Rahatsızlığın sebebi görüntüde 7, gerçekte 1!

.

  • GİRİŞ28.02.2017 10:00
  • GÜNCELLEME28.02.2017 10:00

Hürriyet, “Karargah rahatsız” derken, “İddia ve eleştiriler 7 konuda yıpratıyor” diyordu.

7 sebep tek tek sıralansa da..

Dertlerinin ne olduğu açık açık belli idi.

Başörtü..

Gerçekten de.. 7 sebebi tek tek masaya yatırdım.

Biri dışında, hiçbirisinde Hürriyet’in kurguladığı habere göre, Genelkurmay eleştirilere hak vermiyor.. “Şu eleştiri yanlış, o iddia haksız, bu da mesnetsiz” diyor..

Tek istisnasının.. Haber görüntülü fitneciliğin ilk paragrafındaki “Silahlı Kuvvetler’de başörtüsü kararı” konusu olduğu görülüyor...

Evet, diğer eleştirilerde hep yalanlama var.. Hep, eleştiri yapanlardan rahatsızlık duyulduğu var..

Ama sadece.. Sadece başörtü konusundaki eleştirilerde, “Eleştiri yapanlar haksız” denilmiyor.. 

Tam aksine, “Yasağı kaldıranlar bize sormadılar” denilerek, bir anlamda eleştiri yapanlara hak verme var..

Siyasi iktidardan duyulan “rahatsızlık” iması var..

İsterseniz, Hürriyet’in kurguladığı, kaynak vermeden işkembeden sallayarak Genelkurmay’a mal ettiği haber görüntülü  masabaşı operasyonunun maddelerini tek tek irdeleyelim..

Örneğin rahmetli Hasan Karakaya için Genelkurmay’ın taziyede bulunmasına, sözümona “karargah”ın cevabı aktarılırken, “Taziyede bulunulmadı” şeklinde bir yalanlama yapılmıyor.. 

“Hasan Karakaya’ya taziye mesajı yayınladığımız gibi, kamuoyunun önemli başka isimleri için de yayınladık. Yapılan eleştiri hakkaniyetli değil” savunması yapılıyor.

Dolayısı ile bu maddedeki eleştiri, dindarlara yönelik değil, “Akit düşmanları”na yönelik..

“Sizin de önemli isimlerinize taziyede bulunuyoruz. Niye itiraz ediyorsunuz” deniliyor..

Gelelim diğer itiraza..

Cumhurbaşkanı ile yapılan ziyaretler için yapılan eleştiri için, “Topu topu 6 ayda iki ziyaret.. Devlet terbiyesinde bu çok normal” deniliyor..  Eleştiride bulunanlar, haksız görülüyor..

Yani, burda da eleştiri yapanların haksızlığı ifade ediliyor.. Genelkurmay’ın yaptığının doğru olduğu belirtilmiş olunuyor..

Bir diğer eleştiri, “Hulusi Akar’ın ABD’li generalin ayağına gittiği” konusu.. O generalle 5 defa görüşüldüğü, 3’ünün Ankara’da, 2’sinin İncirlik’te olduğu belirtilip, görüşme yerlerinin Genelkurmay Başkanı tarafından belirlendiği aktarılıp, eleştirilerin haksızlığı dillendiriliyor.

Burda da eleştiri sahiplerine, “Haksızsınız. Yanlış ithamda bulunuyorsunuz” deniliyor.

Burda da “karargah rahatsızlığı”nın eleştiri getirenlere olduğu, açıkça görülüyor...

Bir diğer madde, “çuvalcı generalin madalya takması” konusu.. 

Bunda da, yine “Karargah rahatsız” başlığının altı, eleştirilerin haksızlığı belirtilerek dolduruluyor.. 

“Başka komutanlar da madalya aldılar.. Eleştirenler onları niye topa tutmadılar” demeye getiriliyor..

“Kardak’a gezi” konusunda da, yine “karargah rahatsızlığı”nın hedefi, eleştiri sahiplerine dönük.. Hatta, haberde CHP’nin ismi de geçirilerek, Karargah’ın CHP’ye cevap verdiği, CHP’nin eleştirisinden TSK’nın rahatsız olduğu açıkça ortaya konulmuş..

Gelelim Hulusi Akar ile darbeci olduğu belirtilen Mehmet Dişli’nin arsa hissedarlığı konusuna..

Burda da, karargahın rahatsızlığı, bu asılsız iddiayı ortaya atanlara..

“Yok böyle bir şey” denilerek, iddia sahipleri hedef alınıyor.. Eleştiricilerin yalancı olduğu ima ediliyor..

Amaaa..

“Silahlı Kuvvetler’de başörtüsü kararı” başlıklı konu..

İşte orada..

Haberin esas hedefi ortaya çıkıyor.

Genelkurmay’a atfedilen hayali cevapta, “Başörtü TSK’da serbest bırakılmamalı idi” diyenlere, “Yanılıyorsunuz, bu çok normal bir şey” cevabı verdirilmiyor..

Diğer maddelerdeki gibi, “Yanlış ithamda bulunuyorsunuz.. Başörtü serbest bırakılmalı idi ve bırakıldı.. Haksızsınız” denilmiyor.. Başörtünün serbest bırakılmasını eleştirenlere, “Bu eleştiriyi yapanlardan rahatsızız” denilmiyor..

Ya ne deniliyor?

“Eleştiriler doğru.. Başörtü serbest olmamalı idi. Ama bunda bizim bir kusurumuz yok. Bize sorulmadı..”

Dolayısı ile, başörtü konusundaki rahatsızlık, eleştiri getirenlere değil.. 

Rahatsızlık, siyasi iktidara yönelik..

Adeta eleştiri getirenlere destek vererek.. Adeta “Çok haklısınız.. Biz de sizin gibi düşünüyoruz. Biz de bu serbestlikten rahatsızız” denilmiş olunuyor..

Böylece.. 7 eleştirinin 6’sında itirazcılara cevap verilirken.. “Eleştirileriniz yanlış” denilirken..

Sadece başörtü konusundaki eleştiride.. “Eleştiri doğru.. Ama suçlusu biz değiliz” cevabı verilmiş gibi gösterilerek, dört dörtlük algı operasyonuna imza atılmış olunuyor..

Peki, görüntüde 7 gerekçe sıralansa da..

Esas dertlerinin “başörtü yasağının kalkması” konusunda bir fitneye imza atmak olduğu ortaya çıksa da..

Altı sebep, “başörtü yasağı”nın sürdürülmesi amaçlı operasyonel habere meze yapılmış ise de..

Genelkurmay’ın “başörtü” konusundaki cevabı, hukuki düzenlemelere ne derece uygun?

Hani diyorlar ya.. “Yeni sistemde, TBMM’nin işlevi azaltılacak.. TBMM güçsüzleştirilecek..”

“TSK’da başörtü” konusunda TBMM’nin işlevini sorgulasak..

“TBMM’nin böyle bir yasak getirmediği”ni.. Dolayısı ile, “TBMM’nin getirmediği bir yasağı da, TSK’nın koymaya yetkisi olamayacağı”nı söylesek..

Yanlış mı söylemiş oluruz?

Öyle ya..

Bu ülkede yasama yetkisi, TBMM’de mi? Yoksa TSK’da mı?

Gerçekten Genelkurmay “Bize sorulmadı” diye bir cevap vermiş olsa bile..

Hürriyet’in Ankara Temsilcisi, “15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı’na bağlanıp, mesajının CNN’den yayınlanması”nı gerçekten gönüllü olarak gerçekleştirdi ise..

Kendisine cevap veren Genelkurmay yetkilisine de sorması gerekmez miydi: “Kuralları koymaya siz mi yetkilisiniz, yoksa TBMM mi? TBMM’nin koymadığı bir yasağı siz uyguluyorsanız, Milli Savunma Bakanlığı, size neyi soracak? Sizin bu kafa yapınızın, 15 Temmuz’da yönetime el koymaya kalkan darbecilerden ne farkı var?”

Elbette sorması gerekirdi..

Ama haber masabaşı olunca..

Karşısında soru soracak kimse de olmuyor ki!

Yorumlar1

  • Ramo 7 yıl önce Şikayet Et
    Referandum öncesi chp nin ses çıkaramadığı Başörtüsü serbestliğine birileri adı hürriyet olan gazeteyi görevlendirmiş gibi anlaşılıyor.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat