Çetin: Milli duygularla ancak maça gidilir!

KÜBRA&BÜŞRA İLE İKİDE BİR

Bu açıklamalar ve Çanakkale ismi filme seyirci çeker mi bilemeyiz ama filmden çok Çetin'in sözlerinin tartışılacağı bir gerçek.

Sinan Çetin önümüzdeki Cuma yeni filmi Çanakkale Çocukları ile seyircinin karşısında çıkacak. Film her ne kadar Çanakkale'yi konu alsa da bugün Güneydoğu'da yaşanan dramın perde arkasını duygusal olarak beyaz perdeye taşıyor. Çetin de zaten filmin bu boyutuyla gündemde kalmasını istiyor olmalı ki film daha gösterime girmeden PKK sorununu 'para'yla çözme konusunda ilginç açıklamalar yapmaya başladı bile. Yaptığı açıklamalarla tepki çeken Sinan Çetin'le hem filmi hem de söylediklerinin ne anlama geldiğini konuştuk.

Sinan Çetin savaşa inanmıyor ona göre 'para' ile bölgedeki her sorun bir çırpıda çözülür. Yine de idealleri uğruna biri orduda diğeri dağda evlatları olan Güneydoğulu annelerle de diğer şehit anneleriyle de görüşerek sayısız hikaye dinlemiş. Film, Çanakkale Savaşı yıllarında bir annenin çocuklarını savaştan alma çabasını anlatıyor. Mottosu ise 'Evlatlar da sağ olsun!'. Hikâye şöyle; Bir anne rüyasında iki oğlunun Çanakkale Savaşı'nda birbirini öldürdüğünü görür. Üstelik biri İngiliz diğeri Osmanlı siperindedir. Bunu kocası Kasım Bey'le paylaştığında kocası onun delirdiğini düşünür. Ancak evlatlarının tehlikede olduğunu hisseden annenin durmaya niyeti yoktur... Yani iki ayrı cephede iki düşman kardeş ve bunun acısını çeken bir annenin hikayesi.

TAM BİR AİLE FİLMİ

Filmde anne rolünü Sinan Çetin'in eşi Rebeka Çetin canlandırmış. İki ayrı cephede düşman kardeşleri ise oğulları oynuyor. 'Ben daha önce savaş filmi çekmedim. Bu yönettiğim film de savaş filmi değil' diyen Sinan Çetin bunun gerekçesini şöyle açıklıyor: 'Savaşın estetik hale getirilmesini, ölümün güzelleştirilmesini, kahramanlık şemsiyesi altında gençlerin ölmesini doğru bulmuyorum. Savaş filmlerinin gerçeği gizleyen bir tarafı vardır. Bu tarz filmlerin sadece savaşa karşı olanlarını seviyorum. Sonuçta şöyle bir gerçek var, yaşlı adamlar savaşıyorlar, çocuklar ölüyor ve anneler ağlıyor.'

'Savaşın arkasında başkaları var' diyen Çetin, onların kimler olduğunu ise şu cümlelerle dile getiriyor: 'Bu savaşın arkasında erkekler, generaller, politikacılar, liderler ve altmış yaşındaki adamlar var'

Çetin, bu filmi çekmeden evvel pek çok şehit annesiyle görüşünce bu görüşmelerin sonucunda şuna karar vermiş: 'Savaşı ancak bu anneler bitirebilir.' Çetin bu düşüncelerini, 'Annelere bıraksalar bu doğu sorunu anında çözülür. Yemek yapar, çay içer sohbet eder sorunu çözerler. Çünkü çocuklarını kimse öldürmek istemez' sözleriyle dile getiriyor.

Çanakkale Savaşı'nı Çetin çok farklı bir yerden okuyor. Çanakkale'deki o milliyet duygusunun sadece maçlarda olması gerektiğini düşünen Çetin, Çanakkale zaferindeki milliyetçilik duygusuyla bugün yaşanan terör olaylarında gösterilen milliyetçilik duygusu arasında bir fark olmadığını söylüyor. Yani bu iki savaşın cephesinde Çetin'e göre bir fark yok. Zaten Çetin'e göre milliyetçilik negatif ve pozitif olmak üzere ikiye ayrılıyor. Savaş negatif milliyetçiliği körüklüyor ve bu duygudan uzak durmak gerekiyor. 'Oysa pozitif milliyetçilik çok tatlı bir şey' diye konuşan Çetin, 'Hep birlikte maça gidiyoruz maç kazanınca seviniyoruz. İşte bu pozitif milliyetçiliktir. Fakat 'Savaşalım' diyen bir milliyetçilik korkutucu geliyor bana. Bu aslında cinayetle eş anlamlıdır'.

YAPTIĞIM ASKERLİK SAÇMALIKTI

Çocuklarınız askerlik çağına geldiğinde ne yapacaksınız? sorusuna Çetin, 'Bu soruya cevap veremeyecek kadar acı çekiyorum' şeklinde konuşuyor. Kendisi bedelli askerlik yapmış. Yani aslında askerliğin tam olarak ne olduğunu tecrübe edememiş bile. O da kendi askerliğini zaten şu cümlelerle açıklıyor: 'Bizimki askerlik değil saçmalıktı. Ben elime silah bile almadım. Sizce de bu sistemde bir saçmalık yok mu?'

BOYNER ASKERDE NE YAPACAK PARASI OLMAYAN ASKER OLSUN

Askerliğin zorunlu değil para kazanmak isteyenler için bir meslek olabileceğini söyleyen Sinan Çetin, 'Mesleği askerlik olmayan insanların işlerini güçlerini bırakarak askerlik yapması dünyada yok denecek kadar azdır. Cem Boyner'in ne işi var askerde? Binlerce insana iş veriyor askerde ne yapacak ki...' diyor.

600 milyar dolarla Şırnak, Chicago olurdu

Çetin geçtiğimiz günlerde açıkladığı parayla PKK'yı satın alıp Güneydoğu olayını çözme fikrinde ısrarcı. Çetin bu konuda şunları söylüyor: 'Aslında çözümü o kadar basit ki. Neden doğu bölgesini zenginleştirip özgür hale getirmiyoruz. Zaten zenginleşme gerçekleşse PKK'nın dağda olmasına gerek kalmıyor. 600 milyar dolar civarı para harcandığı söyleniyor. O parayla Van Viyana, Şırnak ise Chicago olurdu. Bu iş silahla değil ekonomi ile çözülür. Daha önce silah yoluyla bitseydi bu savaş biterdi zaten. Ben yeni bir öneride bulunuyorum, 'Silahla çözemiyorsanız para ile çözün'. Bunda anlaşılmayacak ne var?'

Daha iyisini bulamazdım

Filmde üç tane Çetin soyadı var. Eşi Rebekka Haas Çetin ve oğulları Orfeo, Cemo Çetin. Yönetmen koltuğunda ise Sinan Çetin oturuyor. Görünüşe göre biraz aile filmi tadında olmuş. Sebebi ise şöyle açıklıyor; 'Rebeka'dan daha iyi bir anne ve bizim çocuklardan daha iyi evlat bulamazdım' diyor. Sinan Çetin filminde oyuncu sıkıntısı çekmiş olacak ki böyle bir yöntem bulmuş.

Çanakkale ile terör olayı aynı

Sinan Çetin savaşı eleştiriyor, ancak düşman işgalinden bir ülkeyi kurtarmakla, terör olayını bir tutuyor. Ona göre ikisi arasında bir fark yok. 'Ölüme karşı düzülen methiyeleri eleştiriyorum' diyen Çetin aslında Çanakkale ismini filmde kullanarak daha geniş kesimlere hitap etmek derdinde. PKK olaylarıyla ilgili bugüne kadar sessiz kalıp şimdi konuşmasının sebebini ise Çetin, 'Otuz yıldır aynı acıyı yaşıyoruz. O yüzden zamanı budur diye düşünmedim. Şehit haberlerinden dolayı otuz yıldır canım yanıyor' diye açıklıyor.

YENİ ŞAFAK - PAZAR