Saldırının arkasından PYD uzantılı örgüt çıktı!

  • GİRİŞ13.02.2016 11:40
  • GÜNCELLEME13.02.2016 11:40

Gerçekten John Bass, tesadüfen o kelimeyi kullanmıyormuş..

İşkembeden sallamıyor, bilerek söylüyormuş..

En önemlisi, aba altından sopa gösteriyormuş.

Dün ortaya çıktı..

Gerek terör örgütünün üstlenmesi..

Gerekse emniyetin yaptığı açıklamalarla..

Faillerin aidiyetleri, deşifre oldu..

Akit’e saldırı, tam da “PYD’nin terör örgütü olduğu” tespitimize cevap olarak (misilleme olarak), “Kobani’yi DAEŞ’e karşı savunma” adı altında, Türkiye’yi karıştırmak isteyenler tarafından organize edilmiş.

2014’de Kobani’yi bahane edip, 6-7 Ekim olayları ile, 50’ye yakın Kürt vatandaşımızın ölümüne sebep oldular ya..

Şimdi de..

Yine Kobani ekseninde..

Yine terör örgütü PYD ekseninde bir terörist saldırı ile karşımıza çıktılar..

Bass da..

İşte tüm bu olayların arkasındaki emperyal gücün temsilcisi olarak.

Derin olaylardan haberdar birisi olarak..

Bilinçli olarak kullanmış, “Misilleme”yi..

“Siz PYD’ye ‘Terör örgütü’ derseniz.. Biz de onlara talimatı verir, size misilleme yaptırırız” demek istemiş..

Teşekkürler Bass..

Daha önce “Bas git” demiş isek de..

Sen basıp gitme..

Burda kal..

Çaktırmadan kullandığın, o absürd görüntülü kelimelerle..

Bizim ufkumuzu açıyorsun..

HDP eksenindeki siyasetçiler..

“Kobani’de insanlar ölüyor.. Acil oraya destek vermemiz lazım. Siz nasıl Müslümansınız, niye Kobani’ye sahip çıkmıyorsunuz” derken..

Kandırılmış eli silahlı militanları da, Kobani’ye yolladılar..

Aziz Güler de, sosyalist tabandan gelen, onların içinden birisi idi.

Kobani’de öldürüldü..

Cesedi günlerce sınırdan bu tarafa geçirilmedi..

Ailesi, doğup büyüdüğü yerlere gömmek istiyordu..

Biz de, Kobani’ye silahlı mücadele için gidilmesini tasvip etmesek de.. Doğup büyüdüğü topraklara gömülme arzusunu..  “Milli” bir tavır olarak niteliyorduk. 

Cenazenin gelmesine izin verilmesini istiyorduk..

Gerçekten de..

Faşist olmakla suçlanan siyasi iktidar izin verdi..

Cesedi Türkiye’ye getirildi..

59 gün sınır ötesinde bekletilen cenaze.. 3 gün İstanbul’da, şov için bekletildi..

Emekçilerin(!) cenazesine.. Lüks rezidansların sahibi Gamze İlgezdi ile..

Bir başka CHP milletvekili, Sezgin Tanrıkulu da katıldı..

Ve bugün geldiğimiz noktada..

Samimiyetsizlik su yüzüne çıktı..

Kobani’de silahlı mücadele sırasında ölen o kişi adına, Akit’e ve Yeni Şafak’a saldırıldı.

Pompalı tüfek ile ateş edildi..

Benzin döküp yakma girişiminde bulunuldu...

Şimdi gelin inanın, bu terörist gruplara..

İnanın; “Biz ‘Çocuklar ölmesin’ diyoruz. Biz barış olsun istiyoruz. Biz savaş istemiyoruz” demelerine..

İnanabilirseniz..

Kullanılan kelimeler, insanların bilinçaltını açığa çıkarır..

Bunun son örneğini de..

Gazetemize yönelik saldırı ile ilgili yaptığı açıklamada..

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bize gösterdi..

“İki gazetemize daha saldırı yapıldı. Emin olun üzgünüm. Neden iki gazeteye daha saldırı yapılsın?” derken..

Sinirli ses tonu, dikkatimi çekmişti..

“Yumuşak ses tonu ile tanınan Kemal Bey, niye böyle sinirli sinirli konuşuyor ki” diye düşündüm..

Ardından da..

O yönde hiçbir suçlama, hiçbir iddia ortada yok iken..

“Yarın ‘Bu gazetelere saldırının sorumlusu da CHP’dir’ diyecekler. İnsaf, insaf ya. İnsanda biraz ahlak, dürüstlük olur” ifadelerini kullanması...

Bana “Acaba” dedirtmişti..

“Acaba” desem de..

Somut bir veri olmadığı için..

O konuya değinmemiştim..

Dün saldırıyı organize eden örgütün..

Kobani’de çatışmada ölen Aziz Güler’in  ismini anması....

Aziz Güler’in cenazesine, CHP’nin milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ile Gamze İlgezdi’nin katılmış olması..

Bendeki “acaba”yı, somutlaştırdı..

Silahlı çatışmada öldürülen bir kişinin cenazesine, iki milletvekili niye katılır?

Bu katılım, terör örgütüne destek vermek, ona sahip çıkmak değilse, nedir?

Ve o örgüt, ertesi günü bir saldırı düzenlerse..

İki basın kuruluşuna molotof atarak, yangın çıkartmak isterse..

Bunun arkasında, CHP’li iki milletvekilinin, örgüte verdiği moral desteğin olduğunun söylenmesi, abartılı bir yorum mu olur?

Kemal Bey buyursun, açıklasın..

“İnsaf ya” derken..

Bunu bize yöneltmesi mi haklı..

Yoksa..

“Terör örgütü safında çatışırken ölen bir kişinin cenazesine katılanlara” mı yöneltmesi daha doğru..

ABD Büyükelçisi John Bass’a, teşekkür ederken..

“Bass.. Sen basıp gitme, kal” derken..

Aynı çağrıyı.

Kemal Kılıçdaroğlu’na da yapalım.

O da CHP’nin genel başkanlığı koltuğundan, aman ayrılmasın..

Gerçeklerin izdüşümünü ele veren açıklamaları ile.. 

Bizi rahatlatıyor. 

Gaf gibi görülen nice ifadeleri ile.. 

Gerçekleri bize, önceden haber veriyor..

Durup dururken yaptığı açıklamalar ile..

“CHP’yi suçlayacaklar” diyerek..

CHP’nin suçunu deşifre ederek..

Bize araştırma yapacağımız yönü gösteriyor..

Teşekkürler Bass. Teşekkürler Kılıçdaroğlu.. 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat