Tarih 18 Haziran 2015..

7 Haziran seçimlerinden 11 gün sonra..

AK Parti’nin tek başına hükümet kuramayacağının anlaşılmasının ertesi haftası..

“Bundan sonra AK Parti için gidişat, hep aşağıya doğru” denildiği günler..

Durumdan vazife çıkartan herkes..

“AK Parti’nin tepetaklak gidişatında(!) tuzum olsun” mantığı ile..

Saldırıyorlar..

Böylesi puslu havada..

Doğan Haber Ajansı hiç boş durur mu? Hemen kolları sıvıyor..

Hükümet aleyhtarı ne varsa, gazetelerin manşetlerine taşıttırmak üzere..

Dört koldan seferber oluyor..

Bu çerçevede..

Basın açıklaması yapanların, kamuoyunda hiçbir kıymeti harbiyeleri olmasa da..

Adı sanı duyulmamış üç tane zırtabozun yaptığı basın açıklaması,“kendileri söyleyip kendileri dinlemiş” modunda kalmaya mahkum bir içerik taşısa da..

Doğan Haber Ajansı olaya el atıyor..

“Nesli korumaya alınma” konumundaki solakların basın açıklamasını..

Ballandıra ballandıra, süsleyip, makyajlayarak.. Çok önemli bir açıklama imiş gibi medya organlarına servis ediyor..

Hemen ardından da..

“Patron.. Hilton üzerinden üç ayda 1 milyar doları cebine atacaktın. Akit gazetesi, tekere çomak soktu.. Yapamadın.. Şimdi hepsinin intikamını toptan alacağız.. Sana Hilton’u yar etmeyen AK Parti’nin yapacağı dev köprüyü, ‘Beton ayak’ diye verdik.. Bir de dalga geçtik: ‘Beton direkler, büst olarak kalabilir’ diye” müjdesini uçuruyorlar..

Sonrasında, medyadaki kartel konumunu kullanarak..

“3’üncü Köprü artık 2 beton kuleden ibaret” başlıklı haberi sosyal medyada patlatıyorlar..

Binlerce, on binlerce, yüz binlerce defa tekrarlanan haber, günün değil, o haftanın rekorunu kırıyor..

Eeee.

3 Kasım 2002’de tek başına iktidara gelen AK Parti..

7 Haziran’da artık tek başına iktidar olamamış..

“Gidiyor, gidiyor” diye sevindirik olmuşlar..

“Tayyip Erdoğan’ın çöküşünün başlangıcı gelmiş!..”

Öyle diyorlar..

Öyle inanıyorlar..

Doğan’ı ile.. Koç’u ile.. FETÖ’sü ile.. Cumhuriyet’i ile..

“Bir devir kapandı” gözü ile bakıyorlar, 7 Haziran seçim sonuçlarına..

“3. Köprü artık 2 beton kuleden, Kuzey Marmara Otoyolu ise asfalt izinden ibarettir” diyerek, kutluyorlar, 7 Haziran seçim sonuçlarını..

•

Bir yıl sonra..

Dün “2 beton kule”den ibaret olacağını söyledikleri köprü, ışıl ışıl hizmete açıldı..

“Asfalt izi”nden ibaret kalacağını iddia ettikleri Kuzey Marmara Otoyolu’nda araçlar vızır vızır seyrediyor..

Gelin koçlarım benim.. 

Bugün bendensiniz..

Doğan Haber Ajansı komple gelsin.

Patronunuz Aydın Doğan’ı da alın..

“HDP barajı aştı” diye..

Ağzı kulaklarına varan hergelenizi de getirin..

FETÖ’den talimat almak üzere gittiği Güney Afrika’dan dönmüş ise..

Sazcı Selahattin Demirtaş’ı da çağırın..

Bir yıl önceki basın toplantısında, Şehir Plancıları Yönetim Kurulu Üyesisıfatı ile  “Köprü ayaklarıyla kalabilir, biz bunu Kuzey Ormanları büstü olarak da adlandırabiliriz” diye aklı sıra ironi yapan Ayşe Yıkıcı da bulunsun..

Mimarlar Odası avukatı olarak o günkü basın açıklamasına katılan Can Atalay da teşrif etsin..

Hep birlikte.. “2 beton kule”yi.. Ve “asfalt izi”ni gezdireyim ben size..

•

Gezi isyanının arkasında “Türkiye’nin büyümesini istemeyen dış güçlerin oyunu” olduğunu hatırlattığımızda, bize gülenler..

Acaba dikkat ediyorlar mı?

Osmangazi Köprüsü açılmadan iki gün önce.. Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısında 45 kişi öldü..

Dünkü Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açılış gününün öncesinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na suikast düzenlendi..

Açılışın yapılacağı günün sabahında ise.. Cizre’de 10 tonluk patlayıcı ile, 11 polisimizin şehit edildi..

Önemli açılışların hemen öncesinde, zirve yapan bu terörist eylemler, bir tesadüften mi ibaret?

•

Dünkü önemli açılış öncesinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik suikasti, PKK üstlenmiş..

Üstlenmiş ama..

Bir de ekleme yapmış: “CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu kesinlikle herhangi bir biçimde hedeflenmemiştir.”

Devamında da şöyle denilmiş: “Eylemci gücün kesinlikle önceden, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ait bir konvoy olduğu yönünde herhangi bir bilgisi yoktur.”

Ne garip değil mi?

Artvin’de “On ayda bir” diyeceğimiz türden bir terörist eylem yapılıyor..

O da tam, “CHP Genel Başkanı’nın konvoyu”na denk geliyor..

Sonra da, “Kılıçdaroğlu’na yönelik değildi” deniyor..

Kim inanır buna?

Ama benim daha çok dikkatimi çeken..

Açıklamadaki, eylemcilere atfen söylenen “Kılıçdaroğlu’na ait bir konvoy olduğu yönünde herhangi bir bilgisi yoktur” bölümü..

Sorsak bu şaşkın teröristlere: “Sizin saldırılarınızın, aslında kime yönelik olduğu konusunda, kime yaradığı konusunda bilginiz var mı ki?”

Cevap verebilirler mi acaba?

Dün sabah, 11 polisimizi şehit ettiler..

Ne yapmıştı o 11 polis bunlara?

Ne için öldürdüler o polisleri?

“Kürtçe TV” istenildi, verildi.. “Kürtçe müzik” denildi, sağlandı.. “Köy isimlerini biz verelim” denildi, gerçekleşti..  

Şu an hangi haklı istek verilmiyor ki, PKK’lı hainler, polisleri askerleri vuruyorlar?

Dış güçler, vermiş bunların eline silahları.. Hazırlamış bombaları.. Bu gafiller de saldırıyorlar.. 

Saldırıyorlar da, “kime saldırıyorlar” biliyorlar mı acaba? 

Yoksa.. İtiraflarında samimi iseler.. 

Kılıçdaroğlu olduğunu bilmeden saldırdıkları konvoy gibi..

Ne olursa olsun, yine kendilerine kucak açan Türk polisini, askerini de, düşman mı sanıyor da, saldırıyorlar?