Çocukları için her şeyi yaptılar ama...

Şanlıurfa’da 4 yıl önce hayatlarını birleştiren genç çift, 3 yaşındaki hasta kız çocuklarının iyileşmesi için tüm birikimini harcadı, ev eşyalarını sattı. Şimdilerde komşuların yardımıyla geçinen aile, çocuklarının tedavi olup sağlığına kavuşması için yardım bekliyor.

Haliliye ilçesi Ahmet Yesevi Mahallesi’nde iki odalı bir evde kiracı olarak yaşayan Abdulkadir Demir (27), dört yıl önce akrabası Sibel Demir (24) ile hayatını birleştirdi. Genç çift evlendikten sonra iş için Bursa’ya taşındı. Burada Ecrin Melek adında bir kız çocukları dünyaya geldi. Çift, daha önce doktorların ‘yaşayamaz’ dedikleri çocukları doğduğunda, kafatasının arka kısmında beyindeki sıvı dışarıda olduğu için ameliyat ettirdi. Tüm birikimini uçakla sürekli İstanbul’a tedaviye götürdüğü kızı için harcadığını aktaran baba Demir, 3 yaşındaki kızının ameliyat sırasında beyne giden sinir damarının zedelendiğini, bu yüzden kızının konuşmadığını ve yürüyemediğini söyledi. Kızının anne sütü içemediği için yemesi gereken ve doktor tarafından tavsiye edilen 70 liralık mamayı, ev kirasını, elektrik ve su borcunu ödemek için tüm ev eşyalarını sattığını söyleyen baba Demir, tek isteğinin bir iş bulmak ve kızının sağlığına kavuşabilmesi olduğunu söyledi. Demir, devlet yetkililerinden ve hayırsever iş adamlarından kendisine yardım edilmesini istedi. Şu an komşuların verdiği yemeklerle karnını doyuran ailenin yaşadığı dram yürek burkuyor. 

“Evdeki tüm eşyaları çocuğumun iyileşmesi için sattım” 

Çocuğunun tedavisi için izin aldıktan sonra işten atıldığını belirten baba Abdulkadir Demir, “3 yıl önce bir kız çocuğumuz dünyaya geldi. Çocuk doğmadan önce doktorlar, ‘ölecek’ dediler. Allah'a çok şükür umudumuzu yitirmedik. Çocuğumuz dünyaya geldi, yalnız kafatasının arka kısmında beyindeki sıvı dışarıdaydı. Ameliyat olması gerekiyordu, hiçbir doktor ameliyat edemiyordu. En sonunda ameliyat için İstanbul’da bir doktor bulduk. Uçakla gitmesi gerekiyordu. Uçakla kızımı götürdüm, orada ameliyat oldu. Ameliyat sonrası taburcu olduk. Tedavinin devam etmesi gerekiyordu. O sıralar işte çalışıyordum. Sürekli izin almak durumunda kalıyordum. Bursa'dan Şanlıurfa'ya, Şanlıurfa'dan İstanbul'a devamlı uçakla gidip gelmek zorundaydık. Çünkü otobüsle olmuyordu, ölüm riski olduğu için uçakla gidip gelmemiz gerekiyordu. Ben de elimde, avucumda ne varsa hepsini yola harcadım. Yeri geldi elektriğim kesildi, mum ışığında yemek yedik. Ev sahibi kirasını isteyince ben de evdeki eşyalarımı satıp, kiramı ödedim, elektrik, su borcumu ödedim” dedi. 

Yeterli beslenemeyen ve ilaçlarını alamayan çocuğun durumu ağırlaştı 

Tedavi sonrası doktorun istediği 70 liralık mamayı alamadığını ifade eden Demir, “Doktor dedi ki bu çocuk sağlıklı beslenmesi lazım, şu ilaçları kullanacaksınız. Benim de param olmadığı için, elde avuçta bir şey kalmadığı için mamayı alamadım. Doktorun söylediği ilaçları veremedim. En sonunda kızım yavaş yavaş gözleri bozuldu. Diğer sağlıklı organları da zarar gördü. Çünkü sağlıksız besleniyordu. Çaresizdim en sonunda kirada oturduğum evde de kirayı ödeyemediğimden dolayı evden atıldım. O sıralar bulduğum yeni işten de devamlı çocuğumun sağlığı için izin aldığımdan dolayı oradan atıldım. Kızım ameliyat olduktan sonra tekrar ameliyat olması gerekiyordu, sağlığına tam olarak kavuşmamıştı. Kızım gözümün önünde havale geçiriyordu, mama alamıyordum, ilaç alamıyordum. İçim içimi yiyordu. kızım sağlıksız beslenmeden dolayı elden ayaktan kesildi, devlet büyüklerinden hayırsever iş adamlarının bize el atmasını istiyoruz. Çaresiziz” diye konuştu. 

Anne Sibel Demir de tek isteğinin kızının iyileşmesi ve eşine bir iş bulunması olduğunu söyledi. 3 çocukları olan genç çift, kiralık evde komşularının yardımıyla geçinmeye çalışıyor.