Liderlerin yeni yıl mesajları

Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Toptan, Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ ve siyasi parti liderleri, yeni yıl dolayısıyla birer mesaj yayımladı. İşte başkentten gelen 2009'la ilgili dilekler:

Liderlerin yeni yıl mesajları
Liderlerin yeni yıl mesajları
GİRİŞ 31.12.2008 15:26 GÜNCELLEME 31.12.2008 15:26

CUMHURBAŞKANI GÜL'ÜN YENİ YIL MESAJI:

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ülke sorunlarıyla ilgili konularda farklı görüş ve yaklaşımlar olsa bile, tüm kurumların yakın temas, diyalog ve iş birliği içerisinde hareket etmelerinin vatandaşlar için büyük bir moral kaynağı olacağını belirtti.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, yeni yıl  mesajı yayımladı. Gül, mesajına, Türkiye ve dünya için önemli gelişmelere sahne olan bir yılın geride kaldığını, umudu canlı tutarak yeni bir yılın karşılandığını belirterek başladı.

Bu tür dönüm noktalarının geçen bir yılın muhasebesinin yapılmasının yanı sıra, yeni yıla ilişkin yol haritasının, planlamaların, yaşanan tecrübeler ışığında gözden geçirilmesine de olanak sağladığını kaydeden Gül, birçok ülkenin böyle günleri yeni başlangıçlar yapmak, geleceğe taşınan umutları gerçeğe dönüştürmek için bir fırsat olarak gördüğünü vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül, mesajına şöyle devam etti:

''Bizler de devlet ve millet olarak, 2009 yılının başarılı geçmesi ve koyduğumuz hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için hep birlikte büyük bir gayretin içindeyiz. Günümüzün belirsizliklerle dolu siyasi, ekonomik, kültürel ve çevresel şartları karşısında, ülkemizin önüne yeni ufuklar açmak konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz. Bu kararlılığın toplumumuzda bir mutabakata dönüştüğünü görmekten büyük memnuniyet duyuyorum.

Önümüzdeki dönemde, AB üyelik sürecinin hızlı ve kararlı bir şekilde götürülmesi, ülkemizdeki güven ve istikrar ortamının korunması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz.

Türkiye, son yıllarda yaptığı cesur ve radikal reformlarla adeta bir devrim gerçekleştirmiştir. Bu hamleler dünyada da takdirle karşılanmıştır ancak ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşımak, demokrasi, insan hakları, özgürlükler konusundaki standartlarımızı daha da yükseltmek için bu reformları devam ettirmeliyiz. 2009'da bu konunun üzerinde daha çok duracağız.

Esasen dünyanın büyük olumsuzluklar yaşadığı bir yıldan Türkiye yüzünün akıyla çıkmıştır. Sağlam ekonomik altyapısı, olgun ve çoğulcu demokrasisi ve vatandaşlarının büyük katkılarıyla Türkiye, hedeflerinden taviz vermeden yoluna devam etmektedir. Dış politikadaki diplomatik ataklarıyla da tüm dünyanın saygısını kazanan ülkemizin bu güçlü ve itibarlı konumu, hepimiz için bir iftihar vesilesidir.''

Türkiye'nin artık, uluslararası sorunlarda ara buluculuğuna ihtiyaç duyulan, sözü dinlenilen ve tüm dünya devletleriyle iyi ilişkiler geliştiren önemli bir aktör konumunda olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğinin de Türkiye'nin bu konumunu pekiştirdiğini kaydetti. Gül, bu gelişmeyi, ''Türkiye'nin doğru, realist ve akılcı yaklaşımlarla devam ettirdiği barışçı politikalarının bir tezahürü'' olarak değerlendirdi.

-''AÇIK TOPLUM OLMA YOLUNDA HIZLA İLERLİYORUZ''-

Türkiye'nin açık toplum olma yolunda hızla ilerlediğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Gül, mesajında şunları kaydetti:

''Şiddet barındırmayan her türlü düşünce, özgürce dile getirilebilmekte, herkes düşüncesini demokratik olgunluk içinde rahatça ifade edebilmektedir. Sorunlarımız, derinliğine tartışılarak aşılabilmektedir. Ülkemizin gerçekleştirdiği ekonomik ve sosyal dönüşümle birlikte milletimiz kendine güvenen, daha modern, daha üretken bir toplum haline gelmektedir. Tabii bu konularda daha yapılacak çok şey vardır ve Türkiye bunları azimle gerçekleştirmeye devam edecektir.

Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes eşittir. Her Türk vatandaşı etnik kökeni, dili, inancı ve siyasi görüşü ne olursa olsun bu milletin ayrılmaz bir parçasıdır. Her zaman vurguladığım gibi, farklılıklar ve çeşitlilikler zenginliğimizdir ancak tüm farklılıkları ortak bir idealde, hedefte bütünleştiren vatandaşlık bağımızdır.

Türkiye, geçtiğimiz yıl terörle mücadele konusunda ciddi adımlar atmıştır. Türkiye'nin gelişmesini, büyümesini, demokratikleşmesini hazmedemeyen terör örgütü, Devletimizin ve milletimizin iradesi karşısında giderek güç kaybetmektedir.

Türkiye'nin, özgürlükleri sınırlamadan teröre karşı yürüttüğü haklı mücadele, uluslararası camiadan daha çok destek görmeye başlamıştır. Yapılan başarılı sınır ötesi operasyonlar teröre ciddi darbe vurmuş, sivillere zarar verilmemesi konusundaki hassasiyeti ve başarısıyla Türk ordusu dünyada büyük takdir toplamıştır.

Teröre karşı mücadele ederken şehit olan kahramanlarımızın ailelerinin, bizlere onların en kutsal emaneti olduğunu bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Türkiye, 2009 yılında da terörle mücadelesini kararlılıkla sürdürürken, ekonomik ve sosyal tedbirleri de alacaktır.''

-''KÜRESEL EKONOMİK KRİZİ EN AZ ETKİYLE ATLAMA GÜCÜNE SAHİBİZ''-

Cumhurbaşkanı Gül, küresel ekonomik krizin tüm ülkeleri etkilediğini kaydederek, Türkiye'nin dayanışma ve iş birliği içinde bu dönemi en az etkiyle atlatma gücüne ve potansiyeline sahip olduğundan şüphe duymadığını ifade etti.

Gül, mesajında şu ifadelere yer verdi:

''Dolayısıyla devlet ve hükümet kurumları ile işveren ve çalışanların birbirleriyle dayanışma ve ortak anlayış içinde olmaları büyük önem taşımaktadır. Türkiye bu şekilde, bu süreçten güçlenerek çıkacaktır.

Ayrıca bir hususa daha dikkati çekmek istiyorum. Ülke sorunlarıyla ilgili konularda farklı görüş ve yaklaşımlar olsa bile, tüm kurumların yakın temas, diyalog ve iş birliği içerisinde hareket etmeleri, vatandaşlarımız için de büyük bir moral kaynağı olacaktır.

Yeni bir yıla girerken şiddetten, terörizmden, ırkçılık, ayrımcılık ve aşırılıklardan arındırılmış, yoksulluk ve yolsuzluğun olmadığı, tabiat değerlerinin korunduğu, insanların barış içinde kardeşçe bir arada yaşadığı bir dünyaya ulaşma yolundaki umudumu da ifade etmek istiyorum. İnsanlığın ortak geleceğinin, güvenliğinin ve refahının inşası için ülkeler arasındaki iş birliği ve dayanışmanın daha da geliştirilmesini diliyorum.

2009 yılının ülkemiz ve dünyamız için barış, huzur ve kardeşlik içerisinde geçmesini temenni ediyorum. Yeni yılda daha güçlü ve müreffeh bir Türkiye dileğiyle aziz milletimize sevgiler ve saygılar sunuyorum.''

TOPTAN: YENİ YILA MAALESEF FİLİSTİN'DE YAŞANAN VE MİLLET OLARAK HEPİMİZİ DERİNDEN YARALAYAN SALDIRILARLA GİRİYORUZ

TBMM Başkanı Köksal Toptan, 2009 yılına, Filistin'de yaşanan ve millet olarak herkesi derinden yaralayan saldırılarla girildiğini belirterek, ''Yeni yılın, başta Filistin olmak üzere, dünyanın dört bir yanında yaşanan acıların sona ermesine vesile olmasını diliyorum'' dedi.

Toptan, yayımladığı yeni yıl mesajında, üzüntü ve sevinçleriyle bir yılın daha geride bırakıldığını, umut ve coşkuyla yeni bir yıla girildiğini hatırlattı.

Yeni yılın, ülkeye, millete ve tüm insanlığa barış, kardeşlik ve huzur getirmesini dileyen Toptan,  Meclisin, 2008 yılı içerisinde demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin güçlenmesi, ülkenin gelişmesi için çok sayıda yasal düzenlemeyi iktidarı ve muhalefetiyle hayata geçirdiğini belirtti.

