Başbakan ve Kılıçdaroğlu'na kritik çağrı

İstanbul'da gerçekleşen Uluslararası Çocukların Şehri Kongresi, çocukların büyümüşler de küçülmüşler dedirten taleplerini ortaya çıkardı.

Başbakan ve Kılıçdaroğlu'na kritik çağrı
Başbakan ve Kılıçdaroğlu'na kritik çağrı
GİRİŞ 17.04.2015 11:13 GÜNCELLEME 17.04.2015 11:14

Türkiye iyiden iyiye seçim havasına girerken, parti liderlerine kritik bir uyarı geldi. İstanbul’da iki gün devam eden Uluslararası Çocukların Şehri Kongresi, çocukların büyümüşler de küçülmüşler dedirten taleplerini ortaya çıkardı. Liderlerden parti programlarında çocuğa daha fazla yer vermelerini isteyen çocuklar, Haziran ayında yapılacak seçimlerin sınav dönemine denk geldiğini belirterek, iktidar ve muhalefet partilerine çağrıda bulundu: “Sesli ve bayraklı propaganda yapılmasını istemiyoruz. Hiç değilse bu konuda bizim için uzlaşın.” 

Marmara Belediyeler Birliği (MBB) Şehir Planlama ve Tasarım Merkezi tarafından düzenlenen ve koordinatörlüğünü Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Yasemin Çakırer Özservet’in yaptığı Uluslararası Çocukların Şehri Kongresi’nin sonuçları, çocukların siyasetle yakından ilgilendiğini ortaya koydu. 
Geçtiğimiz hafta İstanbul Harbiye Askeri Müze’de iki gün süren ve herkesin “seksek” oynayarak içeri alındığı kongrede çocuklar, yaşadıkları şehirlerle ilgili eleştirilerini ve taleplerini dile getirirken, mimarlar, şehir plancıları ve akademisyenler de çocuk dostu şehirler yaratmak için atılması gereken adımları tartıştı. 

Çocuklar STK’larda temsil edilmeli

Teması “Çocukların Şehri” olarak belirlenen kongrenin ilk gününde İngiltere, Finlandiya, KKTC ve Türkiye’den katılımcılar bu alanda yürütülen akademik çalışmaları değerlendirdi. 

Finlandiya’dan akademisyen Tomi Kiilakoski, çocuk haklarını sadece çocuklarla yakından çalışanların değil, siyasetçilerin ve sıradan vatandaşların da bilmesi gerektiğin söyledi. Çocukların mutlaka sivil toplum örgütlerinde temsil edilmesi ve yer alması gerektiğini ifade eden Kiilakoski “Sadece dışa dönük ve cesur değil çekingen ve azınlıkta olan çocukların da şehre katılımı sağlanmalı” dedi. 

İngiltere'deki Sheffield Üniversitesi'nden Rosie Parnell de çocukları etkileyen kararlar alınırken mutlaka onların ne istediğinin de sorulması gerektiğinin altını çizdi.

“Şehirle güvenlikçi değil, güven oluşturucu politikalarla tasarlanmalı”

Kongrenin düzenleme kurulunda bulunan Sosyolog Erol Erdoğan da “Şehirleri güvenlikçi değil güven oluşturucu politikalarla tasarlamalıyız. Çocuk ve şehir ilişkisinde en önemli husus oyundur. Binaların ortak otoparkı var da neden çocukların kullanımına tahsis edilmiş ortak bir oyun ve eğlence alanı yok?” diye sordu. 

İlk günü akademik sunumlarla tamamlanan kongrenin ikinci günü ise çalıştaylara ayrıldı. Sabah seansında yerel yönetimler ve akademisyenler, öğleden sonraki bölümde ise belediyelerin çocuk meclislerinde yer alan çocuklar ile çocuk kulübü üyeleri, çocuk dostu şehir modelini belirlemek için çalıştı. 

Yedi ayrı masada yedi farklı konunun ele alındığı çalıştaylarda çocuklar, “Çocuk hakları”, “Yaşanabilir bir mahalle”, “Yerel yönetimlerin çocuğun eğitimine, bilime, kültür ve sanata katkısı”, “Dezavantajlı, ihmal ve istismara uğramış çocuklar için yapılması gerekenler”, “Çocukla iletişim ve medyada”, “Çocukların sokaklarda oynayabilmeleri için yapılması gerekenleri” tartıştı. Her masada bir öğretim görevlisinin bulunduğu çalıştaylarda çocuklar, hayallerindeki şehri ve sorunların çözümü noktasındaki düşüncelerini dile getirdi. 

Bir hafta süren çalışma sonunda, çalıştaylarda dile getirilen talepler ve öneriler, çocuk dostu şehir modelini ortaya çıkardı. İşte sonuçlar: 

Belediyelerin ve akademisyenlerin katıldığı çalıştay sonuçları:  

1) Patates baskı gibi birbirinin aynısı değil, coğrafi ve kültürel özelliklere göre özgün sokakların oluşturulması lazım.
2) Güvenli olduğu takdirde çocukların bakkala gönderilmesi hem özgüveni artırır, hem de mahalleli ile kaynaşması sağlanır; bu da aidiyet duygusun geliştirir. 
3) Çocukların en temel hakkı çocuk olabilme hakkıdır.  Onlara çocuk gibi davranabilme, çocuk gibi özgürce konuşabilme hakkı verilmeli.
4) Okul bahçelerinin otopark olarak değil, oyun alanları olarak kullanılması gerekir. 
5) Çocuklar hayvan ve doğayı keşfetsin. Ağaçları yalnızca kartonlarda, televizyonlarda hobi bahçelerinde değil, kentin içinde görsünler. Şehrin içinde meyve ağaçları olsun, çocuklar şehirde ağaç görsün.

Çocuk çalıştayı sonuçları: 

1) Bizler doğada oynamak istiyoruz. Hayvanları tanımak ve onları korumak istiyoruz, temiz bir deniz bizim en doğal hakkımız.

2) Kentsel dönüşüm çalışmalarında bizim isteklerimiz de sorulsun, “Biz kentsel dönüşümün neresindeyiz?”
3) Bizim kültür ve sanat etkinliği kavramlarına aşina almadığımızı sanmayın; bu etkinlerin olmasını ve bu etkinliklerde yer almak istiyoruz. 
4) Öğretmenlerimizin sigara içmesini istemiyoruz, bu durum bizi çok rahatsız ediyor. 
5) Sağlıklı da olsak engelli de olsak biz çocuğuz ve biz sağlıklı engelli ayrımı yapılmadan hep bir arada yaşamak istiyoruz. Biz birbirimizi tamamlayabilir, birbirimize destek olabiliriz.
6) Seçimler sınav dönemimize denk geliyor, eğer bu ülkenin geleceği bizsek sesli propaganda istemiyoruz. İktidar ve muhalefet partileri hiç değilse bu konuda bizim için uzlaşsın.  
7) Her yere parti bayrakları asılıyor; bu, binlerce ağacın katledilmesi demek. Bundan vazgeçilsin.
8) Biz siyaset yapmıyoruz, en saf duygularımızla talep ediyoruz. Partiler, programlarının merkezinde çocuğa daha çok yer versin. 
9) Bizler küçük değiliz, beynimiz en az büyükler kadar büyük
10) Bize akıllı telefon, tablet değil; enerjimizi atabileceğimiz sokaklar ve parklar sunulsun.

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Yalan bombardımanı! Belli odaklar tarafından mı tasarlanıyor?
205 milyon liralık vurgun! Banka denetiminde ortaya çıktı!