Nihayet gerçeği görmüş, “Bilmiyordum” diyor..

15 Temmuz kafasına dank etmiş.

FETÖ’yle arasına mesafeyi koymuş..

Tövbe etmiş..

Kimsenin kalbini yarıp, bakamayız..

Allah tövbesinde samimi kılsın..

Diğer FETÖ âmâlarına da, göz açıklığı nasip etsin..

FETÖ cenahından bir başka haberde ise, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın Başkanı Cemal Uşşak’ın ölümü vardı..

Uşşak, tövbe edemeden, en azından tövbesini açığa çıkarmadan, yurtdışında iken vefat etmiş.

15 Temmuz hain kalkışmasının, FETÖ’nün gerçek yüzünü tüm çıplaklığı ile ortaya çıkarmasına rağmen..

Belki hastalığından.. Belki inadından..

FETÖ ile arasına mesafe koymadan.

Bu yönde bir açıklama yapmadan..

Gözlerini yumdu..

Çıkmadan önce izin istememişti ama.. Ölmeden önce, “İzin verin geleyim, Türkiye’de tedavimi sürdüreyim” dedi.. Gelemedi..

Şimdi, cenazesinin Türkiye’ye getirilmesine izin verilir mi, verilmez mi bilmiyorum..

15 Temmuz darbe girişiminde can veren insanlarımızın acısı ile, bana şu an için sorsanız, “İzin verilmesin” derim..

Ama bu cevap ne derece doğrudur, onu da bilmiyorum..

•

FETÖ’nün esiri olmuş, herkese açık çağrımdır..

Hakan Şükür’den.. Cemal Uşşak’tan ibret alsınlar..

“Türkçe Olimpiyatları” düzenleyip..

“Türkçe’yi dünya dili yapıyoruz” mavalları ile insanları aldatanların..

Şimdi sosyal medyadaki mesajlarının yarısından fazlasının İngilizce olduğu gerçeğini gözardı etmesinler..

“Afrikalı çocuklara Türkçe öğretiyoruz” diye şişinirken..

Gavur topraklarında can vermenin çelişkisini yaşamasınlar..

Türkiye’den kaçtıklarında, kendilerine kucak açan Türkiye düşmanlarının niyetlerini bir sorgulasınlar..

Bu vesile ile..

Fetullah Gülen’in Pensilvanya’da birlikte kaldığı zevata da bir çağrıda bulunalım..

Osman Şimşek’lere.. Suat Yıldırım’lara..

Gülen ile birlikte kalan, Pensilvanya’da kim varsa, hepsine tavsiyede bulunalım...

Yolun sonuna gelindi..

15 Temmuz, birçok kişinin kafasına topuz gibi indi..

Kendilerine gelmelerini sağladı..

“Biz böyle bilmiyorduk” diyen diyene..

Pensilvanya’da, “kendinize gelme”nin, “Yanlış yaptık” demenin, “Biz böyle bilmiyorduk” uyanışının sinyalleri yok mu?

Hâlâ “15 Temmuz tiyatro idi” modunda mısınız?

Bakın uyarmıştık..

“Bu ülkenin yöneticilerine bir suikast olursa, Türkiye’deki tüm adamlarınızı, bu millet sınıra kadar kovalar” demiştik..

Sizin cenahta, hiçbir yankı bulmadı, bu ikazımız..

Uyanmanıza vesile olmadı..

Siz uyanmadınız.

FETÖ, tam da uyardığımız çizgideki ihaneti..

Hayata geçirmek için figüranlarını buldu, ilk uygulamasını yaptı...

Maalesef dün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, bir suikast düzenlendi.

Bir askerimiz şehit oldu..

Sadece Cemal Uşşak örneğindeki gibi.. Gavur ellerinde ölenlerin cenazelerinin Türkiye’ye getirilmemesi tepkisi değil..

Bu suikast girişimlerinin devam etmesi halinde..

Korkarım ki..

Burdaki tüm irtibatlılarınızın..

Genci ile yaşlısı ile.. Kadını ile erkeği ile.. “İstenilmeyen insanlar” ilan edileceği günlerin de arefesindeyiz..

Görün artık gerçekleri..

Görün, oynanan büyük oyunu..

“Tuzağa düştük” deyin.. “Kumpas kuruyorduk. Bize kumpas kurdular” deyin..

Sizlerle irtibatlı binlerce insanı ateşe atmayın..

Çıkarın kafanızı; Pensilvanya’nın kuşatılmışlığından..

Görün 15 Temmuz ihanetini..

Görün dünkü suikast girişimini..

“Ağustos’u bekleyin” diyenlerin oyununu bozun..

Aksi takdirde..

Bundan sonra yaşanılacaklar için..

“Tiyatroya benziyor” ile kurtulamayacaksınız..

“Bizim sempatizanlarımız deniyor ama..  Bizimle ilgileri yok” demekle.. Cinayetlerin, hainliklerin, dökülen kanların sorumluluğundan, sıyrılamayacaksınız..

Sadece kendiniz değil.

Yedi sülaleniz de, bunun sorumluluğundan kurtulamayacak.

•

Bugün, Yavuz Sultan Selim Köprüsü açılıyor..

İsterim ki..

Solaklar da bu açılışa katılsınlar..

TMMOB yöneticileri, DİSK yöneticileri.. Tabipler Birliği yöneticileri..  Gezi olayları içinde yer alan solcu kardeşler..

Açılışa katılmasalar bile..

Bulundukları yerden bir tweet ile “gerçeği gördüklerini” müjdeleseler..

“Gezi olayları sırasında yanlış yaptık” deseler..

“FETÖ operasyonu olan 17 Aralık’ta yanlış yaptık” deseler..

Emin olun küçülmezler..

Gerçeği gördükleri için, halkın nezdinde kendilerini büyütürler..

Yok, “Dediğimiz dedik, çaldığımız düdük” mü diyorlar..

O zaman dürüst olsunlar..

Kamuoyuna deklare etsinler:

“Ölümüz de olsa, ağır yaralımız da olsa.. Biz Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü kullanmayacağız” desinler..

Bu sözü veren ve tutacak olanlara.. Hiç itirazım olmaz..

Ama.. Eylemler yapıp. Masum gençleri kışkırtıp. “Ağaçlar katlediliyor” yalanı ile, insanların ölümüne sebep olanlar.. O gençler tarafından da, bu millet tarafından da affedilmeyeceklerdir!