Toptan, milli iradenin sembolü olan Meclisin aldığı her kararın, Türkiye'nin daha demokratik ve özgür bir yapıya kavuşmasını sağladığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Çağdaş dünyanın saygın bir üyesi olan Türkiye, bugün küresel ve bölgesel boyutta barış ve istikrara katkıda bulunan, çok yönlü dış politika izleyen, geniş bir coğrafyada etkinliği olan ve dostluğu aranan bir ülkedir. Bölgesinde bir yıldız gibi parlayan Türkiye'nin yeni hedefi, Cumhuriyetimizin 100. Yılı olan 2023'te dünyanın 10. büyük ekonomisi haline gelmektir. Bu hedefe ulaşmak için kalkınma hamlelerimizi kesintisiz sürdürmemiz, demokrasimizin daha iyi işletilmesi konusunda çaba sarf etmemiz gerekmektedir.

Aziz Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda hızla ilerleyen Türkiye, kalkınarak güçlenmeyi sürdürecek; dünyanın önde gelen gelişmiş ülkeleri arasında hak ettiği yeri mutlaka alacaktır. Türkiye, Avrupa Birliği'ne tam üye olma yolunda sürdürdüğü müzakere sürecini yeni yıl da kararlılıkla devam ettirecektir. Türkiye'nin sahip olduğu genç ve dinamik nüfusu, girişimcileri, köklü kurumları, sivil toplum örgütleri ve her alandaki zengin potansiyeli bu çabalarımızı hayata geçirmede bizlere güç vermektedir.''

Meclis Başkanı Toptan, Türk milletinin sağduyusu, özverisi ve sorunların aşılması yolunda gösterdiği birlik ve dayanışmanın, güçlü Türkiye'nin en önemli güvencesi olduğunu belirterek, ''Dönem dönem yaşanan tartışmalar, ekonomik ve toplumsal sorunlar bizi hedeflerimizden asla uzaklaştırmamalıdır'' dedi.

-KURUMLAR ARASINDAKİ TARTIŞMA-

Demokratik sistemi oluşturan kurumlar arasında zaman zaman yaşanan tartışmaların, ülkeye ve millete bir faydasının olmadığını vurgulayan Toptan, şöyle devam etti:

''Kurumlarımıza olan güveni yıpratan bu tür tartışmalarla enerjimizi boşa harcamak yerine, demokrasimizi güçlendirerek, ülkemizi daha ileriye taşıma konusunda ortak çaba göstermeliyiz. Milletimize en iyi hizmetlerin üretilebilmesi için kurumlarımız arasında karşılıklı uyum, diyalog ve işbirliği ortamının oluşması hepimizin ortak arzusudur. Yaşanan tartışmaları, tüm kesimlerin katkı ve katılımlarıyla geniş bir mutabakatla hayata geçirilebilecek yeni bir anayasaya olan ihtiyacı ortaya koyması bakımından anlamlı buluyorum. Yapıldığı dönemin izlerini taşıyan mevcut Anayasamızın yerine, çağdaş ve katılımcı bir anlayışla yeni bir anayasa oluşturma konusunda çalışmaların 2009 yılında da süreceği kanaatindeyim.''

-EKONOMİK KRİZ-

Toptan, 2008 yılının, başta ABD ve Avrupa ülkeleri olmak üzere, dünya piyasalarını derinden sarsan küresel bir ekonomik krizin yaşandığı bir yıl olarak da tarihteki yerini aldığını bildirdi.

Yüzyılda bir görülen ekonomik kriz olarak değerlendirilen bu dalgalanmanın, dünya ile entegre olmuş ekonomik yapısı, güçlü ticari ilişkileriyle, küresel bir aktör haline gelen Türkiye'yi de etkilemesinin, kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Toptan, ''Krizle ilgili karamsar senaryolar üretmek yerine hükümetiyle, özel sektörüyle herkesin ortak akılla hareket ederek bu süreci fırsata çevirmek için çaba sarf edilmesi gerektiği inancındayım'' değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Başkanı Toptan, umutlarla karşıladıkları 2009 yılının, Türkiye'de yerel seçimlerin yapılacağı yıl olması bakımından da büyük önem taşıdığını belirterek, yapılacak yerel seçimlerin demokratik olgunluk içerisinde sonuçlandırılması konusunda tüm kurumların ve vatandaşların sorumluluk bilinci içerisinde hareket edeceğini düşündüğünü bildirdi.

-İSRAİL'İN GAZZE'YE YAPTIĞI SALDIRILAR-

Türkiye'nin sorunlarını, her durumda demokrasiye bağlılığıyla aşabilme gücüne sahip olduğuna ilişkin inanç ve güveninin tam olduğuna dikkati çeken Toptan, şunları kaydetti:

''Gelecek kuşaklara demokrasisi güçlenmiş, özgürlükleri gelişmiş, insanlarının yüzü gülen, sevginin, kardeşliğin ve hoşgörünün hakim olduğu bir Türkiye bırakmak için çalışmaktayız.

