İrem Yağcı: Şöhret hayalim olmadı

Ali Deniz Uslu'nun haberi 

İrem Yağcı, Koç Üniversitesi ikinci sınıf öğrencisi. Herkes onu 'Hayalet sevgilim İrem' olarak tanıyor. Bir arkadaşının cep telefonuna kaydettiği şarkısı internet üzerinde trajik bir hikâye ile dalga dalga yayılınca bir anda kendini müzik dünyasının ticari ortamında bulmuş. İrem, internet sayesinde milyonlara ulaşıp bir şehir efsanesine dönüşen şarkısıyla gelen şöhreti 'Böyle bir hayalim hiç olmamıştı' diye ifade ediyor. Dilden dile dolaşan şarkısı 'Hayalet Sevgilim'i, kendi yazdığını iddia edenlerden bıkmış. Profesyonel bir müzisyen olmak gibi bir iddiası olmadığını vurgulayan, 'Eğer ileride mesleğim ve müzik arasında bir seçim yapmam gerekirse, müzik ikinci planda kalacak' diyen İrem ünden korkuyor. 'Eğer' diyor 'Bu ani gelen ün kişiliğimi değiştirirse, bu benim için büyük hayal kırıklığı olur' diyor. Biz de İrem Yağcı ile bu kısa ve sonrası belirsiz müzik yolculuğunu konuştuk.

-Çok enteresan hatta trajikomik bir müzikal hikâyen var. Bu hikâyenin adı da 'Hayalet Sevgilim'. En başından bu hikâyeyi anlatır mısın?

Ben bu besteyi 2002 yılında yapmıştım. Kampustaki odamda gitar çalarken oda arkadaşım şarkımı çok sevdiği için onu cep telefonuna kaydetmişti. Şarkıyı kim dinlese çok sevdi ve kendi telefonuna kaydetti. Bu şekilde önce kampusta yayıldı. Asıl beni şaşırtan olay yaklaşık 8 ay sonra gerçekleşti. İzmir'den arkadaşım aradı ve 'Şu internet sitesine bak hemen' dedi. Bir baktım ki orada en çok istenen ikinci şarkı benim 'Hayalet Sevgilim'di.

Önce şarkımı kim çaldı diye düşündüm. Sonra şarkıyı yükledim ve kendi sesimi duyunca şaşkınlığım iyice arttı. İlk zamanlar birkaç internet sitesinden şarkıyı sildirmeyi başardım, ama sonra ipin ucu kaçtı. Binlerce internet sayfasında yayımlanmaya başladı. Daha sonra şarkıyı sahiplenenler oldu. Hatta bana mailler atıp 'Bu şarkı benim, sen kim oluyorsun da ona sahip çıkıyorsun' diyen insanlar çıktı. Hatta TRT'de canlı yayında bana bu suçlamayı yapmaya bile cesaret edebildiler.

-Şarkıya bir trajedi yüklenmişti. Bu da şarkının ününe ün kattı...

Şarkıma yazılan hikâyede kız, erkek arkadaşı ile kavga ediyor sonra çocuk araba ile çıkıyor. O sinirle kaza yapıyor ve ölüyor. Kız da bunun üzerine bir beste yapıp, intihar ediyor. Böyle acıklı, vahim bir hikâye elbette ki insanların şarkıya ilgisini arttırdı. Şarkının sözlerinde bir ayrılığın anlatılması tüm bu dedikoduları meşru kıldı.

-Senin tavrından bu olanların hoşuna gitmediğini hissediyorum. Haklı mıyım?

Benim böyle bir hayalim hiç olmadı, bu hayalle büyümedim. Olayların büyük kısmı benim dışımda gelişti. Herkese açıklama yapmak zorunda kaldım.

SONUNDA PES ETTİM

-Peki niye albüm yaptın?

Albüm yapma zorunluluğum yoktu, bunu istemiyordum da, ama çok ciddi teklifler geliyordu. Ben bir yere kadar direndim, ama baktım ki bu iş aldı gidiyor ve albüm yapmamam komik geliyor insanlara, bir şekilde başladık.

-Müzik dünyasında çıkışlar da inişler de ani olur. Bu seni korkutmadı mı?

Albüm öncesi korkularım ve kaygılarım vardı. Çünkü sekiz yaşından beri hukukçu olma idealiyle büyümüştüm. İki yıldır da hukuk okuyorum ve yıllarca peşinden koştuğum bu idealimi yarılamışken onu kaybetmeyi göze alamazdım. Sonra ailem ve dostlarım idealimi gerçekleştirirken bunu da araya alabileceğimi söylediler. Ben de bu fırsatı değerlendirmek istedim.

-İlerde bir seçim yapman gerekirse hangisini seçeceksin?

Müzik okulumla beraber gidebileceği yere kadar gidecek, ama illa ki birini seçmem gerekiyorsa ben hakkımı mesleğimden yana kullanacağım.

-Eleştirileri nasıl karşılıyorsun?

İrem, profesyonel müzisyen değil. Albümde kullanılan tüm besteler albümden önce vardı. Bu albümde çok büyük bir emek var. Bunu görmeden eleştirmek işin kolayına kaçmak. İrem'in nasıl üne kavuştuğundan ziyade neler yapmaya çalıştığı konuşulmalı. Mükemmel bir müzisyen olmak gibi bir hayalim yok, ama hukuk için böyle bir hayalim var, bu da beni diğerlerinden ayıran nokta. Eleştiriler olsa da internet İrem'i hâlâ sahipleniyor.

-Hayatında neler değişti?

Hiçbir şey değişmedi şu ana kadar. İrem eski hayatına devam ediyor. Ben değişmeyeceğimi düşünüyorum. Ama ilerde biri bana 'Bak sen böyle oldun, değiştin' derse bu benim için büyük bir hayal kırıklığı ve ceza olur.

(Cumhuriyet Dergi)