Hangisi yalan, söyleyin FETÖ’cü sahtekarlar!

  • GİRİŞ18.10.2017 09:03
  • GÜNCELLEME18.10.2017 09:03

20 Ocak 2015’te çıkmış haberimiz.

Başlığı “İşte TSK’daki paralel” şeklinde..

Haber içeriğinde, Demet Kılıç isimli bir kadın ile Bayram Kılıç isimli eşinin adreslerinin Beşiktaş’ta bulunan Harp Akademileri Komutanlığı Lojmanları gözüktüğü ve Demet Kılıç’ın 2010 KPSS sınavında 120 sorunun tamamını bildiği aktarılıyordu..

Bizim kafamızda soru işareti oluşturmuş..

Kamuoyuna aktarmışız..

Bir anlamda, 2016 Temmuz’unda yapılacak darbenin de muhtemel faillerini önceden haber vermişiz..

Muhataplarımız ne yapmış?

Gerçekten sınav yolsuzluğu ile bir ilgileri yok ise..

Gerçekten devlet içinde farklı bir yapılanma içinde olmasalar..

“Hodri meydan.. Sınavdaki başarımız, alnımızın akı ile kazandığımız bir başarıdır.. İstediğiniz yerde, istediğiniz sınava girelim, üç aşağı beş yukarı aynı başarıyı elde ederiz” demeleri gerekir iken..

O tarihlerde henüz ihraç edilmemiş 4000 FETÖ’cü yargı mensubuna güvendikleri için olsa gerek.

Savcılığa koşmuşlar..

Karı koca olarak..

Kendilerine hakaret ve iftirada bulunulduğunu iddia ederek..

“Sorumlu Müdür” sıfatı ile yargılanmamı talep etmişler..

Hem de..

İki hakaret, iki iftiradan, toplam 10 yılı aşkın hapis cezası verilmesini istemişler..

Sonra ne olmuş?

Savcımız şikayet dilekçesini alıp, “Burada bir iddia var, Demet Hanım.. Bu iddia hakkında siz ne dersiniz? Sınavda 120 sorunun tamamını yapabilecek bilginiz ve yeteneğiniz var mı? Yoksa salladınız, tuttu mu?” diye sormadan..

Hanımefendiye..

Ve muhterem(!) eşleri subay beyefendiye hakaret ettiğim ve iftira attığım gerekçesi ile, iddianameyi hazırlamış, mahkemeye vermiş.

“İddianame ilk geldiği gün, tereddüt etmemiştim” desem, yalan olur..

Ya gerçekten, başarılı bir kişi hakkında, yanlış haber yaptıysak?

Bu tereddütle, savunmamı da şöyle yapmayı düşünmüştüm:

“Sınav sorularının tamamını cevaplandıran ve haberimizde cevapları çalmakla suçladığımız kişi, huzurunuzda aynı sorular veya bir başka sınavda sorulan benzer soruları cevaplasın.. Soruların yarısını bilse bile, ben ceza yemeye razıyım.”

Yayından sonraki 1,5 yıl boyunca süren  duruşmalarda, ne sınav soruların çalmakla suçladığımız kadın mahkemeye geldi..

Ne de eşi subay beyefendi..

Ve..

Biz, “Acaba haksızlık etmiş olabilir miyiz” tereddüt yaşarken..

15 Temmuz darbe girişimi yaşandı..

Darbe tarihinde, Bayram Kılıç isimli müştekimiz, aslında Hakkari’de görevli..

Ama ne hikmetse, 15 Temmuz günü izne ayrılıyor ve Ankara’ya geliyor..

Darbe sırasında, tankları sokağa çıkartan ekip içinde yer alıyor..

Benim için bir anlamda, 2010 KPSS hırsızlığı ile FETÖ’cüler arasındaki ilişkiyi ispatlayan..

Aynı zamanda 15 Temmuz darbesinin de, alnı ekip tarafından gerçekleştirildiğinin, bire bir canlı delilini yargılandığım dosyadan bana gösteriyor..

Şimdi bu subay darbeye katılmaktan..

Eşi de KPSS sınav sorularını çalarak memuriyete giriş ve FETÖ yapılanması üyesi olmaktan yargılanıyor..

Tüm bu gerçekler önümüzde iken..

Hâlâ birileri, “Kontrollü darbe” diyor..

Yurtdışına çıkmış, “Saf” mı, yoksa “Tilkinin tilkisi” mi demeliyim, bu yapının içinde yer alan gazeteciler, şakirtler, “Bizim darbe ile ne ilgimiz olabilir” diye hâlâ masum rollerine yatıyorlar..

Son sohbetini, “Ayağa kalk Sakarya” diye bitirerek, örgütüne yeni mesajlar veren Fetullah Gülen’i hiç saymıyorum bile..

Fetullah Gülen’in yerine geçeceği iddia edilen Abdullah Aymaz bu kafada..

Zaman’ın genel yayın yönetmenliğinden ayrılıp, sonra da yurtdışına kaçan Ekrem Dumanlı aynı kafada..

“Bizim darbe ile bir bağımız yok” diyorlar..

Hâlâ aynı numaraları tekrarlıyorlar..

Oysa..

2015’in Ocak ayında, bakın haberi yapmışız..

2010 KPSS sınavında 120 sorunun tamamını bilenlerin, askeri lojmanlardaki subay eşleri olmasındaki garipliği yazmışız..

Farzedelim.. 

FETÖ’nün içindeki bazı kişiler, o örgütün gerçek amacını bilmiyordu..

Bu haberlerden sonra.. Birazcık uyanmaları gerekmez miydi?

Ardından..

15 Temmuz darbe girişimi olmuş.

Tam da..

Darbeden 1.5 yıl önce ifşa edilen isimler, darbenin tam merkezinde çıkmış.

Hani Bayram Kılıç, Hakkari’de görev yapıyor iken.. Hakkari’de darbeye katılmaktan gözaltına alınmış olsa idi.

Belki yine..

“Siz önceden isimleri belirlemişsiniz. O kişilere operasyon yapıyorsunuz” denilebilirdi..

İyi de..

Adamınız, Hakkari’de görevli olduğu halde..

Tam da darbe günü..

Kalkıp Ankara’ya geliyor..

Ankara’ya gelme ile de yetinmiyor..

Darbenin ilk saatlerinde, görevli olmadığı kışladaki tanklarla operasyon için harekete geçiyor.

Ve tam da, tanklarla sivil halkın öldürüldüğü olayların içinde yakalanıyor..

Haydi gelin, buyrun, burdan yakın..

Böylesi bir tabloda, söyler misiniz, kim neyi savunabilir?

Biz “Kim, neyi, nasıl savunabilir ki böyle bir tabloda” diye şaşkınlığımızı ifade ederken..

FETÖ’cü takıyye kendisini gösteriyor..

Bayram Kılıç hakkında düzenlenen iddianamede, ilginç bilgiler veriliyor..

Meğerse Bayram Kılıç, darbe gecesi, darbecileri önlemek için sokağa çıktığını iddia ediyormuş!

Hani halk dilinde bir söz vardır..

“Yalandan kim ölmüş” diye..

Bunlarınki de öyle..

Bizim inancımızda, “Yalan ile iman, bir arada bulunmaz” ama..

FETÖ’cüler bu işi çoktan aşmışlar..

Bir dakikada, on yalanı, hiç sektirmeden dillendiriyorlar..

Ve şu an itibariyle dahi..

Binlerce saf insanı..

Pensilvanya’daki zatın masum olduğuna inandırmaya çalışıyorlar..

Buyursun FETÖ’cüler, bu dosya bağlamında gerçekleri bana göstersinler..

Demet Kılıç’ın, soru çalarak KPSS’de başarılı olduğu mu yalan?

Demet Kılıç’ın FETÖ’cü olduğu mu yalan?

Demet Kılıç’ın eşinin FETÖ’cü olduğu mu yalan?

Bayram Kılıç’ın, Hakkari’de görevli olduğu halde, darbe günü Ankara’ya geldiği mi yalan?

Darbe gecesi, tankları sokağa çıkarttığı mı yalan?

Hangisi yalan, söyleyin de bilelim, FETÖ’cü sahtekarlar!

Yeniakit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat