Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, Samsun'da:

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'a yönelik iddiaya ilişkin, "(CHP Milletvekili Mahmut Tanal) Onurlu ol onurlu, haysiyetli ol. Bizim için evlatlarımız mahremdir. Dil uzatanın dilini de kırarız. Öyle danışman hatası diye de kusura bakma kimse kurtaramaz bu işleri" dedi.

Kılıç, Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi'ndeki AK Parti Samsun 62. Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda, konuşmasına 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutlayarak başladı.

Kılıç, 7 Haziran seçimlerinden sonra bir süreç yaşandığını anımsatarak, "Şimdi daha seçimin gecesi çıkıp da 'seçim de seçim, seçime gidiyoruz' diyenler ve her şeye 'hayır' diyenler, şimdi demokrasi havarileri kesildi. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız demokrasiye uymayan kişiler oldu. Nereden çıkarıyorsunuz bunları ya? Sizler koalisyon kurmaya muktedir oldunuz da biz 'hayır' mı dedik" ifadesini kullandı.

Türkiye'ye hizmet için bu yola çıktıklarını vurgulayan Bakan Kılıç, kişisel ikballeri ve makamların peşinde koşmadıklarını, amaçlarının hizmet olduğunu söyledi.

- Sümeyye Erdoğan'ı hedef alan iddiaya tepki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'a yönelik iddiaya tepki gösteren Bakan Kılıç, "Söylemeyecektim ama artık dayanamadım. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir milletvekili, Cumhurbaşkanımızın kızıyla ilgili yapmış olduğu alçakça, insanın onuruna yakışmayan hareketin cevabını biz hala bekliyoruz. Neymiş, danışman hatası. Siz kimi kandırıyorsunuz? Biz biliyoruz Mahmut Tanal'ın nerelerde boy gösterdiğini" diye konuştu.

Tanal'a seslenerek, "Şimdi bir yerlerden cevap verecektir bana. Cevabını kendine sakla. Önce haysiyetli ol, şerefli ol, onurlu ol" diyen Bakan Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz bu millete hizmet için yola çıktık. Şerefimizle namusumuzla görevimizi yapmaya çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız 14 yıldır bu ülkeye, bu devlete hizmet ediyor. Senin ne haddine onun ailesine dil uzatmak? Ümit ediyorum ki Cumhuriyet Halk Partisi çıkıp da bunu milletvekili adayı yapmaz, korkarım sokakta giderken insanlar 'bu arkadaş mıydı bunları söyleyen' diye kendisine böyle el uzatabilirler, dikkatli olsun. Öyle her yere gidip de atlamak, hoplamak, zıplamak, bariyerlerin üstüne atlayıp da ondan sonra 'cicim cicim, ah oramı acıttım' diye gezerek olmuyor bu işler. Onurlu ol onurlu, haysiyetli ol. Bizim için evlatlarımız mahremdir. Dil uzatanın dilini de kırarız. Öyle danışman hatası diye de kusura bakma kimse kurtaramaz bu işleri."

- "Bize akıl vermeyin"

Kılıç, Almanya İçişleri Bakanı'nın, Türkiye'de birtakım göçmen kampları kurulması yönündeki açıklamalarını da değerlendirerek, "Ben de buradan Sayın Bakana selam ediyorum. Siz lütfen Almanya'daki, şu andaki mevcut göçmenlerimizin hayatlarını en iyi şekilde, demokratik olarak yaşamaları için önlemleri alın, oradaki camilerin kundaklanmaması için gerekli önlemleri alın, Neonazilerden ve ırkçılardan, ülkenizde olan göçmen kökenli, hem Türk hem başka ülke vatandaşları, Alman vatandaşlarının zarar görmemesi için gerekli önlemleri alın, gerisini bize bırakın. Biz 1,5 milyon Suriyeli kardeşimizi ülkemizde en iyi şekilde barındırarak gerekli önlemlerimizi almış ve bunu yapan bir ülkeyiz. Bize lütfen bu tip akılları vermeyin" dedi.

- "DAEŞ terör örgütüdür"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, DAEŞ'in bir terör örgütü olduğunu defalarca söylemesine rağmen bazı yabancı gazetelerde, sözlü ve yazılı internet medyasında, "Türkiye'de DAEŞ'in isimlendirilmediği, terör örgütü olarak adlandırılmadığı" yönünde algıların dile getirildiğini aktaran Bakan Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türkiye Cumhuriyeti'nin kabinesinin bir üyesi olarak söylüyorum, DAEŞ terör örgütüdür. Ha duymuyorsanız eğer orada, bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde terör listesine alınan bir örgüttür. Bizim terörle aramızda bir ilişki olamaz. Bunu artık lütfen anlayın. Bunu artık görün. Herhalde bunu o yabancı basın mensupları alırlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bunlarla mücadele halindedir. Vatandaşımızı kaçıran, öldüren bu terör örgütüyle bizim ne işimiz olabilir? İftira atmayın artık. Algı operasyonu yapmayın. Türkiye Cumhuriyeti devleti hiçbir terör örgütü ile işbirliği yapmaz. Dolayısıyla sizden isteğimiz PKK terör örgütüyle oturup işbirliği yapmayın."

Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.