Dostlar İstinye Park'ta görsün

İstinye Park, İstanbul'un en yeni, en modern, en büyük ve en cafcaflı alışveriş merkezlerinden biri.

Dostlar İstinye Park'ta görsün
Dostlar İstinye Park'ta görsün
GİRİŞ 20.09.2009 12:18 GÜNCELLEME 20.09.2009 12:18

H. Salih Zengin'in haberi

Ferah ve geniş meydanları, yeme-içme olaylarına ayrılan mekânları ve birçoğunun adına filmlerde rastladığımız mağazalarıyla tuzu kuru olanların hayli rahat edecekleri bir konsepte sahip. Gün geçmiyor ki, bir ünlünün ismi bu alışveriş merkeziyle birlikte anılmasın. Araştırmacı-karıştırmacı gazeteci arkadaşımız H.Salih Zengin, İstinye Park fenomenini mercek altına alıp sosyolojik tespitlere imza attı. Haydi bakalım, çarşıyı karıştırmaya birlikte başlayalım.

 

Burası İstinye çarşısı, tam kamera karşısı

Mukayyet olduğum iki gıdım aklım, şahit olduğu sosyal haller ve ekonomik göstergeler arasında işlem görmekten asansöre dönüşen borsa kâğıdından farksız. Düşüncelerimi sefertası gibi iç içe geçiriyor, bir cemiyete, bir ekonomiye sallıyorsam boşuna değil. Sakin olun, haplanmış filan değilim. Sadece gazetelerde ekonomi sayfalarına konu olabilecek bazı alışveriş merkezlerinin magazin sayfasında yer bulmasına mana veremiyorum. Gazeteleri okuyunca sanırsınız alışveriş mağazalarından birisi manken-sanatçı satışına başlamış, yok fiyatına gidiyor. Kapışan kapışana...

Fikrimi baklava yufkası gibi açmakta beis görmüyorum. Ne de olsa araştırmacı-karıştırmacı gazetecilik son günlerin prim yapan hadiselerinden. Bakınız: Ayşe Arman'ın tesettür maceraları; Ayşe Çarşamba'da, Ayşe tatilde, Ayşe mağazada... Ardından Ertuğrul Özkök ve Ahmet Hakan'ın umre turu... Eee benim elim de armut toplamıyor, hem bayramlık bir şeyler alır hem de elimdeki dart oklarını atacak bir hedefe rastlarım umuduyla İstinye Park'a gittim.

Alışveriş merkezlerini dolaşmak son yılların en sosyal aktivitelerinden birisi. Futboldan sonra bünyeye en iyi gelen detoks yöntemi. Pazar günleri al çoluk çocuğunu, iki tur at, hiçbişeyciğin kalmıyor, üstelik bedavadan eğleniyor ve sporunu yapıyorsun. Nerede bir alışveriş merkezi açıldığının haberi ulaşsa, o güzergâhtaki bütün yollar aniden kilitleniyor, çocuğunun ya da sevgilisinin elinden tutan, soluğu dünya modasının trendlerini vitrinlerden izlemekte alıyor. Uçağa atlayıp bir Avrupa şehrini ziyaret etmiş gibi ferahlıyor, elini kolunu sallayarak çıkıyorsun.

Galeria'dan İstinye Park'a meydan savaşı

İstanbul'daki bu meydan savaşlarını ilk Ataköy'e açılan Galeria Alışveriş Merkezi başlatmıştı, şimdi onun yüzüne bakan yok. Birbiri ardına mantar gibi açılan devasa ve lüks alışveriş merkezlerini gezenler Galeria'ya şimdi sokağın başına açılmış bakkal muamelesi çekiyorlar. Her yeni açılan alışveriş merkezi, bir öncekinin pabucunu dama atıyor. Taş ne kadar ıslanıyorsa deli de o kadar uslanıyor anlayacağınız.

Galeria'nın başına gelen, Akmerkez'in de başına gelmişti. Sosyetenin en gözde mekânlarından Etiler Akmerkez'in adını bugünlerde gazetelerde okumuyor ve televizyonlardan duymuyorsak kapandığından ya da yerine çok katlı otopark yapıldığından değil. Gözden düştü... Önce Levent Metro City ve ardından Şişli Cevahir Center, kutsal kapitalist kılıçlarını kuşanıp Akmerkez'i herkesin içinde hakladı. Ahali zaferden hoşlanır, hemen safını değiştirdi. Zira bu dünya Çarşamba pazarı değil ki ahali sesi çok çıkandan tişörtünü, çantasını alsın. Bu milyon dolarlık yatırımların hakkını verdi ve bir süre buraları da el üstünde tuttu. Ama gün olur devran döner, her şey kitsch'leşir. Kitsch dediğim 'banal' anlamında. Daha düzgün Türkçe ile civcivin çıktığı kabuğu beğenmemesi... Beyaz Türk taifesi bu kez kendine Kanyon'u inşa etti. Allah razı olsun, çok havadar bir alışveriş merkezi oldu. İçine normal vatandaşın adını bile duymadığı markalar satan mağazalar açtılar ki; biraz kafalarını dinlendirsinler. Eh bu mağaza her ne kadar Akmerkez'i, Cevahir Center'i ve Metro City'yi gerse de halkımız buna da teveccüh gösterdi, 'Anamm bir merkez yapmışlar, görsen dilin uçuklar' lafını duyan akın etti: Sobe...

Bütün bunların defterini düren mağaza özümce İstinye Park oldu. Şehrin biraz daha uzağına da inşa edildi ki; halk otobüsü ve iki minibüs değiştirip ulaşmak öyle pek de mümkün olmasın. Gerçi artık her semtin kendince bir Akmerkez'i var ama ne olur ne olmaz, insan dünya gözüyle yeni Avrupa şehirleri görmek ister, önlemi almak lazım. Her adım başı bir güvenlikçi ile yüz yüze geldiğiniz İstinye Park, İstanbul'un en yeni, en modern, en büyük ve en cafcaflı alışveriş merkezlerinden. Ferah koridorları, geniş meydanları, yeme-içme olaylarına ayrılan mekânları ve birçoğunun adına filmlerde rastladığımız mağazalarıyla tuzu kuru olanların hayli rahat edecekleri bir konsepti bünyesinde barındırıyor. Hele Mısır Çarşısı gibi geleneksel bir İstanbul çarşısı var ki, her tezgâhtan ağzına bir şey atsan öbür uca varana kadar tıka basa doyarsın. En taze ve en pahalı manav alışverişini de burada yapabilirsin. Dilersen çarşının içindeki Rainforest Cafe adındaki (meali: Yağmur Ormanı Kafesi) kafede maket hayvanlar eşliğinde çocukça bir gün geçirirsin.

İstinye Park, İstiklal Caddesi, Bağdat Caddesi ve Abdi İpekçi caddelerinin toplamı kadar. Sokak kafeleri film platosu gibi... O yüzden olsa gerek sanatçı, sporcu, manken taifesi buradan ayrılmıyor. Arap turistler de cabası... Haliyle bir iki ünlü simayı canlı görme, yeni markaların hiç olmazsa ismine aşina olma umuduyla civardaki bütün gecekondu ahalisi de oraya akıyor. Maazallah birinin nevri dönüp de 300 mağazayla tüketim kültürüne eklemlenmeye çalışsa cebindeki asgari ücreti denkleştirmek için altı ay kendisine gelemez. Fiyatları kasten vermiyorum ki moraliniz tepetaklak olmasın. Anlayacağınız halk da memnun, sosyete camiası da... Ama nereye kadar? Dur bakalım...

Televole muhabirlerine ekmek çıktı!

