'Ey Hitler geldiysen 3 defa vur'

Vakit Gazetesi Yazarı Abdurrahman Dilipak, AK Parti'ye kapatma istemiyle dava açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'ya sert çıktı: Allah sana rahmet eylemesin

'Ey Hitler geldiysen 3 defa vur'
'Ey Hitler geldiysen 3 defa vur'
GİRİŞ 17.03.2008 23:37 GÜNCELLEME 17.03.2008 23:37
Bu Habere 21 Yorum Yapılmış

İddianamenin İslam'a ve Müslümanlara hakaret içerdiğini yazan Dilipak, 'Allah sana rahmet etmesin' dedi.

İşte Dilipak'ın bugünkü yazısı...

Bu bir savcı. Öyle bir iddianame hazırladı ki, evlere şenlik.. Dünyadan öyle tepkiler alıyoruz ki, kimi akıl dışı değil, akılsızlık örneği diye yorumluyor. Kimi çılgınca buluyor.


Devletimiz de, yargı da küçük düşürüldü.
Ortaya koyduğu delillerin çoğu komik. Akıl dışı, hiçbir hukuki değeri olmayan şeyler..


Türkiye bu kadarını haketmiyor..


Biri Atatürk’e rahmetli demiş de, bunu diyen kişi Meclis Başkanı tarafından danışmanlığa getirilmiş de, bir partinin kapatılma davasının iddianamesinde bunlar yazılıyor..


Kaldı ki; o kitap daha piyasaya çıkmadan müsadere edilmiş... Olayın üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçmiş. Davanın konusu da farklı, Atatürk’e değil Cumhurbaşkanı’na hakaret.


Bir adam, bir hukuk adamı, resmi ideolojiye aykırılığı değil, iddianın gerçek olup olmadığını sorgular.. Resmi ideoloji diye üretilen tarih yalansa, bir aydın buna karşı çıkıyorsa, bu bir hak ve görev değil mi?
Bu kişi mahkum olmuş mu, personel yasası yok mu bu ülkede, memur olmasına mani bir hal var mı, varsa niye gereği yapılmadı? Suç yoksa suçlu nasıl olur? Bir kişi bir göreve getirildi diye, yasamanın başındaki kişinin bağlı olduğu parti nasıl kapatılabilir.


Kaldı ki, Meclis Başkanı bağımsız olur. O işi yapan kişi Meclis Başkanı olduğuna göre ve parti sıfatlarından soyunduğuna göre, Meclis’i kapatın siz.. O da yetmez, “Beyaz Türkler” bu ülkede kaybolur gidersiniz, zulmedecek ahali lazım birilerine, en iyisi milleti kapatın; yeni bir millet ithal edin..


Gerçekten de genç sivillerin dedikleri gibi bu iddianameden sonra cumhuriyet hiç bu kadar tehdit altına girmedi.
Bu iddianame, AK Parti’yi suçlamak için yetmez, ama bir zihniyeti ve bizzat savcının kendisini görevden almak, mahkum etmek için yeter.
Savcı bu iddianamesi ile Türkiye’yi dünyanın gözünde küçük düşürdü. Türkiye’ye zarar verdi. Mahkemelerin adına karar verdikleri Milleti dilhun etti. Devletin anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyet temelleri ile çelişen, toplumun, inanç, tarih, kültür ve geleneklerini aşağılayarak suç işledi.
Bu iddianame suç belgesidir.. İslam’a ve Müslümanlara saygısızlık içeriyor. Gelenek ve tarih aşağılanıyor. Hukukun temel ilkeleri, devletin, anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyet temeli aşağılanıyor.. Onun için bu iddianame derhal hukuka saygı, millete saygı ve cumhuriyeti yüceltme adına reddedilmelidir..


Savcı Atatürk’e “Rahmetli” demeyi suç kabul etmiş. Bunu bir aşağılama ve suçlama kabul ediyor.


Önce adını değiştir bay Abdurrahman. (Hani “Abdurrahman bey” diyeceğim, devrim yasalarına göre suç olacak, onun için ona onun istediği gibi söylemeliyim) Madem rahmetli demeyi, aşağılama sayıyorsunuz, size “Allah sana acımasın” mı demeliyim o zaman?.. Be adam; her Müslüman, her ölüsünün ardından “Allah rahmet etsin”, “Rahmetullahi aleyh” der. Cenaze namazı bunun içindir.. Rahmet ve Rahman aynı kökten gelir. Ve Allah (cc) adına gönderme yapar. Allah’ın isimlerinden bir isimdir. Başındaki “Abd’da “A.B.D” değil, kulluğu ifade eder, Cumhuriyetin savcısı “Allah’ın kul”u ise, nasıl laiklikten söz edebilirsiniz. Bay Abdurrahmanı Yargıtay Başsavcısı yapan Yargıtay’ı da kapatmak gerek, bu iddianamenin mantığı ile hareket edecek olursak..


Savcı şeriatı da, laikliği de bilmiyor. Mesela sorsanız; Fransa’nın, Strasbourg’un da içinde bulunduğu Alsas Loren bölgesinin laiklik uygulamasının dışında olduğunu bile bilmez herhalde.. Dini devlete sokmaktan söz ediyor etmesine de, “Hilafetin mana ve mefhum olarak Büyük Millet Meclisi’nin şahsı manevisinin içinde mündemiç olması” konusunda akıl yürütmeyecektir..


Laik bir devlette, Diyanet’in, devletin bir birimi olması, dini vakıfların laik devletin denetiminde olması, ya da “Hacı” kelimesi demek dahi suçken, laik bir devletin bir kurumunun nasıl olup da Hac yönetmeliği yayınladığı konusunda söyleyecek bir sözü yoktur. Sahi neden bunları iddianamesine eklemedi acaba? “Şık olmaz” diye herhalde..


Türkiye teknik anlamda laik bir ülke değil.. Ya resmi ideolojisini dinleştiren bir teokrasi, ya da dini kontrolü altında tutan Bizantinist bir yapıdır.. İsterseniz bakın TDK 46 sözlüğüne: Türkün dini Kemalizmdir.. Ya hu Türk ulusçuluğunun temelinde “din”; “din-i Mübini islam” yok mu? Bakın Lozan’a. Müslüman unsurlar Türk sayılmış, ancak gayrimüslim topluluklar azınlık sayılmıştır.. Başsavcının gücü yetiyorsa, Hilafet fonundan İş Bankası’na aktarılan parayı kullanan CHP’nin bu fonu yönetmesine karşı çıksın. Vakti varsa ilk Meclis’in açılışındaki dua sahnesinde arkada dalgalanan kelime-i tevhid bayrağına baksın, ilk Meclis’in açılış töreni ile ilgili gündemi bir incelesin.. Kurtuluş Savaşına anlam veren imanı, ruhu, gayeyi görsün ve iddianameyi alıp bir daha düşünsün.. Bu iddianame kimin iddiası o zaman görecektir..


Başsavcı laikliğin objesinin din ve devlet olduğunu sanıyor. Kilise ile devlet arasındaki paylaşım, işbirliği, çatışmama ilkesi olduğunun farkında değil. Laikliğin kaynağının İncil olduğunu, yani Katolik geleneğin dini bir yorumu olduğunun da farkında değil. Yani bilgi ve mantık seviyesi açısından da ilmi, hukuki ve felsefi bir değer içermiyor.. Başsavcı, kilisenin egemen bir devlet olduğunun ve kilise topraklarının, Vatikanın mülkü sayıldığının ve batıda eğitim, sağlık, finans sektöründe, media sektöründe kilisenin gücünün farkında değil gibi sanki..


Allah (cc) böyle savcıyı dünyada hiçbir millete vermesin.. Bizim çektiklerimiz, katlanmak zorunda bırakıldığımız acı gerçekler, onların bize bakarak tedbir almaları açısından başka milletler için bir ders ve baht kaynağı olsun. Herhalde bu savcı Avrupa’da olsa Avrupa’da Hıristiyan Demokrat Parti bırakmazdı! Ne mutlu Avrupalılara ki, orada böyle savcılar yok!


Bu iddianamenin reddinden önce savcının derhal görevden alınması fikri bana yabancı değil ve tabii, derhal bu iddianamesi suç belgesi olarak sunulup hakkında dava açılması gerekir..


Şemdinli savcısını görevden alanlara duyurulur!


Dün bir vatandaş Başsavcı hakkında “İstihza, alay, aşağılama, korkutma, görevi kötüye kullanma, vatandaşlık hakkının ihlali vs.” gerekçesi ile suç duyurusunda bulundu..


Bu iddianameye konu olan söz ve fiiler dolayısı ile Türkiye dünyada küçük düşmedi, ama bu iddianame ile Türkiye dünyanın gözünde küçük düşürüldü.


