Türkiye'den çok sert tepki! 'Misliyle karşılık vereceğiz!'

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada 'Hidrokarbon faaliyetlerimizi KKTC’yle birlikte kararlılıkla sürdüreceğimizi ve AB’nin bu konuda engelleyici tedbirlere başvurması halinde misliyle mukabele edeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyoruz.' ifadelerine yer verildi.

Türkiye'den çok sert tepki! 'Misliyle karşılık vereceğiz!'
Türkiye'den çok sert tepki! 'Misliyle karşılık vereceğiz!'
GİRİŞ 14.10.2019 19:11 GÜNCELLEME 14.10.2019 20:50
Bu Habere 58 Yorum Yapılmış

Dışişleri Bakanlığı AB Dış İlişkiler Konseyi'nin kabul ettiği kararlar hakkında resmi sitesinden açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

 

 

REDDEDİYOR VE KINIYORUZ

"Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler Konseyi’nin (DİK) bugün (14 Ekim) Lüksemburg’da yapılan toplantısında, “Kuzeydoğu Suriye” ve “Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin Yürütmekte Olduğu Faaliyetler” başlıkları altında kabul ettiği kararları ve ülkemize yönelik yaptığı çağrıları tümüyle reddediyor ve kınıyoruz.

 

 

Türkiye’nin başarıyla icra etmekte olduğu Barış Pınarı Harekâtı, uluslararası hukuk temelinde, Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkımız ve BM Güvenlik Konseyi’nin terörizmle mücadeleye ilişkin kararları uyarınca yürütülmektedir.

TERÖRİSTLERİN KATLETTİĞİ 18 SİVİLE SESSİZ KALDILAR

PKK’nın bir uzantısı olan PYD/YPG terör örgütünün ülkemizin ulusal güvenliği ile Suriye’nin toprak bütünlüğü ve ulusal birliğine yönelik tehdit ve saldırıları karşısında, AB’nin terör unsurlarını koruyucu bir yaklaşım sergilemesi kabul edilemez. AB Konseyi’nin bu konudaki kararında, bazı AB üyelerinin de destek verdiği PYD/YPG terörizminin, son iki günde ülkemizde aralarında bir bebeğin de bulunduğu 18 masum sivili katletmesine sessiz kalmasının da bu çarpık yaklaşımın bir tezahürü olduğunu değerlendiriyoruz.

Türkiye’nin defaatle dile getirdiği üzere, DEAŞ terörüyle mücadele kisvesi altında bir diğer terör örgütünün ayrılıkçı gündemine hizmet eden AB’yi ve bu örgüte destek veren AB üyesi ülkeleri, bugünkü sonuca ulaşılmasındaki sorumlulukları bağlamında özeleştiri yapmaya ve izana davet ediyoruz. Bu politika ve uygulamalarıyla AB’nin DEAŞ’a karşı mücadele konusunda ülkemize ders verme hakkı bulunmadığının altını çiziyoruz.

MÜCADELEMİZ KARARLI BİR ŞEKİLDE DEVAM EDECEK

Dünya üzerinde en kalabalık sığınmacı nüfusuna evsahipliği yapmakta olan Türkiye, önümüzdeki dönemde de ulusal güvenliğini tehdit eden ve Suriye halkının bekasını yakından ilgilendiren PYD/YPG ve DEAŞ başta olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadelesini kararlı bir şekilde sürdürecektir.

Bu harekat, Türkiye-Suriye sınırında güvenli bir bölge oluşmasını ve bölgenin asıl sahiplerine kazandırılmasını sağlayacak olup, arzu eden yerlerinden edilmiş Suriyelilerin kendi topraklarına dönüşüne de yardımcı olacaktır. 18 Mart Mutabakatının 9. maddesinin, AB ve üye ülkelere, Türkiye’yle birlikte, yerel halkın ve sığınmacıların Türk sınırına yakın Suriye topraklarında daha güvenli alanlarda yaşayabilmeleri için koşulların iyileştirilmesi yükümlüğünü getirdiğini hatırlatırız.

"AB'NİN TUTUMU ULUSLARARASI HUKUKLA BAĞDAŞMAMAKTADIR"

Diğer taraftan, AB’nin Doğu Akdeniz’de hem kendi haklarımızı hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını korumak için kararlılıkla yürüttüğümüz arama ve sondaj faaliyetlerini yasadışı olarak nitelendirmesini kesinlikle kabul edilemez buluyoruz. AB’nin Türkiye’ye karşı emsali olmayan bu önyargılı tutumu uluslararası hukukla da bağdaşmamaktadır.

Ayrıca, AB’nin aldığı bu kararlarda bir kez daha Kıbrıs Türklerine hiçbir atıfta bulunmaması ve onları yok sayması ibret ve endişe verici bir durumdur.
Kıbrıs Türkleri gözardı edildi

Bu durum, AB’nin Kıbrıs konusunda artık Rum tarafının tümüyle rehinesi haline geldiğinin ve tarafsız kalamayacağının son örneğini teşkil etmiştir. Aslında AB’nin, 2004 yılında aldığı kararları ve verdiği sözleri hayata geçirmemekle, Kıbrıs Türklerini gözardı ettiği yadsınamaz bir gerçektir. AB’nin bu tavrını da şiddetle kınıyoruz.

Hidrokarbon faaliyetlerimizi KKTC’yle birlikte kararlılıkla sürdüreceğimizi ve AB’nin bu konuda engelleyici tedbirlere başvurması halinde misliyle mukabele edeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyoruz.

Bir yandan münhasır ekonomik bölge ve kıta sahanlığının diyalog ve iyi niyetli müzakere yoluyla, uluslararası hukuka uygun ve iyi komşuluk ilişkileri ilkesi uyarınca sınırlandırılması gerektiğini vurgulayan AB Konseyi’nin, diğer taraftan GKRY’nin tek taraflı deniz yetki alanı iddialarını benimsemesi ve bu iddiaları “üyelik dayanışması” bahanesi altında Türkiye’ye dayatma girişimlerinde bulunması ciddi bir çelişki teşkil etmektedir.

Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarın tesisi, herkesin kazanacağı bir işbirliği iklimi yaratılması, ülkemizin ve özellikle Kıbrıs Türklerinin ilgili anlaşmalar ve uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru hak ve çıkarlarına saygı gösterilmesi ve Doğu Akdeniz’in siyasi, hukuki, tarihi ve coğrafi gerçeklerinin dikkate alınmasıyla mümkün olacaktır.

Bu hukuksuz ve yanlı tutumu nedeniyle, AB ile bazı alanlardaki işbirliğimizi ciddi bir şekilde gözden geçireceğiz."

YORUMLAR 58
  • Said 4 yıl önce Şikayet Et
    Reisin yapacağı tek şey sınırları açmak ve Suriyelileri göndermek. Bak o zaman köpek gibi nasıl yalvarıyorlar .
    Cevapla
  • Sezgin Tabak 4 yıl önce Şikayet Et
    AB Bu Konuda Hatalı. Ezik Yunanistanı desteklemek, korumak Amacıyla Kıbrısta onları Legal saydılar, şimdide gelmişler onların legal olduğunu söylüyorlar. çalanda oynayanda kendileri.
    Cevapla
  • İhanet 4 yıl önce Şikayet Et
    ABD, İsrail,İngiltere ve Avrupa ülkeleri ,Birleşik Arap emirlikleri konuştuğunuz yalanlara sizde inanacaksınız.Türkiye ne yapacaktı siz vuracaktınız Türkiye bakacaktı 40 yıl baktı yetmedi mi?Allah cumhurbaşkanımızı,Vatanımıza hizmet eden bakanlarımızı ve askerlerimizi korusun.
    Cevapla
  • Türk 4 yıl önce Şikayet Et
    Bunlarla böyle yumuşak yüzümü artık göstermeyelim.. İlk adımı biz açalım bismillah diyelim. kapıları 1 hafta açalım.. Daha agresif olalım.. Yaptırımmış pehh. Biz özümüze dönelim kendi kendimize yeter ülkeyiz her konuda. onlar muhtaç bize.. İlk yalvaracak yunan italya olacak sonra devamı gelecek 50 bin mülteciyi gönderelim zaten geri adımlar başlar.. Ne güzel hem sığınmacıları ülkenizde tutun hemde güvenli bölge oluşturmayın karşı çıkın yok öyle
    Cevapla
  • larat 4 yıl önce Şikayet Et
    elbette ki artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Türk savunma sanayiinin ihracat başarısı Çin'in gündeminde
Manipülasyonun havada uçuştuğu günlerde hatırlamak ve unutmamak kadar değerli ne olabilir