Diyabetli hasta sayısı iki kat arttı

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (YBÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Türkiye Diyabet Programı Koordinatörü Prof. Dr. Bekir Çakır, diyabetin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de önemli bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini söyledi.

 "2035'te diyabetli sayısı 592 milyona ulaşacak"

Dünya Sağlık Örgütü tarafından diyabet için "epidemi" yani "salgın" ifadesi kullanıldığına dikkati çeken Çakır, "Özellikle hareketsiz yaşam ve beslenmedeki değişiklikler nedeniyle dünyada diyabet sıklığı gittikçe artmaktadır. Bu artış ülkemizde birçok ülkeye göre daha hızlı yaşanmaktadır. Uluslararası Diyabet Federasyonu verilerine göre, 2013 yılı itibari ile dünyada 382 milyon diyabetli hasta yaşamakta ve bu sayının 2035 yılında 592 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir" diye konuştu.

Dünya nüfusunun yüzde 8.3'ü diyabetli iken, yüzde 6.9'unun ise diyabet için yüksek risk oluşturan "bozulmuş glikoz toleransı" olduğuna işaret eden Çakır, "Ülkemizde de 7 milyondan fazla diyabetli hasta bulunmaktadır. Ülkemizde yapılan çalışmalara göre 12 yılda diyabet oranı yaklaşık 2 kat artarak yüzde 7.2'den 13.7'ye çıkmıştır. Ülkemizde diyabetli bireylerin yaklaşık yarısı diyabetli olduğunun farkında değil. Ayrıca diyabet ülke ekonomisi açısında da büyük yük getiriyor" ifadesini kullandı.

Sağlık harcamalarının dörtte biri diyabete

Çakır, Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, Türkiye'deki 2012 yılında diyabet ve ilişkili hastalıkların tedavisine 44 milyon lira harcandığına dikkati çekti. Çakır, diyabetin 2008 yılında toplam sağlık harcamalarının yüzde 16.4'ünü oluştururken 2012 yılında bu oranın yüzde 22.6'ya çıktığını, ülkedeki sağlık harcamalarının yaklaşık dörtte birinin diyabet ve getirdiği komplikasyonlara yapıldığını bildirdi.

Diyabetin neden olduğu hastalıklar hakkında da bilgi veren Çakır, şöyle devam etti:

"Özellikle gelişmekte olan ülkelerde diyabet körlüğe neden olan ilk üç hastalık içinde yer almaktadır. Hastalık ortaya çıktıktan 20 yıl sonra tip 1 diyabetlilerin büyük çoğunluğunda, tip 2 diyabetlilerin de yarısından fazlasında diyabete bağlı göz hasarı gelişir. Ayrıca tüm dünyada travmadan sonra ayak ve bacak kaybının en yaygın nedeni yine diyabete bağlı gelişen diyabetik ayak durumudur. Diyabetlilerin yüzde 15-20'si hayatlarının bir döneminde ayak ülseri komplikasyonu yaşamaktadır."

Çakır, koroner kalp hastalığı ve inmenin de diyabetli hastalarda normale göre 2-4 kat daha sık görüldüğünü aktararak, "Diyabetli hastaların yüzde 50'si kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir" ifadesini kullandı.

Diyabetin kronik böbrek yetersizliğine de neden olduğunu ifade eden Çakır, diyaliz ünitelerinde tedavi gören hastaların yüzde 50'sinin diyabetli olduğunu vurguladı.

Çakır, diyabetin tedavi edilebilen ve etkin yönetildiğinde normal yaşam kalitesi ve yaşam süresinin elde edilebildiği bir hastalık olduğuna değindi. Çakır, diyabet sıklığındaki artışın durdurulması ve diyabetli hastaların takip ve tedavilerinin daha sağlıklı şekilde sürdürülebilmesine katkıda bulunması amacıyla Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından yayımlanan, "Türkiye Diyabet Programı 2015-2020" kapsamında hem sağlık çalışanlarına hem de diyabetli hastalar ve risk taşıyanlara yönelik çalışmalar yapıldığını kaydetti.