Deprem sonrası telefonlar çekmemişti... Oktay'dan GSM açıklaması

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İstanbul'daki depreme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Oktay, deprem sonrası telefon operatörlerinin çekmemesine ilişkin "GSM şirketlerinin kapasiteleri artırılacak." dedi.

GİRİŞ 29.09.2019 18:19 GÜNCELLEME 29.09.2019 19:55
Bu Habere 39 Yorum Yapılmış

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay,  Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) Maslak'taki binasında düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

 

Yapılan incelemelerde 320 dairenin ağır hasarlı, yaklaşık bin 895 dairenin de az hasarlı olduğu bilgisini veren Oktay, "Özellikle ağır hasarlı olanlarda tahliyeler yapıldı. Tahliye edilenlerden de çoğu yine yakınlarının yanında kalıyor. 96 kişi de bizim misafirimiz olarak ilgili kurumlarımızca misafir ediliyor. Şu ana kadar bir sıkıntımız yok. Okullarımızla ilgili Valimiz gerekli açıklamalarını yaptı. Şu anda 29 okulumuz yarın tatil olacak. Bunlarla ilgili incelemeler de yapılacak. Salı günü de açılmayacak olan diyelim ki ağır hasarlı olan okulumuz varsa bunlar hemen yenilenecek. Bu okuldaki öğrencilerin nerelerde eğitim görecekleriyle ilgili en geç salı günü konuyla ilgili gerekli çalışmaları yapılıyor, açıklamaları da yapılacak." diye konuştu.

GSM ŞİRKETLERİYLE GÖRÜŞME

Oktay, haberleşme ve iletişimle ilgili GSM şirketleriyle yapılan görüşmelerde ele alınan konulara değinerek, şunları kaydetti:

"İlgili operatörlerle ve Türk Telekom'la bir toplantımız olacağını söylemiştik. Orada da yine bazı kararlar aldık. Biz sadece şunu gördük. Normal, zamanda herhangi bir zamanda 20 milyon... Bu GSM şirketlerimizle Türk Telekom'dan aldığımız verilerdir bunlar. Şu anda mesela 20 milyon kişinin birbirini aradığı bir hatta deprem olduğu andan sonra yaklaşık 160 milyona çıkıyor arama. Tabii teknik sebeplerle de kendileri bize bunu çok detaylı olarak izah ettiler. Hattın çöktüğünü ifade ettiler. Dolayısıyla biz bunu tekrar yaşamamak adına ne tür tedbirlere alabiliriz diye baktığımızda şunu gördük. Şu kararları aldık.

Mevcutta Türkiye'de olan 3 operatörün toplam kapasitesi 118 milyon kişinin aynı anda haberleşme kapasitesi var. Bunun 175 milyona çıkarılması dolayısıyla bunun ilgili operatörler arasında da paylaşımını yaptık. Yaklaşık 6 ay içerisinde bunlar bu kapasiteye ulaşacaklar. Vodafone da bize 1 haftaya kadar döneceklerini ifade ettiler süreyle alakalı. Dolayısıyla biz Vodafone'da da yine bir sosyal sorumluluk olarak da görürsek onların da yine en kısa sürede bu kapasite artışını sağlayacağını düşünüyoruz. Biri buydu. 118 milyondan 175 milyon kapasiteye çıkarmak."

ORTAK HAT KURULACAK

Teknolojinin geliştiğini, ses iletişiminin bundan sonra normal hatlar üzerinden ziyade internet üzerinden yapılacağını belirten Oktay, şöyle devam etti:

"Ses iletişimi... Buraya kaymamız gerekiyor. Üç operatörün bir araya gelerek ortak bir hat kurmaları, bu belki AFAD bünyesinde kullanıma açılıyor olacak. Ücretsiz olacak. Herhangi bir afet anında da bunu vatandaşlarımıza duyuracağız. Sadece bu hattı kullanıyor olmaları... Burada sınır yok o zaman. Herkesin herkesle haberleşebileceği ücretsiz olarak belli bir süre için tabii, bir hat oluşturuyoruz. Kısmet olursa bu da 3 aylık süre içerisinde bu hat ortak olarak hayata geçiriliyor olacak. Üçüncüsü telsiz sistemi. İçişleri Bakanımızın ve bakanlığımızın bünyesinde devam eden farklı çalışmalar var. DMR diye ifade ettiğimiz bir çalışma, yine Jandarmanın JEMUS sistemi var. Kırsal bölgeleri de içerisine alan. 

İSTANBUL ÖNCELİKLİ

Sayısal sistem diye ifade ettiğimiz özellikle karar vericilerin ve depremi yönetecek ekibin kendi içerisindeki iletişimini kesintisiz sağlayabilmesini garanti altına alacak bu sistemi çok hızlı bir şekilde ayağa kaldırılması ve tamamlanması çalışmamız sayısal anlamda. Dördüncü karar şu an itibarıyla özellikle İstanbul ve Türkiye'nin diğer bölgelerinde ama İstanbul öncelikli. Normal şartlarda baz istasyonları yıkılabilecek binalarda olan baz istasyonlarının bunların zaten hasar tespit çalışmalarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızda bu verilerimiz var. Yine AFAD'ın da ilgili birimleri buna katkı veriyor olacak. Bu binalar çok hızlı şekilde tespit edilip bu tür binalarda baz istasyonları varsa bunları da hızlı bir şekilde diğer daha sağlıklı binalara kavuşturuluyor olacak.

3 VE 6 AY SÜREDE OLUŞTURULACAK

Haberleşme alanında aldığımız kararlar bunlar. Ama asıl 5G'ye geçildiğinde orta ve uzun vadedeki asıl çözüm bu. O zaman hiçbir sorunumuz kalmıyor. GSM şirketleri doğal olarak bu alana yatırım yapmak istiyorlar. Biz şu anda tüm kurumlarımızla ve GSM şirketlerimizle birlikte yine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın ilgili birimlerinin takibiyle burada iletişimi en sağlıklı şekilde sağlanabileceği bir alt yapıyı oluşturmaya çalışıyoruz. Burada da oldukça iyi durumdayız. Kısmet olursa bir 3 ay ve 6 aylık süreler içerisinde bunu oluşturuyor olacağız."

Artçı depremler hakkında bilgiler veren Oktay, bağımsız bir deprem olmadığı sürede bunun azalarak gideceğini ve zamanla kaybolacağını söyledi.

Oktay, afete hazırlık boyutunun bireysel ve toplumsal olarak sürmesinin önemine vurgu yaptı.

Toplanma yerlerindeki iletişimle alakalı da karar aldıklarını belirten Oktay, "Alt yapısı müsait olan toplanma alanlarımızda yine herhangi bir afet anında orada haberleşmenin sağlanabileceği wi-fi hatları da kuruluyor olacak. O alanlar da iletişim sağlanıyor olacak." dedi.

KILIÇDAROĞLU'NA VERGİ CEVABI

Oktay, bir gazetecinin "CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu 1999'daki deprem sonrası getirilen vergilerin akıbetine dair sorusu vardı. Vergiler kaldırıldı mı devam ediyor mu?" sorusunu ise şu yanıtı verdi:

"Biz neyle uğraşıyoruz Kılıçdaroğlu neyle uğraşıyor? Herhalde Kılıçdaroğlu bu tür durumlarda televizyon karşısına geçip gündemi değiştirmekle ilgili konularda çok mahir. Herhalde televizyon karşısında otururken birisi 'Gündemi nasıl değiştirebiliriz.' dedi. O şekilde aklına geldi herhalde. Bu soru nereden çıktı? Biz vatandaşımızın hayatını nasıl kurtarabiliriz, geleceğe dönük nasıl kararla alabiliriz diye tüm bakanlıklarımızla... Bakanımız, valimiz burada. 

İlgili bakanlarımız burada. Sayın Cumhurbaşkanımızın her an konuyu çok yakinen takip ettiği bir ortamda '1999'daki deprem vergisi' derse cevap verelim. Şu anda da eğer televizyon karşısında bizi izliyorsa çayını ve kahvesini yudumlayarak. Biz cevabını verelim oradan dinlesin alsın. Bütün basında da çarşaf çarşaf görüyorsunuz. Ne kadar verginin toplandığını. Bizim 2002'den itibaren AK Parti iktidarı olarak göreve geldiğimizden itibaren geçici olarak oluşturulan ve konulan Özel İletişim Vergisi'nden bizim iktidarımız döneminde sadece 675 milyon liradır. '7,4 milyar' diyorsunuz ya onun 675'i sadece bizim dönemimizde. Ondan sonrasında da bu kalıcı vergiye dönüştürülüyor. Farklı isimler altındaydı. Tek bir özel iletişim vergisi altında kalıcı vergiye dönüştürülüyor. Orada da o kalıcı vergi bütçeye giden bir şey. Ama 65 milyar lira cari rakamlarla da orada var."

