Binali Yıldırım'dan dikkat çeken açıklama

TBMM Başkanı ve AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, kahvaltısında gazetecilerle bir araya geldi. Binali Yıldırım konuşmasının başında " 31 Mart'ta sonuç ne olursa olsun İstanbul kazansın istiyoruz. Şu anda iki aday var, Millet İttifakı adına CHP adayı Ekrem İmamoğlu, diğer ise Cumhur İttifakı adına ben. Arkadaşıma telefon ettim, başarılar diledim. " Yıldırım, istifa tartışmalarıyla ilgili olarak ise "Hukukun olduğu yerde etik konuşulmaz. TBMM Başkanlığı'ndan istifa etmeme konusundaki kararlılığımda değişiklik yok." diye konuştu.

MECBUR KALMADIKÇA YAPMAYACAĞIM

Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle;

"İstanbul'u dinleyeceğiz, gözlerimiz kapalı değil. Gözlerimiz açık İstanbul'u dinleyeceğiz, kulaklarımız delik İstanbul'u dinleyeceğiz.31 Mart seçimleriyle beraber yeni bir dönemin, belki bir 25 yıl daha sürecek yeni dönemin kapılarını aralamayı hedefliyoruz.Bu seçimlerin bir genel seçim havasına dönüştürülmesi, referanduma dönüştürülmesi, bana göre İstanbul'a yapılabilecek bir iyilik değildir.Mecbur kalmadıkça bu alan dışındaki konularda çok fazla mesai harcamayacağım.

YENİ BİR DÖNEMİN KAPILARINI ARALAMAYI HEDEFLİYORUZ

İstanbul yönetiminde 25 yıllık bir geçmişimiz var. 31 Mart'ta belki bir 25 yıl daha sürecek yeni bir dönemin kapılarını aralamayı hedefliyoruz. Yeni dönemin ilk durağı, Cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluş yıldönümü 2023'tür. Türkiye koyduğu hedeflerle yürürken, diğer yandan da İstanbul'da biz aynı şekilde hedeflerle yürüyeceğiz. Ben bu şehre 1967'de geldim. 67 Eylül'ünde İstanbul'un muhikkimi olduk. 2002-3 kasımına kadar sürekli İstanbul'daydım. Tarih ve coğrafyadan gelen bir dinginliğe sahip İstanbul. İstanbul tarihi 2500 yıl diye bilinirdi, Marmaray'ı yaparken 8500 yıllık olduğunu gördük. Belki yeni kazılarla daha eski tarihler ortaya çıkacaktır. 

NORVEÇ NÜFUSU KADAR ÖĞRENCİ NÜFUSUMUZ VAR

Bütün farklılıklarıyla uyum içinde yaşayan bir şehir İstanbul. Müslümanıyla, Hıristiyanıyla, Musevisiyle 3 semavi dinin, inancın birlikte yaşadığı, kültürel bir sinerji meydana getirdiği şehir İstanbul. Nüfusun yüzde 45'i 30 yaşın artında. Yani İstanbul genç bir şehir. 206 üniversitenin 61'i İstanbul'da. Türkiye'deki üniversite öğrencilerinin yüzde 11,5'i İstanbul'da. Okul öncesi eğitimle, ilk, orta liseyi birlikte düşündüğümüzde 3 milyon öğrencisi olan bir şehirden bahsediyoruz. Norveç'in nüfusu kadar öğrencimiz var. 

İSTANBUL'UN BİRİNCİ SORUNU ULAŞIM

İstanbul'a geçen sene 12,5 milyon misafir geldi. Dış ticaretimizin yüzde 56'sını İstanbul gerçekleştiriyor. Türkiye'nin ekonomi açısından kalbi. Milli gelirin 3'te 1'i, ihracatın yüzde 44'ünü İstanbul yapıyor. 140 ülkeden daha büyük bir ekonomiye sahip. İstanbul aynı zamanda sanatın da merkezidir. İstanbul'un birinci sorunu ulaşım. İstanbul'da tam zamanlı mesaiye başladık. Ben çocuk Binali olarak geldim, burada Binali Yıldırım oldum. 11 yıl boyunca Türkiye'de Ulaştırma Bakanlığı yapan başka bir arkadaş yok. Daha sonra Başbakanlık yaptık, Başbakanlığı kendi elimizle ortadan kaldıran Başbakan unvanını aldık. Yeni dönemin Meclis Başkanı olarak da göreve başladım. Dünya değişiyor, İstanbul değişiyor; sorunların şekli de değişiyor. Şimdi İstanbul'da 4.0 dönemi başladı. İstanbul'un yeni vizyonu, hizmet dönemini de bir şekilde İstanbul 4.0 olarak kabul edebiliriz.