkadaşım da olduğu için üzüntüm çok büyük. Çok dirençli bir enfeksiyona yakalanmış. Her türlü antibiyotiğe direnç gösteren grampozitif bir bakteri' demişti. 'Bizden ayrıldığında böbrek ve karaciğerde organ bozukluğu yoktu. Eşi ve kız kardeşi İbni Sina Hastanesi'ne götürmek istediklerini söylediler.'



Küçükel, İbni Sina Hastanesi'nde vefat eden Atasoy'a özel bir tedavi uygulandığını belirterek, şu bilgileri vermişti: 'Bildiğim kadarıyla orada da ailenin izniyle bir ilaç verdiler. Ama o da çare olmadı.'



Dr. Küçükel, 'Gazi'nin de tüm imkanları seferber edildi bunu bir ihmal olarak görmüyorum' dedi. Küçükel, durumu kritik seyreden Atasoy'un kurtulma şansının çok zayıf olduğunu sözlerine eklemişti.



GAZİ REDDETMİŞTİ



Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedef Tunaoğlu ise iddialar üzerine bir açıklama yaparak. Atasoy'un hastanede kaldığı süre içinde enfeksiyona yol açan bir bakteriye rastlanmadığı ve MRSA'ya yakalanan başka bir hastanın da serviste bulunmadığı bildirmişti.



Atasoy'un ameliyatının steril bir ortamda yapıldığı belirtilen açıklamada, 'Eğer steril bir ortamda yapılmadığı iddia edilirse ameliyat sonrası cerrahi alan enfeksiyonlarında hastane genelinde bir artış olması gerekirdi' denilmişti.



MRSA Stafilokok Kurbanları



Prof. Üstün Korugan

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinoloji- Metabolizma ve Diyabet Bili Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Üstün Korugan, kalp kapakçığına yerleşen stafilokok bakterisi nedeniyle geçtiğimiz Haziran ayında yaşama veda etmişti.



Yavuz Saatçi

CHP'li Yalova Belediye Meclis Üyesi Yavuz Saatçi tatile çıkmadan önce chekup yaptırmak için gittiği hastanede ilaçlı MR çektirmlek için yapılan iğne sonucu stafilokok bakterisini kaptı. Bir süre yoğun bakımda kaldıktan sonra geçtiğimiz ay hayatını kaybetti.



Onat Kutlar

The Marmara Oteli'nin pastanesinde 30 Aralık 1994'te patlayan bomba sonucu ağır yaralanan yazar Onat Kutlar, tedavi altına alındı. Ancak bir süre sonra yaşamını kaybetti. Kutlar'ın ölümünde iç organların iflas ettiği ve buna MRSA'nın neden olduğu şüphesi vardı.



NEDİR BU MRSA



Hastanelerde hijyen sorunuyla ortaya çıkan stafilokok bakterisi tıbbın gizli ama en büyük sorunu. antibiyotiğe dirençli MRSA tipi hastayı 4- 5 günde öldürüyor.



Hastanelerde hijyen sorunuyla ortaya çıkan stafilokok bakterisi tıbbın gizli ama en büyük sorunu. Bakterinin antibiyotiğe dirençli MRSA tipi hastayı 4- 5 günde ölüme götürüyor.



Organları bir anda çökertiyor



Hastaneye tedavi, checkup ya da ameliyat için gidenleri tehdit eden bakteri kolayca vücuda giriyor. Bağışıklık sistemi zayıflayınca en hayati organları çökertiyor.



ABD'de her yıl iki milyon vaka



ABD'de yılda böyle iki milyon vaka yaşanıyor. Bu, kanser vakalarından bile fazla. Bakterinin Türkiye'de yol açtığı tahribat da her yıl artıyor.



Önce kana sonra beyne



Bakteri ilk gün ateş yapıyor, her 20 dakikada 2 kat çoğalıyor. 3'üncü günde kanı teslim alıyor. 4'üncü günden sonra beyne sıçrayıp bitkisel hayata sokuyor.



Açık yarayı hedef alıyor



Mikrobiyolog Aygün uyarıyor: 'Hastane personeli ellerini sık sık yıkamalı. Enfeksiyon hastaları izole edilmeli. Açık yaralar uygun şekilde temizlenmeli.'



TEDAVİSİ BULUNAMADI



Bu tehlike bugüne kadar tıp biliminin aşısını dahi geliştiremediği bu bakterinin iki tipi var. Biri her türlü antibiyotiğe, hatta penisilin'e bile dayanıklı. MRSA (Meticilin Resistance Staphylococcus Aeros) adı verilen bu bakteri türü ölümcül etkide. Kaliforniya Bakteriyoloji Enstitüsü, insanları bu bakterinden kurtarabilecek aşıyı ancak 2006 yılında piyasaya sürebilecek. MRSA'ya karşı sadece bir tek antibiyotik kullanılıyor. O antibiyotikle bile hastanın iyileşme şansı çok yüksek değil. İkinci türün adı ise MSSA. Bu stafilokok ancak yoğun antibiyotik tedavisiyle vücuttan atılabiliyor.



AÇIK YARADAN GİRİYOR



Bakteri, insan vücuduna genellikle açık yaralardan giriyor ve girdiği vücudun bağışıklık sistemi zayıfladığında son darbeyi vuruyor. Hastaneye tedavi görmek, chekup yaptırmak ya da ameliyat için giden hastaların iç organlarına giren bu bakteri ölüme neden oluyor.



ANTİBİYOTİĞE DİRENÇLİ



Geçtiğimiz yıl Samsun'da yapılan '3. Sterilizasyon ve Dezenfeksiyon Kongresi'nde İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim görevlilerinden Prof. Dr. Nezahat Gürler'in verdiği rakamlar, bakteri ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne seriyor. Hem MRSA (İlacı bulunmayan) hem de MSSA (Antibiyotik ile tedavi edilebilen) bakterileri, en çok hastanede yaşayan mikroorganizma olarak biliniyor. Yapılan araştırmalara göre Türkiye'de bazı merkezlerde yüzde 70'lere ulaşan MRSA enfeksiyonları tespit ediliyor. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan araştırmalara göre MRSA'nın antibiyotiğe karşı direnci 1990 yılında yüzde 32 iken, 2002 yılında yüzde 39'a çıktı. Çünkü bu bakteri ne kadar çok antibiyotikle karşılaşırsa ona göre yeni direnç geliştiriyor ve böylece genel direncini artırıyor.



DÜNYADA ÇOK YAYGIN



Yapılan araştırmalara göre ABD'de yılda 2 milyon stafilokok olgusu görülüyor. Bu sayı, kanser ya da kazalar nedeniyle hastaneye yatan hasta sayısından daha fazla. 1980'li yıllarda, görülen MRSA hastalığı sayısı yüzde 5-10 iken, 1990'larda yüzde 20'lere, 2000'lerde özellikle yoğun bakım ünitelerinde yüzde 50'lere kadar yükseldi

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Hasan Öztürk yazdı: Türkiye terörle mücadelede Amerikan eksenine girer mi?
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier davetlilere döner kesti