Kılıçdaroğlu: Çözüm yolu üretebiliriz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terör sorunun çözülememesinden siyaset kurumunun sorumlu olduğunu belirterek, ''Bir çözüm yolu üretebiliriz, o çözüm yolunu ürettiğimiz zaman da terör belasını bu ülkenin yakasından alır, çöp sepetine atarız. Türkiye bu demokratik olgunluğa ulaşabilmeli'' dedi.

Kılıçdaroğlu, TİM Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, ''kaliteli demokrasi'' ve ''üreten Türkiye'' kavramlarının yan yana gelmemesi halinde dünyada söz sahibi olunamayacağını savundu.

Türkiye'de en çok ihracat yapan sektör firmalarının aynı zamanda en çok ithalat yapan firmalar olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, üretime değil, ithalata endeksli ihracat yapıldığını söyledi. Bunun doğru olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, ihracatta yeni hedef ve ilkelerin ortaya konulması gerektiğini belirtti.

Kaliteli demokrasinin, egemenliğin hakça bölüşülmesi demek olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, Anayasa'ya göre, egemenliğin kullanılmasının hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamayacağını, kimsenin kaynağını Anayasa'dan almayan devlet yetkisini kullanamayacağını kaydetti.

İş adamlarının hükümeti, iktidarı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirmekten korktuğunu öne süren Kılıçdaroğlu, ''Bunu bana iş adamları söylüyor. 'Biz söyleyemiyoruz, siz söyleyin' diyorlar'' dedi.

CHP Genel Başkanı, konuşmalarda nitelikli elemanın önemine vurgu yapıldığını anımsatarak, inovasyon, yenilikçilik ve büyümenin temelinin eğitim olduğunu söyledi. Gelişmiş ülkelerde eğitimin ortak stratejik alan olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, Türkiye'deki eğitimin stratejik bir alan olmadığı için 12 yıllık kesintili eğitimin toplum tarafından tartışılmadığını iddia etti.

Kılıçdaroğlu, ''konuya ilişkin kanun teklifi getirildiğini ve yıldırım hızıyla geçtiğini'' öne sürerek, ''Ben bilirim, ben yaparım diyeceğiz ve kabul edeceğiz'' dedi.

12 yıllık kesintili eğitim sisteminin Türkiye'ye nitelikli eleman kazandırmayacağını ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Hiç hayal kurmayalım'' diye konuştu.

Yeni ve sivil bir anayasayı herkesin isteyeceğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, iktidarın 12 Eylül askeri darbesinin getirdiği demokrasiye aykırı yasaları değiştirmeye yanaşmadığını savundu. Kılıçdaroğlu, ''Eğer siz darbe hukukunun arkasına saklanıp özgürlük diye bağırıyorsanız, siz de darbeciler kadar darbecisiniz'' dedi.

Kılıçdaroğlu, siyasi partiler, üniversiteler ve ceza yasalarının değiştirilmesini de istedi.

-''Ekonomi iyi yönetilmiyor''-

Uluslararası verilere göre, Türkiye'nin 2011'de dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi olduğunun belirtildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Merak ediyorum, bu rakamı nereden aldılar, kim söyledi? İlk söyleyen Sayın Başbakan. IMF'nin rakamlarına bakıyorum, dediler ya 'uluslararası rakamlara bakın, gerçekleri daha iyi görürsünüz' diye, 2010'da en hızlı büyüyen 12. ülkeyiz, 2. değil. 2011'de neyiz? En hızlı büyüyen 12. ekonomiden 15. ekonomiye düşmüşüz. Niye halka doğruları söylemiyor? Bir siyasetçinin görevi yurttaşına doğruları söylemek değil midir? 12. ve 15. büyümek az değildir ama niye doğruları söylemiyor?''

Ekonominin iyi yönetilmediğini iddia eden Kılıçdaroğlu, ''Ekonomi iyi yönetilse 6 kez mali af çıkar mıydı?'' dedi. Vatandaşın vergisini, sigorta primini ödeyemediği için af çıkarıldığını öne süren Kılıçdaroğlu, ''Onu da silah olarak kullanıyorsun. Vergisini zamanında düzgün olarak ödeyen adama baskı kuruyorsun. 'Gel beyanını artır, artırmazsan seni incelemeye alırız'. Böyle ekonomi mi yönetilir. Ekonomiyi sıcak para yönetiyor'' diye konuştu.

Yunanistan'daki krizle ilgili bir televizyon kanalında söylediği sözlere açıklık getiren Kılıçdaroğlu, Batı'daki krizin ''finans kapitalinin krizi'' olduğunu, bunun da üretimin Çin, Hindistan gibi doğu ülkelerine kaymasından kaynaklandığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, Yunanistan'daki krizi ''zenginlerin krizi'' olarak niteledi ve zenginlerin sorunlarını çözmenin yoksulların sorununu çözmekten daha zor olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin, dünyanın 18. büyük ekonomisi olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

''Peki 1998'de kaçıncı sıradaydık, hatırlayan var mı? 15. sırada. Sonra 16. sıraya, sonra 17. sıraya düştük, sonra 18. sıraya düştük. Bizim arkamızda iki ülke kaldı. Onlar da hamle yapıp bizi geçerlerse 20'nin altına düşeceğiz. Niye bu gerçekleri görmüyoruz? Evet Türkiye büyüyor ama benimle beraber yola çıkan benden daha hızlı büyüyorsa Türkiye küçülüyor demektir. Ben 1998'de ilk 15'teysem, 2012'de 18'e düşüyorsam birileri benden daha hızlı koşuyor demektir. Benim ağırıma giden o.''

Türkiye'nin temel noktasının ''üreten Türkiye'' olması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, teşvik politikasının da ülkeyi bölgenin üretim merkezi olmasını sağlayacak şekilde yapılandırılması gerektiğini söyledi. Bunun mümkün olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, buna örnek olarak Türkiye'nin, Avrupa'nın en büyük otobüs üreticisi olmasını gösterdi.

Kılıçdaroğlu, 2023'te 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin az olduğunu belirterek, kendi hesaplarına göre daha fazla potansiyel olduğunu belirtti.

-Terörle mücadeledeki çözüm önerileri-

Terör sorununa da değinen Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın duyarlılığına inanmadığını belirterek, hükümet programında terörle ilgili bir cümlenin bulunmadağını iddia etti.

Kılıçdaroğlu, terör konusunu siyaset malzemesi yapmamaya özen gösterdiklerine değinerek, ''İnsan hayatı siyaset malzemesi olmaz'' dedi.

Terör konusundaki önerilerini dile getiren Kılıçdaroğlu, terörün nasıl sonlandırılacağına ilişkin parlamentoda uzlaşma komisyonu ve parlamento dışında da kanaat önderlerinden oluşacak komisyon kurulmasını önerdiklerini anlattı.

Kılıçdaroğlu, ''Terör 30-35 yıldır çözülmüyorsa sorumlusu siyaset kurumudur'' dedi ve siyaset kurumunun soruna çözüm bulmaktan kaçtığını belirtti.

Partilerin bir araya gelerek, görüşlerini uygarca paylaşması gerektiğinin altını çizen Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bir çözüm yolu üretebiliriz, o çözüm yolunu ürettiğimiz zaman da terör belasını bu ülkenin yakasından alır, çöp sepetine atarız. Türkiye bu demokratik olgunluğa ulaşabilmeli'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, görüşleri olmasına rağmen önerilerinin içini doldurmadıklarını, yol haritasının ve içeriğin konuşularak belirlenmesinin doğru olacağını sözlerine ekledi.