Dikkat çeken sözler! Bunu İmamoğlu zannediyorduk, dökülmeye başladı

Araştırmacı yazar Mustafa Şen, 23 Haziran İstanbul şeçimini Haber7 için değerlendirdi. Seçim sonucunu belirleyenin küçük farklar olacağını belirten Şen, Ekrem İmamoğlu için ise "Daha önce bize CHP adayının avatarı gösterildi. Bunu Ekrem İmamoğlu zannediyorduk. Bu avatarın pikselleri dökülmeye başladı" ifadelerini kullandı.

GİRİŞ 15.06.2019 13:18 GÜNCELLEME 15.06.2019 14:14
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Araştırmacı yazar Mustafa Şen, 23 Haziran'da yapılacak olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yapılacak seçimi Haber7 için değerlendirdi. Haber7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli ve Yayın Koordinatörü Tarık Dağlı'ya konuşan Şen, her iki adayın kafa kafaya gittiğini ve sonucu küçük farkların belirleyeceğini anlattı.

23 Haziran'da İstanbul seçimleri yenilenecek. AK Parti bu meseleyi hakkıyla anlatabildi mi? Oluşturulmaya çalışılan mağduriyet havası ne kadar giderildi?

 

 

Doğrusu ben söz konusu metni okudum. Baştan aşağıya hukuki bir metin olduğu için siyasal mülahazalar, tartışmalar yapan birisi için yazılmamış bir metin olduğunu düşündüm. Sonuç bölümünde 4 tane madde var. Bu maddelerden birinde "bazı sandık başkanlarının ve yardımcılarının yargıya verileceği" söyleniyor. Dedim ki ihtiyacım olan madde bu. Benim hukukçu gibi her maddeyi incelemem, tartışmam mümkün değil gerekmiyor da zaten. AK Partililerin de yapması gerekmiyordu. O metnin içerisinde girdiğinizde çıkamazsınız. Çünkü hukukçular kendi ortak semasında konuşuyorlar. Bunu siyaset arzına indirebilmek çok zor. Dolayısıyla da hukukçuların konuştuklarını, yazdığı metinleri siyaset düzlemine getirmediğinizde seçmen ondan bir şey anlamıyor, anlaması da gerekmiyor zaten. Bu metin hakkıyla anlatılabildi mi? Hayır. Anlatılması da gerekmiyordu. Zira bu metin hukukçuların hukukçulara yazdığı bir metin. Millet İttifakı bir algı yanılsaması için çabaladı. Ama diyor ki metin, bu seçimi baltalayanlar mahkemeye verilecek. Demek ki bunlar suç işlemişler. YSK, kendi ilçe teşkilatlarında bir işler karıştırıldığını düşünüyor ki bunları mahkemeye veriyor. Ben demiyorum ki, kendi amiri diyor benim memurum hukuksuzluk yapmış. Öbür metin hukukçuların ve ana siyasetçilerin anlaması gereken bir metin.

BEYLİKDÜZÜ BELEDİYESİ'NİN RESMİ BORÇ KAĞIDI YOK!

CHP bir mağdur edebiyatı yapıyor. Hakikaten edebiyat yapıyor. Yalanı söyle, çamur at izi kalsın. Vaktiyle 90'lı yıllarda düşünürler demiş ya, hakikat sonrası çağda yaşıyoruz. Hakikatin bir değeri olmayan çağda, istediğiniz kadar yalan söyleyebilirsiniz. CHP Genel Başkanı da yalan söylüyor, İstanbul adayı da. Ben demiyorum, mahkeme diyor. Yalan beyan sebebiyle tazminat ödeyip duruyor. Ama İmamoğlu da aynı yolda, Genel Başkanından aşağı kalır değil. Artık Genel Başkan olmak için mi çabalıyor bilinmez. Bir programda 2-3 tane yalanı çıkıyor ortaya. CHP kampanyası yürütenlerin de öyle. Ortalıkta uydurma belgeler gezdiriyorlar. AK Partili yetkililer belgenin aslını istediğinde, yok. Dün akşam milletvekili Abdullah Güler bey, "Sayıştay belgesi dediğiniz belgenin aslını görmek istiyorum 1,5 aydır yok" dedi. Beylikdüzü Belediyesi'nin resmi borç kağıdını görmek istiyorum diyor, belge yok.

 

 

CHP YALAN SÖYLÜYOR

Bir yalan rüzgarı üzerinden yürütülen mağdur edebiyatı mevcut. Burada mağdur kimdir biliyor musunuz? Yüzde 10'u sayıldığında bir yüzde 10 daha sayılsaydı kazandığı ortaya çıkacak olan Binali Yıldırım. Nitekim, o süreci hatırlayınız. Yeniden hepsinin sayılmasıyla sonuç değişecekti. Bİnde 1 fark olan, 10,5 milyon seçmeni olan bir yerde gerçekten yeniden sayım yapılmalıydı. YSK'nın bu tip durumlarda re'sen sayma yetkisi olması gerekmektedir, ABD'de bu var. İtiraza gerek kalmadan bunu yapabilme hakkı olması lazım. Sayın Yıldırım dün akşam da açıkladı, evinde olduğu mesaisi bittiği halde İl Seçim Kurulu Başkanı hakime gelip CHP'liler ile buluşuyor ve gece yarısı ret kararı alınıyor. Bu İmamoğlu'na soruluyor, kendisi diyor ki biz sayılmasına itiraz etmedik. Bu kadar yalan olmaz ki. Yeniden sayılsaydı 1 puana yakın Binali Yıldırım önde çıkacaktı. 31 bin civarında sandık var, her sandıkta bir oy değişseydi... Geri kalan yüzde 90'da sandık başına 1 oy, 30 bin oy getirirdi ki değişecekti. Maltepe'de sandıklar tekrar sayıldığında AK Parti lehine +850 oy ortaya çıktı.

Dolayısıyla mağdur edebiyatı, edebiyattan ibaret. Sözleri ya yalan söyleme, ya gerçeği perdeleme ile gidiyor. Arada bir doğru söylüyorlar, o doğru hatırına milletin diğer yalanları yemesini istiyorlar. Olmaz öyle şey.

ÖFKE KONTROLÜ YOK. SIKINTILI BİR KİŞİLİK DURUMU...

23 Haziran'a gelirsek, 31 Mart ile arasındaki fark nelerdir? Neler değişti?

Galiba en belirgin şey iki adayın tam olarak sahaya çıkmış olmasıdır. Daha önceki süreçte bir kısım parti yetkilileri ve Genel Başkanları da sahada görüyorduk. Şimdi ise onlar geriye çekilmiş durumda ve adaylar daha da ön planda, daha konuşur, konuşulur, görülür, görünür durumda. Bu seçim için doğrusu bu bence, iki taraf da doğru yapıyor. 

İkincisi, daha spesifik alanlara, noktasal alanlara temas etme ihtiyacı ortaya çıktı. Önceki siyasal söyleme göre bugün ki siyasal söylem daha noktasal gidiyor.

Daha önce bize bir Ekrem İmamoğlu avatarı gösterilmişti. Biz bunu Ekrem İmamoğlu zannediyorduk. Bu avatarın pikselleri dökülmeye başladı. Valiye hakaret olayı alelade bir olay değil, bu hak etmediğini kullanmak isteyen bir sıkıntılı kişilik durumu. İkinci sebebi de öfke kontrolünün sıfır olması. Gerçek İmamoğlu ortaya çıkmaya başladı. Bizim görüntü alanımıza bir avatar koymuşlardı, şirin ve pek çok olumlu özelliği taşıdığını iddia eden. Şimdi bu dökülmeye başlayınca arkadaki gerçek de ön plana çıkmaya başladı. Bu önümüzdeki 10 gün içerisinde de gerçek İmamoğlu'nun bu avatarda gösterilmeye çalışılan olmadığı çok daha netleşecek.

Bu dediklerimin hepsi minimal etkiler gösterir. Ama şöyle düşünelim, etkili olabilecek 10 tane minimal saik, parametre olsun. Bunların hepsinin binde 1, binde 2 etkisi olsun. Çünkü her olumlu etki yapan şey olumsuzluklar da içeriyor. Hiçbir şey salt olumlu yahut olumsuz değil. Karşı tarafa da etki sağlıyor. Bir tarafa yarım puan kazandırıyorsa binde 2 de bir olumsuzluk içeriyor. Seçmen davranışını etkileyen 10 saik düşünelim, topladığınızda 1,5-2 puan getirsin. Bunların karşısındakine olumlu etkilerini de düşünelim sizin için 1 puan kalır. Bu 1 puan için gece gündüz çalışılır. 100 bin kişiyi bir taraftan alıp diğer bir tarafa oturtmak çok kolay değil. O avatar etkiler mi, evet etkiler ama ters etki de yapabilir. Bu bu kadar şirin bir çocuk değil, sırıtıyor diyenler de ortaya çıkmaya başladı. Seçmen daha net karar verecek.

HEDEF İKİ MİLYONLUK SEÇMEN

Her iki ittifakın oyunun yüzde 47-48 civarı olduğunu söylersek geriye kalan sonucu değiştirebilecek olan az bir seçmen var. Memlekete gidenler, Saadetliler, muhafazakar Kürt seçmen, küskünler vardı. Adayların tabloyu kendi lehine çevirecek hamleleri var mı? Sonucu ne kadar etkiler? 

Sonucu çok etkileyecek hiçbir şey yok. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı iki blok olarak seçmeni konsolide etti. Tabanı oluşturan şey artık taban olmaktan çıkmıştır, artık yüzde 47'lik bir duvar, sur olmuş o kopmaz. Dolayısıyla onlar orada dururken, büyük değişiklikleri hiçbir şey yapamaz. Küçük değişiklikler yapan çok sayıda faktör bir araya gelince bir anlamlı farklılık oluşturabilir. Bunlara çalışılıyor. AK Parti oturmuş düşünmüş, araştırmalar yapmış, istatistikleri bir araya getirmiş ve yüzde 20'ya yakın seçmen ya oy kullanmamış ya da geçersiz oy kullanmış. 2 milyona yakın bir seçmen söz konusu. Bunun yarısı AK Parti lehine oy kullansa, bu çok önemli bir rakam. Yüzde 1 diğer adaylara gitse yüzde 8'lik bir oydan bahsediyoruz. Bunların bir kısmı apolitik, sandığa zaten gitmiyor. İkincisi o gün zorunlu olarak gidemeyecekler oluyor. Üçüncüsü ise o günkü şartlara bağlı olarak gitmeyenler var, yani apolitikliği sürekli olmayanlar var. İşte bu üçüncü kesim kalabalık.

BİNALİ BEY'İN VAATLERİ, GENÇLERİN DOĞRU OKUNMASININ SONUCUDUR

K'lar mevcut; küskünler, kırgınlar, kızgınlar, köprüyü atanlar, karadenizliler, Kürtler, kent duyarlılığı olanlar, kadınlar. Bir de G var, gençler. Gençler bu çağı yaşıyor, biz bu çağda yaşıyoruz. Biz dijital göçmenleriz, onlar dijital yerliler. Onlarla aynı gezegende yaşıyor olmamız onlar ile aynı şeyi yaşıyor olduğumuz anlamına gelmiyor. Gençlerin birinci büyük partisi AK Parti sonra CHP gelir. Ama AK Parti'nin gençlerdeki oy oranı toplam oranın altında. Şimdi o aradaki fark önemli. Çünkü gençlerin toplam seçmen arasındaki oranı fazla.

17 yıldır iktidardasınız, iyi yaptıklarınız kadar yanlışlarınız da olabilir. Ama toplamda AK Parti'nin kızgın, küskünler üzerine çalıştığını biliyoruz. Bir de memlekete gidenler oldu. Bunlarla da iletişim kuruluyor. Bunun dışında gençler meselesi var. Normal siyasi partilerin söylemi ile gençlerin beklediği söylem arasında farklılıklar mevcut. İki farklı alemdeler, büyükler gerçek alemde gençler sanal alemde. Partilerin ise oraya dair henüz anlamlı bir farklılık yaratacak faaliyeti yok. Bir grup Karadenizliler, bir grup da Kürtler. Bir başka K, Kadınlar. Bir diğer K ise, Kentliler. Bu iki grup biraz ihmal edildi. İstanbul'un bazı yerlerinde sandığa gitmeyenlerin bir kısmı bu yeni kentliler ve kadınlar. Fazla erkek egemen bir ortam olarak görüp tepki koyuyorlar.

Modern muhafazakarlar denilen bir kesim var. Kente geleli belirli bir zaman olmuş, kentin çeperinden merkezine taşınmış, eğitim durumu yüksek, yurt dışı tecrübeleri olan, yüksek kültür üreten ve tüketen, gelir seviyesi yüksek bir kesim var. Gerek bu kentteki sosyal örüntüleri, gerek ise kaynak yerleşim birimindeki akrabaları ile olan sosyal örüntüleri bir nitelik değiştirmiş. İslamcı diyebilirsiniz, muhafazakar diyebilirsiniz, bunun adını koymak benim için mümkün olmuyor. Bunlar Beyaz Türk olmadığı gibi bizim Beyaz Türkler de değil. Bizim kesimde bu tipler çıkmaz. Kendi mahallesindeki bakkal ve fırındaki askıda uygulamasını görmemiş, sadaka taşı geleneğini duymamış olanlar Beyaz Türkler. Benim dediğim ise tüm bunları görmüş, bu gelenekten geliyor. Benim aidiyetim bu kentedir, kendim ile kentim arasında bağ kuruyorum, diyor. Şehrin varlığına fareleri de dahildir. Bu gerçekten böyledir. Kente dair bir şey yapılmasını, siyasete dair bir şey yapılmasından daha önemli görenler vardır. Bende bu taraftayım. Binali Bey böyle bir yaklaşım içerisinde. 

Bu seçim vaatlerinde gençlerin farkına varıldığını görüyoruz. Öğrenci akbilinin düşürülmesi, 10 gb internet verilmesi... Her gün biraz daha çıtası yükselen bu vaatlerin etkisi olacak mı?

300 mahalleye kreş, kim için gerekli? Genç anne babalar için. Öğrenci akbili 40 tl, spor tesisleri ücretsiz, müzeler ve şehir tiyatroları ücretsiz, her ay 10 gb internet. Hep gençler. Bu mühim çünkü bu gençlerin doğru sosyolojik okumasının sonucudur.

Oy geçişkenliği konusunda, Ekrem İmamoğlu'nun AK Parti'den oy aldığı konusunda tezler var. Siz ne düşünüyorsunuz?

Oy geçişliliği her zaman vardır. Az ya da çok her parti geçişkendir. Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de oldu. AK Parti'den İmamoğlu'na oy veren, CHP'den AK Partiye geçen vesaire, ama toplumda bunlar birbirini sıfırlıyorlar. Sonuç olarak da ortaya bir şey çıkmıyor.

ORTAK YAYINI, SOSYAL MEDYAYA İYİ KULLANAN KAZANIR 

Seçim sonucunda sizce fark nasıl olur? Çok az bir fark çıktığı takdirde seçim sonrası süreç nasıl ilerler?

Terazinin kefeleri kafa kafaya gidiyor. Bazı araştırma firmaları birbirinden farklı şeyler söylüyorlar her tarafı da yerleştirince terazi eşit duruyor. Zaten önemli olan bu hafta. Ne olacaksa burada olacak. Bundan öncekilerin farklılık ortaya koyacak gücü yok. Ortak yayın eskiden olsa büyük fark yaratırdı ama şimdi sosyal medya var. Taraflar akıllı cihazlarla desteklerse etki yapabilir ama o da yine minikten daha büyük bir etki yapar. Ama diğer minimal noktalarda da öndeyse o zaman bunlarla seçimi kazanırlar. Bu seçimin ikili gideceğini varsayarsak 1 puan giderse, 2 puan açık olur. Gerçek fark yarısının bir fazlasıdır.

Çok az ise yeniden sayım olur. Ama fark yarım puanın üzerindeyse sonuç kabul edilecektir. Tespit edilmiş hatalar veya yine ilçe seçim kurulunun kanunda yeri olmayan birisini görevlendirmemişse 4-5 sene seçim olmayacak, Türkiye için çabalamaya devam edelim. 

YORUMLAR 3
  • anıl 4 yıl önce Şikayet Et
    Yunan ekrem bir projedir hayatı yalan
    Cevapla
  • cevdet 4 yıl önce Şikayet Et
    abd uşagı proje adaya oy veren arkadşlar bir daha düşünün
    Cevapla
  • salih 4 yıl önce Şikayet Et
    bu herifin sülalesine baksan imam çıkmaz proje bunlar kardeşim
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Yine aynı manzara! PKK destekçisi DEM Partililer İstiklal Marşını okumadı...
Tarihi ziyaret sonrası sıcak gelişme: Erdoğan'dan son dakika operasyon mesajı!