Göründüğü ile, gerçekte savunduğu çizgisi farklı olanların..

Çaktırmadan yaptıkları propagandalara dikkat çektiğimde..

Okurların bazıları itiraz ediyorlar:

“Eleştirdiğin adamın çizgisi belli. Geçmişi belli. O adamın böyle bir şeyi savunması mümkün mü?”

İlk aşamada haklı gibi görünen bu hatırlatmayı.. Ben de peşinen kendi kendime yapıyorum zaten..

Dolayısı ile..

Şuna dikkat etmemiz gerekir..

Görüşü, çizgisi belli olan kişilerin, kendi görüşünü samimi şekilde dillendirmesinden ziyade..

Kripto tiplerin, bilinçaltına hitap eden düşünce iğfallerine dikkat etmeliyiz...

Sonuç olarak da..

Olayları hep düz mantık ile yorumlamadan kurtulup..

Bilinçaltına hitap eden propagandaları görmeye çalışmalıyız..

Bu genel hatırlatmayı yapmasaydım, bugünkü yazı konumu da, aynı eleştiriye tabi tutacaktınız..

“t24 solak bir internet sitesi. FETÖ’yle mücadelede yumuşaklık önerisinde bulunur mu? Üstelik Tarhan Erdem, yıllarca CHP’de siyaset yapmış birisi.. CHP’li birisi, FETÖ’yü savunur tarzda açıklama yapar mı hiç?” diyecektiniz..

FETÖ gibi “takıyye”nin zirve yaptığı bir konuda..

Sevenini de, muhalifini de..

Dikkatle masaya yatırmak gerektiğini belirtip, solak sitede yayınlanan yazının başlığını vereyim..

CHP’li Tarhan Erdem yazıyor..

Başlığı şöyle:

“Devletimizin bunca valisi, generali, memuru, sivili suçlu olamaz, bu evhamdan kurtulmalıyız!”

Bu ne demek biliyor musunuz?

“Uyuyun..

FETÖ bir darbe daha yapsın..”

Başka bir izahı yok bunun..

•

Hatırlatayım..

Uyuduk, 17 Aralık oldu..

Hem de öyle uyuduk ki, 16 Aralık 2013 akşam geç saatlerde.. Hatta biraz da 17 Aralık’ın ilk saatlerine de kayan Bugün TV’de yayınlanan açık oturumda..

FETÖ’nün kuklası, Bugün gazetesi yazarı Adem Yavuz Arslan, “Emniyetin AK Partiye yönelik operasyon düzenleme ihtimali iddiaları”na karşı aynen şu cevabı vermişti: “Emniyette cemaate ait polis mi kaldı ki, operasyon yapsınlar? (7 Şubat MİT krizi sonrasında iki emniyet müdürünün başka ile atanmasını, “Gülen’e bağlı müdür mü kaldı ki” diye yorumluyor.) Bunlar uydurma iddialar. Çarpıtma haberler.”

Bu iddialı açıklamanın üzerinden 4-5 saat geçmişti ki, Emniyet’teki FETÖ’cü polis müdürleri.. Kaçakçılık şubesi ile.. Mali şubesi ile.. Organize suçlar şubesi ile.. Terörle mücadele şubesi ile.. İstihbarat şubesi ile.. El ele verip.. Aylardır sürdürdükleri operasyonun semeresini toplamak üzere, 17 Aralık darbe girişimini gerçekleştirdiler..

4 saat öncesinde.. “Gülen’e bağlı polis müdürü mü kaldı ki?” denilen bir konjonktürde.. Baştan aşağıya FETÖ’cü müdürlerle dolu emniyet darbe girişimine soyundu.. Hemen ardından başlayan operasyonlarla..  Binlerce polis görevden el çektirildi..

Bugün dahi, emniyet hâlâ FETÖ’cüler temizlenmedi..

16 Aralık 2013’ün son saatlerinde, Adem Yavuz Arslan’ın yaptığı “uyutma propagandası”nı..

Şimdi CHP’li Tarhan Erdem yapıyor..

Dün FETÖ’nün televizyonu Bugün TV kullanılırken...

Şimdi solak gözüken t24 internet sitesi kullanılıyor..

“O kadar da büyütmeyin canım.. Bu kadar general, vali darbeye karışmış olamaz. Evham yapmayın..” deniliyor..

Peki evham yapmayalım..

O kadar general, suç işlememiştir..

Biz abartıyoruzdur bilgileri..

Varsayalım böyledir..

Somut tek bir olay üzerinden yürüyelim..

Genelkurmay Adli Müşavirliği üzerinden..

Bu makamda oturan Muharrem Köse isimli general için, önceden beri“FETÖ’cüdür” deniyordu ama..

15 Temmuz’dan kısa süre öncesine kadar, “Evhamdır evham” denilerek görevden alınmadı..

Hatta Genelkurmay İkinci Başkanı kendisine sormuştu: “FETÖ’cü müsün?”

Cevap vermişti FETÖ’cü general: “Ne münasebet!”

15 Temmuz darbe girişiminden kısa süre önce, “Evham olabilir ama.. İçimize bir kurt düştü.. Seni buradan alalım.. Biz de rahat edelim” denilip, yerine “Çok sağlamdır” denilen bir başka general, Hayrettin Kaldırımcıgetirilmişti.

“Abisi RP ve FP’de milletvekilliği ve AK Parti döneminde Rekabet Kurumu başkanlığı yapan general döneminde, artık AK Parti’ye kasıtlı bir yanlışlık olmaz” diye düşünülürken..

15 Temmuz darbesi gerçekleştirildi.. Ve hemen ertesinde, bu Adli Müşavir de, darbeye karışmakla suçlanıp, görevden alındı, tutuklandı.

Hayrettin Kaldırımcı ile ilgili çok veri elimizde değil.. Genel bilgiler var..

Ama..

Son iki aylık süreçte..

Adli Müşavirlik koltuğuna 3. farklı isim olarak oturtulan ve hemen ardından görevden alınan Dinçer Ural ile ilgili bilgileri vereyim de..

“Evham”ın boyutunu siz de görün..

Kimmiş Dinçer Ural?

Hani bir tuzluk milletvekili vardı..

Özel muamele görmeyince, ekonomi biletiyle “business”ta uçamayınca,“THY beni uçaklara almıyor” diye, her seferinde olay çıkartıyor, hükümete meydan okuyordu..

Bu tuzluk meğerse, Adli Müşavirliğe en son getirilen, darbe temizliği sonrasında “Artık bu çok çok sağlam” denilerek tuğgeneralliğe terfi ettirilerek makama oturtulan Dinçer Ural’ın kayınbiraderi imiş!

“Ne olmuş” diyebilirsiniz..

Bir şey daha olmuş.

Meğerse Dinçer Bey’in eşi, tuzluğun ablası olan hanımefendi de, babadan miras kalan parayı, 17 Aralık sonrasında, götürüp Bank Asya’ya yatırmış!

Amanin ki ne amanin.

Bizim bildiğimiz, Gülenci bir şirketten alışveriş yapanlar bile TSK’da fişleniyordu..

Hanımefendi, hem de 17 Aralık’tan sonra, gidip binlerce lirayı, FETÖ’cü bankaya yatırmış..

Şimdi söyler misiniz.. 

FETÖ’cü kadrolaşma, evham mı?

Yoksa t24 ve Tarhan Erdem gibiler, belki kripto oldukları, belki şantaja maruz kaldıkları için.. Algı operasyonuna mı imza atıyorlar?!