Arınç’a göre dava kin ve garez ürünü.
“Savcı, kendini komik duruma düşürdü” diyor, Ria Ruijten-Oomen (AP Türkiye Raportörü) ve ekliyor: “Bu, tamamıyla delilik. Ben hayatımda böyle bir şey görmedim. İnanamıyorum. Hayatımda bir devlet savcısının yapmak istediklerini icra etmek için siyaseti kullandığına şahitlik etmedim. (...) Savcılar, bu tür davalarla kendilerini komik duruma düşürüyor. Graham Watson (AP'nin Liberal Demokrat Parti Başkanı): “Çok tuhaf bir hadise” diyor. Hannes Swoboda (AP üyesi, Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı): “Şoke oldum, bu delilik” diyor.. Jan Marinus Wiersma (AP üyesi, Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı): “Türk yargısının tarafsız olmadığının göstergesi Siyasi hayatımda böyle bir şey görmedim. Bu, tamamıyla bir savcının siyasi bir müdahalesi. Avrupa için çok rahatsız edici bir haber ve çok tuhaf. (...) Başörtüsü konusu da bir sebep olamaz, zira bu yasağı MHP ile birlikte kaldırdılar. Bu olay Türk adaletinin hâlâ tarafsız olmadığını gösteriyor” diyor. Cem Özdemir’in (AP üyesi) tepkisi de %80’i sanık yapan savcıya anlamlı bir cevap: “Devlet, kendisine başka bir halk seçsin.” “Bu dava Türkiye'nin yüzde 50'sine ‘siz bu ülkenin bir parçası değilsiniz’ mesajı vermektir. (...) Türkiye, maalesef bir partiler mezarlığı” diye sürdürüyor açıklamalarını. Joost Lagendijk (AP üyesi-Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı) ise “Türkiye'nin, 21. yüzyıla uygun hakim ve savcılara ihtiyacı var. Şok içerisindeyim. Böyle bir davayı ciddiye almakta zorlanıyorum. Bir hakim nasıl böyle bir sonuca ulaşabilir, anlayabilmiş değilim. Bu 21. yüzyıla uyum sağlayamayan eski bir zihniyeti temsil ediyor. Bu her halükarda Türkiye için kötü haber. Türkiye'nin Avrupa'daki imajına darbe vuracak. Umuyorum ki, hakim hemen reddedecek davayı” diyor..


Bu dava kabul edilirse, savcıların halkın %80 için de dava açması gerek.. Camiler yetmez, okulları da, spor salonlarını da hapishane yapın.. Temerküz kampları kurun! Ey Hitler geldinse 3 kez vur!
Başardınız, “Rahman olan Allah’ın kulu!”


Kutlarım sizi, eğer maksadınız bu idi ise, değilse, özür dileyin, iddianamenizi geri çekin ve istifa edin!


Selâm ve dua ile..

YORUMLAR 21
  • ALİ ÜNLÜER 16 yıl önce Şikayet Et
    BUNLAR HER ZAMAN İSLAMA SALDIRMAYI MİSYONERLER GİBİ GÖREV SAYMIŞLARDIR. Lakilik ve Atatür kisvesi altında bu ülkede bu insanın dinine yani islama saldırı yapılmaktadır.Bu millet buna ne kadar tahammül eder bilmem ama bunların sonunun iyi olduğnu hiç sanmıyorum
    Cevapla
  • Orhan ALKIŞ 16 yıl önce Şikayet Et
    Yüreğine sağlık..... Bugün 18 MART ÇANAKKALE zaferi Yargıtay bunun içinde bi yasak çıkarmasın..... Şimdi orda 250.000 şehidimiz için tören düzenlenecek Okunacak dualar için İRTİCA geliyor derler... O zaman da bide ÇANAKKALE Şehitliğini kapatsınlar...
    Cevapla
  • Muhiddin Kaya 16 yıl önce Şikayet Et
    . Bu savcının bütün organlarını satsak acaba 14 milyar dolar edermi.veya kaç sene çalışırsa bizden çıkan parayı kazanabilir.
    Cevapla
  • Muhiddin Kaya 16 yıl önce Şikayet Et
    O duaya sadece AMİN denir.. Allah bu adamı ve arkasındaki laiklikten geçinen çeteleri ebu lehebin yanına koysun
    Cevapla
  • Kürşat BAŞBUĞ 16 yıl önce Şikayet Et
    Primle Çaılşsın Herkes. Geçen gün Engin Ardıç güzel yazmış.\"Ankaradakiler kendinden çok kazanan işadamlarına HIRSIZder.Ama kendinden az kazanan halka da AYAK TAKIMIder\"diye.Memur zihniyetinden kutulmadıkça bu ülke değişmez.Hayatında bir kez vergi vermemiş, stopaj nedir,kira nedir,yarınki çek ödemem ne olacak demeyen,işinden atılma kaygısı olmayan,her ay maaşı hesabına yatan ve kendini elit zanneden kişilerle bu ülke hiç bir yere gidemez.Tüm kamu kesimine buna milletvekili,hakim savcı,müsteşar,amir memur vb prim sistemi getirilsin
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
İBB'nin metro beceriksizliği tam 72 saat sürdü: Seferler normale döndü!
Sergen Yalçın'dan Beşiktaş yönetimine mesaj! Geri dönecek mi?