Yeni yıla maalesef Filistin'de yaşanan ve millet olarak hepimizi derinden yaralayan saldırılarla giriyoruz.  Şiddetle kınadığımız bu tür şiddet olaylarının, bir daha yaşanmaması hepimizin ortak dileğidir. Yeni yılın başta Filistin olmak üzere, dünyanın dört bir yanında yaşanan acıların sona ermesine vesile olmasını diliyorum. Savaşla, silahla ve terörle beslenen bir dünyanın yerini, insanlığın ortak zenginlikleri olan barış, demokrasi, özgürlükler ve dayanışmanın alması en büyük arzumuzdur. Bu düşüncelerle, bütün vatandaşlarımızın yeni yıllarını bir kez daha tebrik ediyor, sevgilerimi iletiyorum.''

ORG. BAŞBUĞ: MUTLULUĞUMUZU GÖLGELEMEYE YÖNELİK TÜM ÇABALAR, DAİMA SONUÇSUZ KALACAKTIR

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ''Ebedi Başkomutanımız Atatürk'ün çizdiği yolda ilerleyişimiz devam ettiği sürece, mutluluğumuzu gölgelemeye yönelik tüm çabalar, daima sonuçsuz kalacaktır'' dedi.

Orgeneral Başbuğ, yayımladığı mesajla Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının yeni yılını kutladı. Orgeneral Başbuğ, mesajında şunları kaydetti:

''Büyük ve köklü bir ailenin bireyleri olarak, yeni bir yılı daha, birlik ve beraberlik içinde karşılamanın mutluluğu içindeyiz.

Ebedi Başkomutanımız Atatürk'ün çizdiği yolda ilerleyişimiz devam ettiği sürece, mutluluğumuzu gölgelemeye yönelik tüm çabalar, daima sonuçsuz kalacaktır. Ulusumuzdan aldığımız güç ve üstün görev bilinciyle yürüttüğümüz tüm çalışmalar, Cumhuriyetimizi temel nitelikleri ile sonsuza kadar yaşatma kararlılığımızın açık bir göstergesi olmaya devam edecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyetimizin kurucusu Yüce Atatürk ve silah arkadaşlarını, Türk milletinin birlik ve beraberliği için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi şükranla anar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin fedakar mensuplarının, emeklilerinin ve aile bireylerinin yeni yılını en içten dileklerimle kutlar, sağlık, mutluluk ve başarılar dilerim.''

BAYKAL'IN 2009 İLE İLGİLİ DİLEKLERİ

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''yeni yılın; kirlilikten, ırka, dine, dile, mezhebe dayalı hesaplaşmalardan ve savaşlardan uzak bir yıl olması'' dileğinde bulundu.

Baykal, yayımladığı yeni yıl mesajında, 2009'un yokluktan, yoksulluktan, işsizlikten, çaresizlikten daha az söz edilen ve yarınlara umutla bakılabilen bir yıl olması için milleti bir kez daha özgür iradesiyle geleceğini belirlemeye çağırdı. Baykal, şunları kaydetti:

''Yeni yılın; kirlilikten, ırka, dine, dile, mezhebe dayalı hesaplaşmalardan ve savaşlardan uzak bir yıl olmasını diliyorum.

Çağırıyorum ki sorumluluk sahipleri de tutum ve davranışlarıyla bölen değil, birleştiren olmayı öğrensin, ayrıca  hesap versin. Çağırıyorum ki sorumluluk mevkinde bulunanlar, yakın çevresinin zenginliğiyle göz kamaştırmasın, sadaka peşinde koşanların onurlarının ayaklar altına alındığının da farkına varsın.

Öte yandan, içeride ve dışarıda birilerinin, birliğimizin, bütünlüğümüzün, 'pususuna yattıkları', laik cumhuriyetimize de 'arkadan çelme takıldığı' görülsün, bilinsin. Bilinsin ki yeni yıllarda ulusumuzun başı dik olsun. Bunu sağlamak ve Türkiyemize sahip çıkmak için 2009 yılında da kardeşçe yürüyüşümüzü sürdüreceğiz.

Yeni yılı selamlarken, hepinizi sevgiyle kucaklıyor, vatandaşına, 'çek git' diyenlere inat, 'gitmek yok, ananı da al 2009'da sandık başına gel' diyorum. Gel ki 'ananı da al git' diyene haddini bildiresin. Sandığa gel ki vatandaşına, 'çek git' diyebilen sorumsuz zihniyet gitsin.''

Deniz Baykal ayrıca, başta Filistinliler olmak üzere 2009'u göz yaşlarıyla karşılayanların acılarını ve üzüntülerini de yüreğinde hissettiğini ifade etti.  

MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ'NİN YENİ YIL MESAJI: HER YENİ GÜN VE HER YENİ YIL DOĞAN BİR UMUT

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Her yeni gün ve her yeni yılın doğan bir umut olduğu inancıyla; büyük Türk milletinin ve bütün insanlığın susadığı barışa, refaha ve mutluluğa yeni yılda kavuşmasını temenni ediyorum'' dedi.

Bahçeli, yayınladığı yeni yıl mesajında, Türkiye'nin, ''AK Parti'nin yönetiminde hayatın her alanında ağır problemlerle karşı karşıya kaldığı bir yılı daha geride bırakarak 2009 yılına girdiğini'' savundu.

2008 yılının ''Türkiye'nin yakın siyasi tarihinin ağır sorunlarının yaşandığı, milletin artık katlanılamaz hale gelen siyasal, sosyal ve ekonomik meselelerin baskısı altında ezildiği çok zor ve sancılı bir yıl olduğu'' görüşünü öne süren Bahçeli, ''Etnik temelde ayrışmanın, inanç temelinde kutuplaşmanın körüklendiği, milli ve manevi değerlerin çatıştırıldığı, kanunsuzluk ve yolsuzluğun kurumsallaştığı 2008 yılında, Türkiye'nin sosyal bünyesi ciddi düzeyde tahribata maruz kalmıştır'' dedi.

Bahçeli, şunları kaydetti:

''Bu dönemde siyasi amaçlarla istismar edilmeyen hiçbir değer kalmamış, Türk insanının inançları ve temiz duyguları, siyasi bağlantıları ve uzantıları olan organize hırsızlık çetelerinin dolandırıcılık malzemesi haline gelmiştir. Siyasi gerginliğin kontrolsüz bir biçimde tırmandığı, Cumhuriyet'in temel organları arasında yetki çatışması ve karmaşasının yaşandığı, Anayasal kurumların meşruiyet tartışmalarının içine çekilerek yara aldığı bu kargaşa ortamı, Türkiye'yi telafisi çok zor olacak risklerle karşı karşıya bırakmıştır.

Milli kimliği ve devlet yapısı sorgulanan, milli birliğinin siyasi, sosyal ve kültürel temelleri sarsılan ülkemiz, beka düzeyindeki iç ve dış güvenlik sorunlarıyla boğuşarak yeni bir yılı daha karşılamıştır.Türkiye'nin birliği ve bölünmez bütünlüğünü dikkate almayan yıkıcı çözüm arayışlarının cüret kazandığı bu ortam, özellikle iktidar eliyle hazırlanmış, silahsız çözüm adı altında kanlı terörün destekçilerine siyasi çözüm ümidi verilmiştir. Terörle mücadelede şaşkın ve dağınık olan hükümet, buda yetmiyormuş gibi bölücü taleplerin siyasallaşması yolunda adımlar atmış, yapılması gereken mücadeleyi Irak'lı aşiret reislerinin inisiyatifine ve insafına terk etmiştir.

Komşu ülke Irak yönetiminden gelen ve başka yerlerden ısmarlama olduğu anlaşılan temenni ve tavsiyelerin, bağımsızlığına düşkünlüğüne tarihin tanıklık ettiği Türk milleti için kabul edilebilir, anlaşılabilir ve açıklanabilir olmadığı iyi bilinmelidir.''

-''ÖZÜR KAMPANYASI''-

''Türkiye'nin milli kimliğini zedeleme çabalarının çağdaşlaşma ölçüsü olarak kabul gördüğünü, milli birliği hedef alan bölücü ve ayrıştırıcı tahriklerin demokratik tartışma ortamı ve ifade özgürlüğü adına koruma altına alındığını'' belirten Bahçeli, ''Ecdadından utanan, hatta reddeden ilkel zihniyet temsilcileri temel değerlerimize ve mukaddesatımıza hakaret etmek için saf tutmuş, bunların hezeyanları demokrasi adına hoş görülerek alkışlanmıştır'' dedi. Bahçeli, şunları kaydetti:

''Özellikle bu yılın son günlerinde; zihinleri çarpık, akılları tutuk, ihtiraslarından gözleri kararan bir kısım zevatın başlattığı özür kampanyasını bu kapsamda değerlendirmek gerekecektir.

Hakim olan siyasal anlayışın uygulama ve yaklaşımlardan cesaret bularak önüne gelenin milli değerlerimizle hesaplaştığı, aşağılık kompleksi duygusundan bir türlü kurtulamayan, aklı ve gönlü dışarıda, bedeni içeride olduğu anlaşılan bu güruhun ateşle oynadığını artık anlaması gerekmektedir. İçine düştükleri mensubiyet sefilliğiyle başa çıkabilmek amacıyla, şanlı Türk tarihini tahrif etmeye niyetlenmiş olanların başlattığı bu girişimin, nazik bir dönemde bulunan ülkemizde yeni ayrılık ve kamplaşmaları teşvik edeceği dikkatlerden uzak tutulmamalıdır.''

