Kanunu bilmiyorsun hiç film de mi izlemedin...

  • GİRİŞ26.01.2015 10:09
  • GÜNCELLEME27.01.2015 09:43

17 Aralık darbe girişiminin savcısı olarak..

İki gazeteye birden röportaj veriyorsun.

Gizleyeceğin hiçbir şey yokmuş gibi, hava atıyorsun..

Ama o iki gazeteci de, cemaatin dümen suyunda olanlar.

Biri Bugün. “Hocaefendinin bir gülümsemesine, dünyaları veren” altın patronunun gazetesi..

Diğeri de, ülkeyi kaosa sürüklemek için, Hz. Peygamber’e hakaret içerikli karikatürleri yayınlayan ve cemaatin övgüsüne mazhar olan Cumhuriyet..

Onlarla yapacağın röportaj, “al gülüm-ver gülüm”den başka ne olabilir?.

Versene akit’e bir röportaj.

Bakalım boyun kaçmış?

Bakalım kilon kaçmış?

Görelim bi!

Sadece sana değil çağrım..

Cemaat televizyonlarında, sabah akşam görüntü veren polis müdürleri dahil..

Savcılar dahil..

O soruşturmalarda imzası olan..

Ve “Kanun ne diyorsa, öyle hareket edilmiştir” diyen tüm kamu görevlileri..

İtirazımın, sadece “soruşturmalarda usulsüzlük vardı-yoktu” noktasında da olmadığını peşinen söyleyeyim..

İddia edilen şekilde, bir rüşvet çarkı da yok..Sadece bir algı oluşturma girişimi var..

Nasıl mı?

Anlatayım..

Rüşvet soruşturmalarında..

Önceden alınan ihbar varsa..

Soruşturmaların hemen hemen yüzde yüzünde..

İşin taçlanma noktası...

Suçüstü halidir..

Biri, diğerine rüşvet verecekmiş..

İhbar edilmiş..

İmtihan soruları, diyelim hep dershaneden geldiği için.. Kanunda ne yazıyor, pek işiniz olmadı.. 

Bilmiyorsunuz.. Haydi diyelim, savcılık hayatınızda da hiç karşılaşmadınız..

İyi de, Kara Celal..

Sen hiç film de mi izlemedin?

Hiç gazete de mi okumazsın?

Kanun da bunu söyler. Uygulama da bunu emreder. Filmlerde de hep bu gösterilir. Gazete haberlerinde de hep bu yazılır..

Bir rüşvet ihbarı yapılıyorsa..

Eskiden polis sahte parayı, rüşvetçiye teslim eder, o paranın rüşvet talep edene verilmesi sağlanır, suçüstü yapılırdı. 

Rüşvet alan, “O para daha önce benim bankadan çektiğim paraydı” dese bile..

“Yalancııı.. Bak, o paralar bizim hazırladığımız sahte paralar” denir..

Şüpheliye kıvırtma imkanı verilmezdi.

Teknoloji çağı gereği.. Rüşvet alanlar da, “Avantadan geliyor olsa da.. Para sahte olmasın” diyerek, sahteliği test eden makinalar almaya başlayınca.. Polis tekniği değiştirdi..

Paranın seri numaralarını alıp, tutanak hazırlayıp..

Rüşvet verecek kişiye teslim edip..

Rüşvet alacak kişiye teslim edilmesini ve suçüstü yapılmasını organize etmeye başladı.

Burada da rüşvet alan kişi “O para benim önceden sattığım evin parası idi. Büromda saklıyordum..” dediğinde..

Önceden tutulan tutanak gösterilir, “Bak biz o paraları, bir gün önce, seri numaraları ile kayıt altına aldık. Şimdi bu paraların hepsi, o tutanakta seri numaraları yazılı olan paralar.. Suçüstü yaptık. Hâlâ bize vıdı vıdı konuşuyorsun” denilerek sanığın kurtulma ihtimali ortadan kaldırılırdı..

Ama işler paralel savcılara kalınca..

“Biz ne dediysek o!” moduna geçtiler..

13.9.2012’de soruşturmaya başlıyorlar..

17.12.2013’e kadar, onlarca rüşvet alışverişi yapıldığını iddia ediyorlar..

Ama gelin görün ki, bir tanesini bile suçüstü yapmıyorlar.

Yapmadıkları için de.

Şu an tek bir suç sebebi ile dahi, açılmış bir dava yok!

İddia makamındakilere bakarsanız, “bir değil 10.. 10 değil 50 tane rüşvet var..”

İyi de be adam..

50 tane rüşvet varsa..

İnsan bir tanesini olsun, suçüstü yapmaz mı?! (Bizim Reza örneğimizde, rüşveti alan da, veren de birbirinden razı. Dolayısıyla polis bu araya girip, “Paraları önceden nasıl hazırlasın” diye sormayın. Adamların 24 saatini takip edenler. Telefon, teknik takibi yapanlar.. Rüşvet parasının çekileceği bankaya gider, vezneye ‘Reza’nın alacağı parayı, şu çantadaki paradan vereceksin’ der.. Tutanağını tutar, olur biterdi.)

Onlarca rüşvet iddiasına rağmen. Bir tane suçüstü yapılmamasına da savunması hazır, savcı Celal Kara’nın: “Örgütlü suçlarda, suçla bağlantılı herkesin tam tespiti için, suçüstü yapılmaz!”

Bir sene sürecek olaylarda değil de..

2-3 aylık soruşturmalarda, bu açıklamaya itibar ederim..

Ama.. Sen 13.9.2012’de soruşturmaya başla.. Soruşturmaya başladığın kişi, o tarihte bakan çocuklarından hiçbirisi ile tanışıyor bile olmasın.. Film izler gibi, yaşanılanları izle..

Sonra da de ki: “Ben bütün bağlantıları tesbit etmek için bekledim!”

Oha yani..

Sen soruşturmaya başladığında, o bağlantı yoktu ki.. Sonradan çıktı, eğer gerçekten var ise..

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat