Gerdirme ve makyöz işlerinden sorumlu sorunlu kimdir?

Esra Elönü/HABER 7

Hiç navigasyonu açmadan en kestirmeden yazmak isterim.

Dün bir canlı yayına kilitlendik açıkçası hiç şaşırmama duygusu içinde kilitli kaldık. CHP deneği ile İstanbul Adayı Binali Yıldırım arasında bir proje müsabakası vardı ama projenin projesi olmadığından Binali Yıldırım çok açık ara düelloyu kazandı.

Programın moderatörü İsmail Küçükkaya adayların cevaplarından çok kendine odaklanmış. Mahalle arasında arabaların önünden geçerken aynayı yan gözle kendini süzmek için kullanan ergenler gibiydi.  

Madem adayların kendi aralarında soru sorma alışverişini düşünüyorsun bazı cevaplarda da süreyi uzatacaktın. 3 dakika projelerini anlatmak isteyen Binali için çok kısa, çalı çırpıyı toplayıp mangal yapma edasındaki biri için de çok uzun kaldı.

Ben Kürt seçmeni olsam neden sizi tercih edeyim sorusunu her iki adaya sordu tamam. Lakin CHP adayına, PKK’yla düetini ve Kandildeki kanlı koro şefinin desteğini almak için ne yapmış olabilirsiniz sorusunu sormadı. Bakın bunlar halkın merak ettiği soruların en nefes keseni.

Program başında Binali beyi aday, CHP  adayını başkan olarak tanıtmasını ilk dakikalarda sürçme diye iyi niyetlere sarmaya çalışsak da, sonrasında bu yanlışı düzeltmediği için program canlı yayından ziyade kendisi için zanlı yayın olarak noktalandı.

Program esnasında yazılı sorulara çalışan Küçükkaya, zeka kıvraklığı gösterip akışa göre gelişen sorulardan ziyade nabza göre şerbetimsi soruları tercih etti. Kendini riske atmaktan korkma güdüsü, soruların havada, fazlasıyla bayat turlamasına sebep oldu.
CHP  Adayının anlama jetonu düşmedi. Israrla çalmayı anlamak istemediği için soruları hamaset ve demogojiyle çırptı. Adam oynamayı biliyor lakin çalmayı anlamak istemiyordu. Sandık raporlarına göre kazandıklarını ilan ettiklerini lakin rakamların tutanaklara yansıtılmadığı gerçeğini anlamıyor olması sanırım  aklının dağa kaçırılmasıyla mümkündü.. Çok mümkün.

CHP  adayı gergindi istemediği sorular geldiğinde kendini halaya vurur gibi ucuz kelime horonlarına vurdu. Anadolu ajansına ısrarla takılmasının sebebi tamamen zaman kazanmak içindi.  Manasız soruları tekrar ederek afallayışını modifiye edeceğini düşünen İmamoğlu rakibinin zeka sarrafı olduğunu unutuyordu.

Ordu’daki VIP Krizi sorusu hiç istemediği soruydu . Dağ, bayır, Pensilvanya makyajında kullanılan pudrayı idrakine fazla bastıklarından milletin zekasının üstünde tepiniyordu. İt demedim basitlik dedim dediği anda Küçükkaya’nın araya girip soramadığı soru “ RTÜK Basite değil ite ceza keser, Portakal basit dediğiniz için mi yoksa İt dediğiniz için mi görüntüleri yayınlayamadı sizce.. Diye soramadığı için soruyu beraberce saha dışına ittirdiler.

Binali Yıldırım'a gelince,

Deryası kendinden mülhem bir edayla dalgasız ve sakindi. Zekasını ve mimiklerine yansıyan kimi zaman kelimesiz o mizahi sessizliği takdire şayandı. Hani ringte olsa böbrek göçerten zeka darbesi şu cevaptaydı.“Ben de vaatlerim arasına öğrencilere burs vermeyi koyacaktım lakin CHP  Anayasa mahkemesine gidip bunu engellediği için verilmesi imkansız”.

Sonuç: Kaç tane yabancı dil biliyor bu CHP  Adayı bilmiyorum ama Yalancı dilinin ileri seviyede olduğu aşikar.

Sonuç : Binali Yıldırım İstanbulu sayfalarca okumuş lakin CHP  Adayı kitaba dokunmamış.

Sonuç: Duysun Ahali, Kazanan Binali.. Bu da benden atıştırmalık slogan