Nerede görülmüş, Cumhurbaşkanı’nın ana muhalefet partisi genel başkanının bürokrat olduğu dönemlerdeki beceriksizliklerini anlattığı.. Nerede görülmüş, Cumhurbaşkanı’nın, şu partinin, bu partinin genel başkanına cevap yetiştirdiği!”

Bu itiraza “Eyvallah” dedik..

Masamızın üzerine koyduk.

Haklılar mı, değiller mi, karar vermek için.

Kara kaplı kitabı açtık..

Onların kendilerine gerekçe yaptıkları Anayasa’nın 101. maddesinden hemen iki madde sonraki 103. maddeyi okumaya koyulduk:

“Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder..”

101. maddeyi okuyanlar, 103. maddeyi de okusalar ya..

103. maddede, Anayasa’nın Cumhurbaşkanı’na gösterilmesi gerektiğini hatırlattığı saygıyı, kendisine gösterseler ya..

Sabah “Tayyip” diye söze başlayıp..

Öğlen “Cumhurbaşkanı söyledi ki..” diye devam edip..

Akşam “Erdoğan dedi ki..” diye günü kapatmasalar ya..

•

“Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?” çıkmazına girmeye gerek yok.

“Önce, Cumhurbaşkanı bizi eleştirdi.. Biz de ona cevap veriyoruz” demeye hiç gerek yok.

Olay basit..

7 Haziran’da ne seçeceğiz?

Cumhurbaşkanı mı?

Hayır.

Tayyip Erdoğan seçimlere giriyor mu?

Hayır.

O halde, CHP’sinden tutun, MHP’sine kadar, HDP’sine kadar.. 

Herkesin hedefinde, niye Tayyip Erdoğan var?

Tayyip Erdoğan seçimlerde aday değil ki..

Niye sürekli Tayyip Erdoğan’ı eleştiriyorsunuz?

Hem Tayyip Erdoğan’ın eleştiriyorlar.

Hem de diyorlar ki: 

“Bu nasıl Cumhurbaşkanı? Cumhurbaşkanı, ana muhalefet partisi genel başkanına meydanlarda cevap verir mi?”

•

Bunların istedikleri şu:

CHP.. MHP.. HDP başta olmak üzere..

Onlarca parti, yüzlerce mitingde.. Sabah akşam demeden.. Hep birlikte, Tayyip Erdoğan’ı eleştirsinler..

Onlara hiç kimse, “Kardeşim Cumhurbaşkanı’ndan size ne? Siz önünüzdeki işe baksanıza. Sizin muhatabınız AK Parti. Bırakın Cumhurbaşkanı’nı..” demesin.

Cumhurbaşkanı itibarsızlaştırılmaya çalışılsın...

En ağır hakaretlere maruz bırakılsın.

Tehditler savrulsun..

İftiralar yapılsın..

Önüne gelen.. Boyuna, kilosuna bakmadan.. 

Devletin başındaki kişiye tokat atmaya kalkışsın.

Tayyip Erdoğan da, tüm bu olanları seyretmekle yetinsin..

Tokatları yiyip, diğer yanağını çevirsin..

Yok öyle, üç kuruşa beş köfte, beyler...

Yok olduğunu da, yaşayarak görüyorsunuz.

Siz bir söylüyorsunuz..

O, iki cevap veriyor.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız...