Obezite tedavisinde ilk seçenek ameliyat değil

Memorial Antalya Hastanesi’nde düzenlenen toplantıda aşırı kilo alımının nedenleri ile tedavi yollarını masaya yatırıldı

Obezite tedavisinde ilk seçenek ameliyat değil
Obezite tedavisinde ilk seçenek ameliyat değil
GİRİŞ 22.12.2014 13:05 GÜNCELLEME 22.12.2014 13:05

Memorial Sağlık Grubu Antalya Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, kalıcı kilo kontrolünde en etkili tedavi yöntemlerinden birinin obezite cerrahisi olduğunu ancak bunun için bazı kriterler bulunduğunu söyledi. Obezite tedavisinde ilk adımın cerrahi olmadığına işaret eden Prof. Dr. Gürkan, uygun hastalarda yapılan doğru cerrahilerin, hastaları içinde bulundukları kısırdöngüden çıkardığını dile getirdi. 

Prof. Dr. Gürkan, “Obezite cerrahi işlemlerinden biri olan tüp mide ameliyatı sonrası kişiler, endokrinoloji uzmanı ve diyetisyen takibinde 3-4 ay içinde ortalama 30-40 kilo verebiliyor” dedi.  

Her obezite hastası ameliyat adayı değil 

Obezitenin ilk basamak tedavisinin cerrahi olmadığını anlatan Prof. Dr. Gürkan, hangi hastaların ameliyat için aday olduğunu şöyle anlattı: “Özellikle vücut kitle indeksi 40’ın altında olan hastalar için öncelikli tedavi, endokrinoloji uzmanı ve diyetisyen kontrolünde, yaşam stilini değiştirmesi ve düzenli olarak egzersiz yapmasından geçer. Cerrahinin yapılması gereken hasta grubu vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan hastalardır. Öncelikli basamaklardan geçmiş hastalar için önerimiz ameliyattır. 

Bazı hastalarda cerrahi çok önemli ve kaçınılmaz tedavi   

Mide küçültme ameliyatlarının da bir operasyon olduğunu ve risklerinin de bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gürkan, “Mide küçültme ameliyatları, vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan ve obezitenin yan etkilerine maruz kalan hastalarda çok önemli ve kaçınılmaz bir tedavi seçeneğidir. Bu hastaların aşırı kilolarından diyet, egzersiz gibi yöntemler ile kurtulmaları, %5-6 gibi çok düşük oranlardadır. O nedenle bu ameliyatlar bir gereklilik olarak, birçok kronik hastalığa neden olan ve hastanın yaşamını tehdit eden obeziteden ortadan kaldırılması için yapılmaya devam edecektir. Ancak hastanın güvenli bir şekilde ameliyatının gerçekleştirilmesi ve sağlığına kavuşması için şartların çok iyi belirlenmesi ve nitelikli hastanelerde yapılması gerekir” açıklaması yaptı.   

Cerrahın ve hastanenin yetkinliği başarıyı getirir 

Obezite cerrahisinde en önemli noktanın, bu ameliyatların yapıldığı kurumların bu alanda yetkin olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Gürkan, “Altyapı, teknik donanım ve kullanılacak malzemeler bakımından ameliyathanelerin yetkinliğinin yanında cerrahın ve ekibinin de tecrübesi çok önemlidir. Gerçekten obezite cerrahisi alanında deneyimi olan uzman ekipler tarafından, her hasta için uygun olan ameliyat şekli planlanarak yapıldığında, çok başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Ancak hastanın tedavisi ameliyat ile bitmemektedir.

Ameliyat sonrası da endokrinoloji uzmanı, diyetisyen ve psikiyatri uzmanından oluşan bir ekip tarafından takip edilmeli, ameliyat sonrası kilo verirken bunun sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için doğru uzmanlar tarafından yönlendirilmelidir. Yani hastanın nasıl kilo vereceği bir konsey kararı ile belirlenirken, ameliyat sonrası da yine o ekibin kontrolünde düzenli kilo kaybı sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.     

Cerrahi teknik hastaya uygun şekilde belirlenmeli 

Mide küçültme ameliyatları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Gürkan şöyle konuştu: “Tüp midenin yanında, gastrik bypass ve diğer mide küçültme ameliyatları yapılmaktadır. Ancak bu tekniklerden hangisinin yapılacağı belirlenirken, doğru hastanın seçimi çok önemlidir. Hangi hastaya hangi cerrahi tekniğin uygulanmasına, çok iyi bir planlama yapılarak karar verilmelidir. Çok ciddi bir yemek yeme alışkanlığı olan hastaya tüp mide ameliyatı yapılamaz. Bunun için başka bir yöntem tercih edilmelidir. Bir merkezin bu yöntemlerin hepsini yapabilmesi ve bu tedaviyi ihtiyacı olan hastaya göre belirleyebilmesi gereklidir.” 

Su değil kalori kilo aldırır 

“Su içsem yarıyor ifadesi, doğru bir ifade değildir” diyen Prof. Dr. Gürkan, “Kilonun oluşabilmesi kalori alımına bağlıdır. Biz bunu söyleyen hastalarımıza soruyoruz; su böreği mi, supangle mi, sufle mi? diye. Çünkü içinde su olan her şey kilo aldırabilir. Buna çok dikkat etmek lazım. Çünkü obezite kalori alımı ile ilgili bir hastalıktır ve kalori alımını düşürmediğiniz sürece de bunun tedavisini çok zor yaparsınız” ifadelerini kullandı. 

KAYNAK: DHA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Harita paylaşıldı! 45 il için peş peşe uyarılar
Kalkınma Yolu Projesi ile Türkiye-Irak ticaretinde 20 milyar dolar hedefi