Bu kadar sosyete İstinye Park'a gelir de televole muhabirleri oradan eksik olur mu? Reina'ya, Karafaki'ye, Nispet'e, Şamdan'a, Şamata'ya, La Skala'ya veya The Mix'e demir atıp nöbet tutmaya ne hacet! Kimi yakalamak istiyorsan zaten İstinye Park'ı su yolu bellemiş. Sana deklanşöre basmak kalıyor. Biraz da meraklıysan senden âlâ gazeteci yok, manşetlere adını yazdırabilirsin. Baş başa ne yediler, alışveriş çantalarında neler var, kim kimle çıkıyor muhabbetinin içini buradan daha iyi dolduracağın yer yok. Her gün bir haber patlıyor alışveriş mağazasından magazin gündemine. Türk sosyete cemiyetinin on yıllık tarihini al oku ki, muhabbetine meze yaparsın. Zaten ünlülerin fotoğrafını çekmek istiyorsan gidiyorsun müdüriyete akredite oluyorsun.

Vallahi ben İstinye Park'ta dikkat çeken ya da çekmeye çalışan ünlüleri takip etmekten yoruldum. Memlekete bir hayrı dokunacaksa aklımda kalanları paylaşmak isterim:

"Gamze Özçelik oradaymış ve 3,5 aylık hamileymiş. (Haberde kız-erkek ayrıntısına girilmemiş.) Mazhar Alanson'un eşi Biricik Suden, restoranda yemek yiyen ünlülerdenmiş. (Ortaya sofra bezi mi açsaydı, anlamadım ki?) Murat Saygı'nın eşi Gül Gölge Saygı, İstinye Park'ta cep telefonunu elinden düşürmemiş. (Tebrik mi ediyorsun düşürmediği için, eleştiriyor musun?)

Liste uzuyor. Olan züğürdün çene ayarlarına oluyor. Sonra işe döneceğim diye iki buçuk saat trafik çilesine katlanıyorsunuz. İstinye Park'a gitmesi kolay da, dönmesi çok zor.

İstinye Park'ın cast'ındaki ünlüler

Manken Tülin Şahin, Hülya Avşar ve eski kayınvalidesi Gülümser Çilingiroğlu, Cem Boyner, Gamze Özçelik, işadamı Ozan Şer'in eşi Bahar Şer, Vitali Hakko'nun eşi Kathy Hakko, sanayici Robert Baler'in eşi Etel Baler, oyuncu Beren Saat ve annesi Ayla Saat ile anneannesi Habibe Dikmen, Mazhar Alanson'un eşi Biricik Suden, Gülman Group'un patronu Kemel Gülman'ın eşi Feryal Gülman, sosyetik Ceylan Gölcüklü, eski manken Gizem Özdilli, Kaya Çilingiroğlu'nun eşi Feraye Tanyolaç, Murat Saygı'nın eşi Gül Gölge Saygı, İlker İnanoğlu ve sevgilisi Özge Ulusoy, Tuğba Erbil, manken Tuba Ünsal, Halit Ergenç, Sevil Sabancı, Nebahat Çehre, şarkıcı Arto, futbolcu Nihat Kalveci, erkek güzeli Önder Bekensir ve manken Irmak Atuk, futbolcu Milan Baros ve eşi, işadamı Özgür Altun, Seda Sayan ve Onur Şan, Serdar Ortaç, Caroline Koç, Ece Erken Özharhan, Melda-Sinan Kosif, Harika Güral, Alize-Cenk Eyüboğlu, Jale Öztarhan, Aslı Kuseyiroğlu, Pelin Akad, Bobo, Süreya Yalçın, Serra Tokar, Hakan Ural, Esin Civangil, Ceyhun Başaran, Sinem Kobal ve Mustafa Sirmen, Demet Kutluay, Azra Akın, Naz Elmas, Murat ve Edvina Özyeğin, Şebnem Dönmez, Hande Ataizi...

 s.zengin@zaman.com.tr

(Zaman)

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Uzmanlar açıkladı! Türkiye'nin Filistin'de neler yaptığı ne zaman ortaya çıkacak?
Bahçesini çapaladı, altın fışkırdı