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 39
  • milletin ferdi 4 yıl önce Şikayet Et
    Hizmetin aksaması nedeniyle Türk Telekomdan çıkacağını söyleyenlerin fiyatları görünce bu ahmağı yapacağını düşünmüyorum. Yoğunluktan sadece Türk Telekom değil tüm operatörler etkilendi. Türk Telekom mobil en çok görüştüren firmadır. Kullanıcıları çok konuşmaya alıştırılmıştı. Bu nedenle şebekesinin de bu olaydan daha çok etkilenmesi normaldir. Bir günlük, yani faturanın 30’da birini takanlar acaba mağduriyet nedeniyle bedava internet hediye edilmesini, faturasının neresine koyacak merak ediyorum. Kaldı ki bu operatör kaynaklı bir mağduriyet değildir, halkımızın aile bağlarının şiddetinden ve bu bağın telefon şebekesine yükünü anlayacak kapasitede olmamasından kaynaklıdır buradaki problem.
    Cevapla
  • Gerçek 4 yıl önce Şikayet Et
    bu açıklama acı bir açıklamadır. illada felaket başımıza gelince mi önlem almak gerekli.
    Cevapla
  • milletin ferdi 4 yıl önce Şikayet Et
    Burada bazılarının dediği gibi alt yapı geliştirilsin, hiç kullanmayacak olsa bile yüz katı kadar kapasite hazır olsun da denilebilir. Tabi bu yüz katı kapasiteye erişmek için mevcudun 80 katı kadar yatırım yapılması gerektiğini bu yatırımların da amorti edilmesi gerektiği yani fiyatlara yansıması gerektiğini beyni olanın düşünebilmesi gerekir. Tabi burada, telefon görüşmesi şebekeye ciddi bir yük getiriyor, hiç olmazsa ben şebekeyi meşgul etmeyeyim de acil ihtiyacı olanların görüşmesini etkilemeyeyim diye bile düşünemeyenlerin bunları düşünebilecek kapasitesi olur mu, bu da ayrı bir soru…
    Cevapla
  • milletin ferdi 4 yıl önce Şikayet Et
    BamsıAlp rumuzlu sektörde olan birisiyim diyorsun ama teknik yönünün sıfır civarında olduğu belli… Depreme kadar normal olan hizmet yoğunluktan değilse neden aksadı açıkla bakalım? Trafik düzgün olarak aksa bile yolun 100 araba sığabilecek bir bölümüne 101’inci aracı sığdırabilir misin? Olay bu kadar basit, tabi anlayabilene… Altyapı o mahalde aynı anda 100 kişiye hizmet verilebilecek şekilde ise 200 kişiye birden hizmet vermesi beklenemez. Ayrıca telefon görüşmesinin iki tarafı var yani iki ayağı var. Ayaklardan birinin aksamasıyla yürüyüşün aksaması gibi ayaklardan birindeki aksama hizmeti aksatır. Bunları anlayabilmek bu kadar zor olmamalı…
    Cevapla
  • milletin ferdi 4 yıl önce Şikayet Et
    Vefasız biri çıkmış, haberleşme gibi stratejik şeyleri özelleştirmenin maliyeti para ile ölçülmez gibi beylik bir laf etmeye kalkmış. Be kardeşim olayın özelleştirme ile ne alakası var? Her şey devletin tekelinde kalsa, hiç rekabet olmasa daha mı iyi hizmet alacaktın? Yoksa daha kazık fiyata bile hizmet alamayacak mıydın? SSCB neden dağıldı? Komünist Çin sistemini neden değiştirdi ve değiştirdikten sonra kalkınma rekorları kırmaya başladı hiç mi düşünmezsin? Deprem sonrasında WhatsApp kanalıyla haberleşme yapılabilmesini, WhatsApp Türk Devletinin özelleştirmeye tabi tutulmamış bir kurumu olmasına mı borçluyuz?
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Murat Kurum: İstanbul artık yeni dönem için gün saymaktadır
Hamas’la ilgili en vahim iddiaydı! ‘Toplu tecavüz’ iftirasını İsrail de yalanladı