Değirmenci, CHP’nin gerçek yüzünü böyle anlatı...

Araştırmacı kimliğiyle tanınan gazeteci Aslan Değirmenci, sosyal medya üzerinden yaptığı sıralı paylaşımlarla CHP’nin bildirgesinde iddia ettiğinin aksine halkın değil, egemen sınıfın ve resmi ideolojinin temsilcisi olduğunu gözler önüne serdi. 

CHP’yi “Oligarşi” partisi olarak tanımlayan Değirmenci, paylaşımlarıyla CHP’nin barış, kardeşlik ve birlikte yaşamın değil, tek tipçiliğin, dayatmacılığın, yasakçılığın ve ötekileştirmenin adresi olduğunu da belgeledi.

CHP’nin sadece dindar kesimle değil Kürtler ve Alevilerle de sorun yaşadığını ifade eden Değirmenci, Alevilere ve Kürtlere yapılan büyük zulümlerin CHP iktidarları döneminde gerçekleştirildiğini, tarihleriyle gözler önüne serdi.

İşte Uluslararası Medya Enformasyon Derneği Başkanı Aslan Değirmenci’nin yaptığı o paylaşımlar:

1- CHP, seçim bildirgesinde “kuruluşun” ve “milletin partisi” olduğunu iddia etmiş. CHP “kuruluşun” ya da “milletin” değil, resmi ideolojinin ve egemen sınıfların, oligarşinin partisiydi. Halkın değil egemen sınıfın, resmi ideolojinin temsilcisiydi. CHP; kuruluşa da millete de ihanet etti.

Gelin bakalım:

a- CHP eliyle; bütün farklı sesler susturuldu,  baskı, şiddet ve sansürler ayyuka çıktı. "Hakimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir" denilirken, sözü edilen “millet” egemen sınıfın ta kendisiydi.

b- İşçilerin, çiftçilerin, farklı düşünenlerin örgütlenmesi engellendi, sömürülen kitlelerin önüne engeller çıkarıldı, dikta ile millet sindirildi.

c- Farklı seslere olan düşmanlık hep devam etti. Kazım Karabekir ve arkadaşları tarafından 17 Kasım 1924 yılında kurulan ve ilk muhalif parti olarak tarihe geçen, Terakki Perver Cumhuriyet Fırkası, Kuruluşundan 7 ay sonra kapatıldı.

d- Köylüler ve fakirler bizzat CHP eliyle ötekileştirildi. Öyle ki, CHP köylüler ve fakirler için 'düşük kalite ekmek çıkarılmasını' bile talep etmişti. 

e- CHP’nin gazetelerinde kaleme alınan makalelerde köylülerin şehre alınmaması bile önerildi. Fahiş vergiler ile köylüler ezilirken, ekmek dahil her şey karneye tabii tutulmuştu.

f- Basın özgürlüğü hiç olmamıştır. Hatta basın da farklı sesler “yılan” olarak gösterilmiş, susturulmuş, sansürlenmiştir. 

g- CHP'li Recep Peker, “Biz bu yılan yuvalarını tahrip etmek ve susturmak azmindeyiz. Bu yılanlar ve zehirli yuvalar kanun kuvvetiyle dezenfekte edilmedikçe memlekete rahat yüzü yoktur” demiş, Cumhuriyet ve Hakimiyet'i Milliye hariç tüm gazeteler kapatılmıştı. 

h- CHP eliyle 'İstiklal Mahkemeleri' kuruldu. İktidara yönelik en ufak eleştiri ya da iktidarın aksini söyleyen en kısık muhalif ses bile darağacıyla kesildi. Hatta bırakın erkekleri, şapka kanuna muhalefet eden kadınlar bile idam edildi.

i- O dönem yüzlerce kişi isyancı ve eşkıya oldukları suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. İdam edilenler oldu, yetmedi bir çok masum insan kurşuna dizildi. Tutuklananların sayısı binleri aştı. Resmi tarih ve popüler kültür o dönemle pek ilgilenmediği için yaşananlar tam olarak anlaşılmadı.

j- "Bütün bir Konya bölgesi irticaya müsait bir bölge olduğundan gericiliğe müsait bir zemin oluşturulduğundan Konya halkının bütünüyle tutuklanmasına.." (TBMM arşivi Dosya No: 242 Karar No: 276)  Evet böyle bir karar alındı. 3 gün içinde Konya bozkırında tutuklanan 2 bin 300 kişiden 805'i yine 3 gün içinde idam edildi.

k- İstiklal mahkemesinin celladı Kel Ali "Sadece ben 5 bin 216 kişiyi idam ettim" demişti yıllar sonra... O rakam sadece Kel Ali’ye aitti, ve gerçek rakam hiçbir zaman öğrenilmedi. Gerçeğin üzerine ise tam olarak hiçbir vakit gidilmedi.

Devam edeceğiz…

2- Seçim bildirgesinde “Toplumsal barış: kardeşlik ve birlikte yaşam” ın adresi olarak CHP kendisini tek adres olarak göstermiş. Oysa CHP; barış, kardeşlik ve birlikte yaşamın değil, tek tipçiliğin, dayatmacılığın, yasakçılığın ve ötekileştirmenin adresidir. Gelin bakalım:

a- Menemen'de düzmece bir mahkeme ile aralarında ip satan Yahudi tüccarın da bulunduğu 28 kişinin şeriatçılık suçlamasıyla asan CHP idi.

b- "Şapka giymek istemiyoruz” diyen kim varsa cezalandıran, hapse mahkum eden, idam sehpalarına çıkaran CHP idi. 

c- CHP marifetiyle, Arap harfleriyle yazılan kitaplar yasaklı hale geldi. Kur'an öğrenimi de 'Tevhid-i Tedrisat' uygulamasıyla kaldırıldı..

d- Milli Şef'i İsmet İnönü, İcra Vekilleri Heyeti'nce 25/11/1944 tarihinde kabul edilen o kararla "Elif Ba" ve "54 Farzı" yasakladı.. 1932-1950 yılları arasında ezan zorla Türkçe okutturuldu. Bazı camiler satıldı, kapatıldı, hatta CHP teşkilatlarına tahsis edildi. 

e- Türkiye'de, 1931-1950 yılı arasında 19 yıl boyunca imam yetiştirilmedi. . 2011 yılında ise CHP'den imam hatipleri kapatma vaadi geldi.

f- CHP başörtü yasağının sürekli destekçisi ve mimarı oldu. Yasağın kaldırılmasına yönelik atılan her adımı provoke etti, yargıya taşıdı.

g- CHP için Kürtler de yok hükmündedir. On yedi bin faili meçhul cinayet, gözaltında kayıp, işkence, köy boşaltma ve her türlü zulmün yapıldığı dönemlerin büyük kısmı SHP, CHP ve DSP gibi şimdiki CHP’ nin önceki partilerin iktidarda olduğu zamanlardır. Soruna getirilen her öneriye de CHP her daim karşı çıkmıştır.

h- CHP eliyle Alevilerin dergahları yasaklandı, eğitim sistemlerine son verildi. CHP eliyle ibadetleri yasaklanan Alevi dedelerinin geleneksel uzun bıyık ve sakalları görülen her yerde jandarmaya verilen yetkiyle çıplak elle yolundu.

i- Dersim ve Maraş Katliamı, CHP iktidarı döneminde yapıldı. 1937 /1978
Çorum, Madımak ve Gazi katliamı aynı şekilde CHP döneminde yapıldı. 1980/ 1993/ 1995