Geride bırakılan yılda da ''AB ile olan sanal yolculuğun ısrarla sürdürülmek istendiğini'' ifade eden Bahçeli, ''Kıbrıs sorununun çözümü için Rumları tatmin etmek için çırpınan hükümetin, Ermenistan'la ilişkilerde tek taraflı hamlelerle sırnaşık ilişkiler ağını milletimize reva görmüştür'' dedi.

Bahçeli, Meclis'in, asgari müştereklerde buluşarak toplumsal sorun ve sıkıntıların aşılması için gerekli iradeyi sergileyemediğini, tıkanan siyasetin önünü açacak ve normalleşme sürecini başlatacak somut adımlar atma basiretini gösteremediğini savundu.

-EKONOMİK KRİZ-

Uygulanan hastalıklı ekonomi politikalarıyla küresel krizin etkileri bir araya gelince sanal istikrar ortamının gerçek yüzüyle ortaya çıktığını, Türkiye ekonomik hayatın bütün veçhelerinde bir kriz haliyle karşı karşıya kaldığını savunan Devlet Bahçeli, hükümetin ''küresel krizi de öngöremediği, doğru okuyamadığını ve iyi yönetemediğini'' ileri sürdü.

''Teğet geçme öngörülerine, krizi en az zararla atlatma ve fırsata dönüştürme söylemlerine rağmen, krizin ilk dalgasının Türkiye'yi cepheden vurduğunu'' öne süren Devlet Bahçeli, ''2008 Türkiye'sinde yoksulluk, işsizlik artmış, gelir dağılımı çarpıklaşmış, sağlıklı ve dengeli büyümeden uzaklaşılmış, asayiş bozulmuş, kanunsuzluk ve yolsuzluk çığ gibi büyüyerek siyasi ve ahlaki yozlaşma alabildiğine tırmanmıştır'' dedi.

Bahçeli, hükümetin, başta reel sektör olmak üzere, geniş toplum kesimlerini nispeten rahatlatacak bir önlem paketi uygulamasını hayata geçiremediğini savundu.

-''ACI MANZARAYA BİGANE KALINMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR''-

Bir türlü huzur ve istikrara kavuşamayan Irak'ta belirsizlik ve şiddet varlığını sürdürürken, Türkmenlerin ihmal edildiğini, peşmergelerin baskı ve dayatmalarına karşı çaresiz ve yalnız bırakıldığını ifade eden Bahçeli, ''Orta Doğu'da İsrail, sivil hedeflere yönelttiği kanlı saldırılarla İslam toplumlarının daha uzun süre sükunete ve barışa hasret kalacaklarını göstermiştir'' dedi.

Artık bir dram haline dönüşen ve insanlık faciasının ulu orta yaşandığı Filistin'de hiçbir suçu günahı olmayan yüzlerce masum insanın bombaların hedefi haline gelerek devlet terörüne kurban gittiğini belirten Bahçeli, ''Müslüman kardeşlerimize yönelik orantısız güç kullanılmasının sonucunda ortaya çıkan acı manzaraya bigane kalınması mümkün değildir'' ifadesini kullandı.

-MAHALLİ SEÇİMLER-

Türkiye'nin ''temel sorunlarının arttığı, etnik tahriklerin tırmandığı, bölücülük temelinde siyasi hesapların yapıldığı, gerginliklerin had safhaya ulaştığı, yoksulluk ve yolsuzluğun arttığı, bölgesel gerilimlerin yükseldiği bir dönemde mahalli idareler seçimlerine gittiği'' görüşünü ileri süren MHP Genel Başkanı Bahçeli, ''Türkiye'nin ne kadar derin olursa olsun çözülemeyecek hiçbir sorunu, aşılamayacak hiçbir sıkıntısı yoktur. Sorunları doğuran, sıkıntıları büyüten ve içinden çıkılmaz hale getiren işbaşındaki iktidarın vizyon eksikliği, yönetim beceriksizliği, teslimiyetçi tavırları olduğu bariz şekilde görülmektedir'' dedi.

Bahçeli, mesajını şöyle tamamladı:

''Başlayan her yılın, bir önceki yıldan daha da kötü sonlanması, aziz vatandaşlarımızın hayatlarında mutluluk, huzur ve rahatlık adına olumlu duygu ve hislerin gün geçtikçe zayıflaması üzerine sorumluluk sahibi herkes mutlaka düşünmelidir. Aziz milletimiz güçlü basireti, kararlı duruşu ve binlerce yılda oluşturduğu kültürel olgunluğuyla bunu gerçekleştirecek güç ve kudrete sahiptir.

Kendi geleceğinin ve var olan sıkıntıların çözümünün yine kendi demokratik tercihlerine bağlı olduğunu bildiğim Türkiye'mizde, 2009 yılında sağduyu ve aklın galip gelmesini, milli şuurun yükselmesini ve vatandaşlarımızın en kısa sürede huzura ulaşmasını Cenab-ı Allah'tan diliyorum.

Her yeni gün ve her yeni yılın doğan bir umut olduğu inancıyla; büyük Türk milletinin ve bütün insanlığın susadığı barışa, refaha ve mutluluğa yeni yılda kavuşmasını temenni ediyorum.''

BBP GENEL BAŞKANI YAZICIOĞLU: YENİ YILDA MİLLETÇE UMUTLARIMIZIN VE TOPLUMSAL BEKLENTİLERİMİZİN GERÇEKLEŞMESİ EN İÇTEN TEMENNİMDİR

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, ''Kendimize, birbirimize ve geleceğimize olan güvenimizi muhafaza ederek, yeni yılda milletçe umutlarımızın ve toplumsal beklentilerimizin gerçekleşmesi en içten temennimdir'' dedi.

Yazıcıoğlu, yeni yıl dolayısıyla bir kutlama mesajı yayımladı. Yeni yıla girerken, ''insanlık adına en acı tablolardan birinin'' Gazze'de meydana geldiğini ifade eden Yazıcıoğlu, mesajında şunları kaydetti:

 ''Tüm bu yaşanan olumsuzluklara karşı dahi aydınlık gelecek ümidimizi asla gözden kaçırmamız gerektiğine inanıyorum. Geride kalan yılda yaşanan olumlu ya da olumsuz olaylardan dersler çıkarılması ve bu dersler ışığında da yeni yılda umutlarla yeni başlangıçlar yapılması, huzur, mutluluk ve başarılarda buluşabilmemizin vazgeçilmez koşuludur. Kendimize, birbirimize ve geleceğimize olan güvenimizi muhafaza ederek, yeni yılda milletçe umutlarımızın ve toplumsal beklentilerimizin gerçekleşmesi en içten temennimdir.

Sosyal ve hukuk devleti olmanın ilkelerinin kabul gördüğü birlik ve beraberlik içinde vatanın ve milletin bütünlüğüne sahip çıkıldığı, milli onur ve bekamızın korunduğu, coğrafyamızdaki acıları sona erdirebilecek, yeni yılın eskiyi aratmadığı ve torunlarımıza insanca yaşayabilecekleri bir Türkiye bırakabilmenin bize verdiği heyecanla büyük Türk milletinin yeni yılını kutluyor, sağlık ve esenlikler diliyorum.''

DP GENEL BAŞKANI SOYLU'NUN YENİ YIL MESAJI

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, 2008 yılının ekonomik açıdan AK Parti'nin palyatif çözümlerle ötelediği ekonomik adımların atılmaması nedeniyle ''şalterlerin kapandığı, ampullerin patladığı'' bir yıl olduğunu savundu.

Soylu, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı mesajda, 2009 yılının Türk milletine huzur, sağlık ve esenlik getirmesini diledi.

2008 yılının ''akıl tutulması içinde bulunan iktidar tarafından kaybettirilmiş, yitirilmiş bir yıl olduğunu'' ileri süren Soylu, iktidarın politikalarını eleştirdi.

Yaklaşan ekonomik krize rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığını savunan Soylu, ''Ekonomik açıdan 2008 yılı AKP'nin palyatif çözümlerle ötelediği ekonomik adımların atılmaması nedeniyle şalterlerin kapandığı, ampullerin patladığı bir yıl olmuştur'' dedi.

''AK Parti'nin Türkiye'nin etnik yapısıyla oynayarak oy devşirmeye, seçmen kazanmaya çalıştığını'' da öne süren Soylu, 2008 yılının terörün tekrar azgınlaştığı, şehir merkezlerinin can pazarına dönüştüğü bir yıl olduğunu ifade etti.

Dış politika konusunda 2008 yılının en önemli gelişmesinin Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmesi olduğunu kaydeden Soylu, Türkiye'nin bu rolünü iyi ve aktif bir şekilde yerine getirebileceğine yönelik kuşkuları bulunduğunu bildirdi. Soylu, İsrail'in Gazze'ye yönelik sürdürdüğü saldırıları sona erdirmeye çalışmanın Türkiye'nin ''boynunun borcu olduğunu'' da vurguladı.

İktidarın yolsuzluklar karşısında sessiz kalmayı hatta korumayı tercih ettiğini ileri süren Soylu, kurumlar arasında gerginlikler yaşanmasına da yol açtığını ifade etti.

Tüm bu olumsuzluklara karşın 2009 yılında büyük Türk milletinin önünde tarihi bir fırsat olduğunu belirten Soylu, 29 Martta yapılacak seçimlerin yalnızca bir yerel seçim değil, AK Parti'ye yönelik bir güven oylaması olduğunu kaydetti.

SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANI KURTULMUŞ'UN YENİ YIL MESAJI: 2008 İNSANLIK ADINA KAYIP BİR YIL OLARAK HATIRLANACAKTIR

 Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, 2008 yılının insanlık adına kayıp bir yıl olarak hatırlanacağını ileri sürdü.

Kurtulmuş, yayınladığı yeni yıl mesajında, 2008 yılında ''Umutların karamsarlığa, temennilerin hayal kırıklığına dönüştüğünü'' savundu.

2008'in ''Barış, refah, demokrasi ve insan hakları, insanlık adına kayıp bir yıl olduğu'' görüşünü öne süren Kurtulmuş, bunun en somut ve en yakın örneğinin İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları olduğunu ifade etti.

Çok sayıda Filistinli'nin hayatını kaybettiği saldırıların 2008'in en trajik ve en kara olaylarından biri olarak tarihteki yerini alacağını belirten Kurtulmuş, ''Gazze'li masum ve mazlumların üzerine füze yağarken, yeni yılın havai fişek gösterileriyle karşılanması, evrensel değerleri ayaklar altına almanın bir göstergesi olarak tescillenecektir'' dedi.

Kurtulmuş, şunları kaydetti:

''2009 yılına ilişkin umutlarımızı tazelerken insanlıktan nasibini alan ve gerçek barıştan yana olan herkese sesleniyorum; Gazze'de yaşananlar bütün dünya ülkelerinin insanlık sınavıdır. Gazze sözün bittiği yerdir. Bu vahşet, cılız tepkiler, sıradan kınamalarla geçiştirilemez. Barışa olan inancımızı geleceğe taşımak istiyorsak, bu vahşeti durdurmak zorundayız. Aksi takdirde, kaybeden sadece Gazze değil, bütün insanlığın onuru olacaktır.

Hükümeti de uyarıyorum; Biz Filistin'e başkaları gibi bakamayız. Yaşanan trajediyi 'Orantısız güç kullanımı gibi' sıradan laflarla geçiştiremeyiz. Filistin'de yaşanan dramı sona erdirecek adımları atmak en başta bizim vebal ve sorumluluğumuzdur. Türkiye, İsrail'deki elçisini geri çekmelidir. İsrail-Suriye arasındaki ara buluculuğa son verdiğini açıklamalıdır. Saldırılar durana kadar askeri ve ekonomik anlaşmalar başta olmak üzere İsrail ile tüm ilişkiler askıya alınmalıdır.''

Kurtulmuş, 2008 yılının en önemli gelişmelerinden birinin de bütün dünyayı saran küresel kriz olduğunu belirterek, iktidarın ''bu krizin boyutunu ve içeriğini algılayamadığını'' savundu.

''İktidar uyguladığı yanlış politikalarla dışarısı öksürse Türkiye'yi zatürre olacak hale getirmiştir'' diyen Kurtulmuş, yapılması gereken ilk şeyin uygulanan ekonomik modeli değiştirmek olduğunu savundu.

Kurtulmuş, ''Üretim, ihracat ve istihdam eksenli bir ekonomik modeli uygulama mecburiyeti vardır. Ancak bütçesini IMF talimatlarıyla yapan, memura vereceği maaşı bile IMF'ye soran bir anlayışla bunu gerçekleştirmek mümkün değildir'' dedi.

Numan Kurtulmuş, şehitlerin 2008 yılında da yürekleri dağlamaya devam ettiğini belirterek, ''PKK bir maşadır. Ellerini ateşe sokmak istemeyen dış güçler bu maşayı kullanmaktadır'' dedi.

2008'in insan hakları ve özgürlükler konusundaki umutların başka baharlara ertelendiği bir yıl olduğunu ileri süren Saadet Partisi Genel Başkanı Kurtulmuş, açıklamasında, ''2009 yılının ülkemize, İslam alemine ve tüm insanlığa barış, huzur ve saadet getirmesini temenni ediyorum'' ifadesine yer verdi.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Adana’da pitbull cinsi köpek vahşeti!
Başkent'te kazanan çıkmadı! İlk finalist Dolmabahçe'de belli olacak