Kadınları korumak için elektronik butonlar

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadına yönelik şiddetin önlenmesiyle ilgili, ''Ailemizi koruyacağız, devam ettireceğiz, bunun için her şeyi bakanlık olarak yapıyoruz. Ama şiddetle mücadeleyi de beraber götürmek zorundayız. Önleyeceğiz, koruyacağız, ama önleyemiyorsak da koruyamıyorsak da başımızı kuma gömemeyiz, yok sayamayız, üç maymunu oynayamayız'' dedi.

Bakan Şahin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Avea işbirliğiyle hayata geçirilen ''Şiddet Mağdurlarının Korunmasında Elektronik Destek Sistemi'' pilot uygulamasını, Bursa Crown Plaza'daki tanıtım toplantısıyla başlattı.

Şahin, burada yaptığı konuşmada, Bursa'da bugün iki önemli şeyi yaptıklarını, bunlardan birinin tamamen bilgi ve teknoloji çağının gerektirdiği her şeyi içine alan, ama yerli bir üretimi, mühendisinin, sisteminin, teknolojik altyapısının Türkiye'ye ait olduğu bir sistemi hayata geçirdiklerini söyledi.

Diğer birçok ülkeleri incelediklerini ve kendi yerli modellerini oluşturduklarını ifade eden Şahin, bu nedenle Avea genel müdürüne ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti. Şahin, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nın en büyük ortakları olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Bizim alanımızın en büyük zorluğu bu. Çok boyutlu bir alanda, çok değişkeni olan bir alanda koordinasyonu sağlamak, maksimum işbirliğiyle sonuca gitmek durumundayız. O yüzden İçişleri Bakanlığımızın Emniyet Genel Müdürlüğü'müzün, emniyetteki bilgi teknolojisi, 155 altyapısının Avea ile entegrasyonu çok çok önemliydi. Yaptığımız çalışma sonucu, bu ekip bunu başardı. Arkasından Adalet Bakanlığı'nın, aile mahkemesi hakimlerinin, bundan sonra verecekleri kararda bu teknolojik altyapıyla beraber, yasanın 12. maddesinin teknik takip sisteminin, nasıl çalışması gerektiği, nasıl çalışacağı en önemli konularımızdan biriydi. O yüzden genel müdürlüklerimiz bunun da altyapısını güçlü bir şekilde çalıştırdılar.''

''Tek kapı''

Mağdur kişilere her türlü desteği kısa sürede vermeyi amaçladıklarını ifade eden Bakan Şahin, şöyle devam etti:
''Burada önemli olan 'tek kapı' dediğimiz 7 gün 24 saat çalışan, Sağlık Bakanlığı'nın, İçişleri Bakanlığı'nın Adalet Bakanlığı'nın, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, bütün bakanlıkların, baronun sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin aynı çatı altında gelen her bir vakayı hızlı bir şekilde değerlendirip, verilerini girip, takibini yapıp, sonuçlandırıp ve sonunda canın kurtarıldığı ve bunun başarıldığı bir sistemdir bizim hayata geçirmeye çalıştığımız. Bugün Bursa'da başladığımız da bunun bir altyapısı. Yasanın 12. maddesini bugün hayata geçiriyoruz. Beraberinde şiddet izleme merkezlerini aslında bütün Türkiye'de Ankara'da çalışmasını sizlerle yeniden yapacağız, ama Şiddet İzleme Merkezi'yle buton sistemi bir bütün olduğu için bunun uygulamasını da bugün bundan sonraki programımızda göstereceğiz. Amacımız ve muradımız; bireyin en zor zamanında yanında olmak. Onun yaşadığı zorluğu çözebilecek, bütün desteği vermek. Ekonomik, psikolojik, hukuki destek, neye ihtiyacı varsa, o desteği verecek güçlü bir mekanizmayı kurmak ve en önemli verileri, istatistikleri oluşturabilmek.''

''Sayın Bakanım her vakanın başına bir polis mi dikeceğiz?''

Şahin, şu ana kadar ki yaptıkları sistemde, verimlilik ve zaman konusunda kayıp yaşandığını, bundan dolayı mağdurun sorun yaşadığını dile getirerek, şunları kaydetti:
''Bu yeni sistemlerimiz bugün yaşanan pek çok sorunu çözecek ve kağıt üzerinde kalan ailenin korunması, kadına yönelik şiddet ve aile bireylerinin, çocuğun, şiddeti erkek görüyorsa erkeğin de buradan istifade ettiği, şiddet gören herkesin istifade ettiği bir güçlü mekanizmayı hayata geçirmek amacımız. Bunun için kendi çalışmalarımızı tamamladık. İnşallah bugün başlatacağımız çalışmayla da çok daha güçlü bir altyapıyı oluşturacağız. Tanıtım filminde söylenen çok önemli bir şey var; 'tek başına bu sistem yetmez' diyor. Bu çok doğru, tek başına buna güvenmek doğru değil, ama ilk yola çıktığımız zaman söylenen bir şey vardı; 'Sayın Bakanım her vakanın başına bir polis mi dikeceğiz? Biz bu işi nasıl takip edeceğiz?' şeklinde bir anlayış, bir zihniyet vardı. Ama bugün bilgi ve teknoloji çağında yaşarken, her vakanın başına bir polis dikmeye gerek kalmadığını, bunun bu sistemle takip edilebileceğini ve yapılan çalışmalarla da bunun başarılabildiğini gördük.''

Emniyet yetkililerini bu konuda çok teşekkür etmek istediğini vurgulayan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu bir iç güvenlik meselesidir. Kadına yönelik şiddet de çocuğa yönelik şiddet de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın, bir bakanın, bir bakanlığın görevi değildir. Nasıl terörle mücadele ediyorsak, nasıl toplumun bütün sorunlarıyla mücadele ediyorsak, bu sorunun da çözümü, birlikte beraber hareket etmekten geçmektedir. İnşallah bu güçlü altyapıyla... Çünkü İçişleri Bakanlığı'mızın 100 yıllık geleneksel bir altyapısı ve oturmuş bir 155 sistemi var. Biz kurumsal manada baktığınız zaman daha bir yıllık bakanlığız. Bunu tek başımıza başarmamız mümkün değil. En güçlü birimlerle işbirliği yapmamız burada çok önemli.''

''Sevgi, vicdan, merhamet, hoşgörü butonuna basacağız''

Bunun birlikte başarıldığını, aslında bu butona ihtiyaç olmamasının, amaç ve hedefleri olduğunu ifade eden Şahin, ''Bu butonun kullanılmadığı bir Türkiye için mücadele edeceğiz. Sevgi, vicdan, merhamet, hoşgörü butonuna basacağız, ona basarlarsa zaten bu butona basmaya ihtiyacı kalmayacak. Bizim mücadelemiz, ona basmayanlarla olacak. Bizim mücadelemiz, insan hakkı olarak gördüğümüz kadın hakları mücadelesinde, kadına yönelik şiddetle mücadelede, bunu bir kalkınma sorunu olarak da görüyoruz. Biz insan hakkı ihlali olarak görüyoruz. Bu sorunu biz bir sağlık sorunu olarak görüyoruz'' dedi.

Bu anlayışla yola devam ederken, kendilerine verilen bilgiler doğrultusunda edindikleri tecrübeyle 74 milyonun huzurlu, barış içinde, mutlu hayat sürmesinin en büyük temennileri olduğunu ifade eden Şahin, ''Aslında bu buton, bu işin psikolojik olarak da engellenmesine neden olacak bir oluşumu da beraberinde getiriyor. Eğer kadınımızın, çocuğumuzun, şiddet gören bir erkeğin, sosyal devlet olarak yanında olduğumuzu gösterir, sistemimizi güçlendirirsek, zaten gelip yolu kesemeyecek, buna niyet bile edemeyecek'' görüşünü kaydetti.

Şahin, bunun bir başlangıç olduğunu, her şeyin bir anda düzelmeyeceğini, ancak sonuna kadar bu mücadelenin, şiddet gören kadın ve çocukların arkasında olacaklarını ifade etti.

''Üç maymunu oynayamayız''

Birtakım grupların, ''kadını şiddetten korumaya çalıştığınız zaman, aileyi, aile değerlerini de bozuyorsunuz, aileyi parçalıyorsunuz'' şeklindeki anlayışına da cevap vermek istediğini belirten Şahin, şu ifadeleri kullandı:
''Kadın, erkek, çocuk, ailenin her bireyinin mutlu, huzurlu olduğu bir devlet, millet istiyoruz. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak benim birinci derece görevim budur. Ama bu zayıf kadın demek değildir, ama bu şiddetle mücadele etmeyen bir anlayış demek değildir, ama bu sen ne yaptın da bunu hak ettin zihniyetinin devam etmesi demek değildir, ama bu 'ben severim de döverim de' anlayışının devam etmesi demek değildir. Hepsini birbirinden ayırmak zorundayız. Ailemizi koruyacağız, devam ettireceğiz, bunun için her şeyi bakanlık olarak yapıyoruz. Ama şiddetle mücadeleyi de beraber götürmek zorundayız. Önleyeceğiz, koruyacağız, ama önleyemiyorsak da koruyamıyorsak da başımızı kuma gömemeyiz, yok sayamayız, üç maymunu oynayamayız. Burada toplumun algısını sözlerle beraber iyi yönetmemiz gerekiyor. Hiçbir yerde şiddet istemiyoruz. Şiddetle mücadelede sıfır tolerans olarak yolumuza devam edeceğiz ve aynı zamanda bu toplumun her bir bireyinin huzurunu ve mutluluğunu sağlamak için de mücadelemize devam edeceğiz.''