Bu toprakların ekmeğini yiyen öyle insanlar var ki..

Resmen, bu ülke aleyhine çalışıyorlar..

Yabancı devletlerin menfaatini gözeterek konuşuyorlar..

Genel söylemlerine baktığınızda..

Solcu geçiniyorlar.

Emperyalizme karşı çıktıklarını iddia ediyorlar..

İş icraata gelince..

Emperyalistler; para verip avukat tutsalar, kotaracakları işten çok daha fazlasını, yurtsever geçinen bu adamların eli ile kazanıyorlar.

Kim gibi mesela?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger gibi..

Son vukuatı ne?

ABD’de devam eden Rıza Sarraf davası ile ilgili olarak yaptığı açıklama..

Açıklama, tam bir sömürü çarkına su taşıma niteliğinde.

İfade aynen şöyle:

“Türkiye’ye 10 milyar dolar civarında ceza verileceği söyleniyor. Bunu ödemek zorundayız. Ödemezsek bir dolar bankalarımızdan para aktaramayız.”

Hemen belirteyim..

Ben böyle bir ceza verileceğine inanmıyorum..

Verilse dahi kesinleşeceğine, uygulanabileceğine inanmıyorum..

Ama velev ki diyelim, böyle bir ceza verilme ihtimali güçlü.. 

Bu ülkenin insanlarının vergileri ile milletvekili maaşı alan bir sosyal demokrat politikacının söyleyeceği söz mü bu?

Hani bir uygulama yeni başlamıştır..

Milletvekili uyarı yapar, “Bu uygulamaya son verin.. Ceza gerektirebilir.. Mahvoluruz” diyebilir..

Biz de “İyi niyetli bir ikaz.. Niye kızıyoruz” diye kendi kendimizi frenleriz.

Ama..

Taaa 6-7 yıl öncelerine giden bir uygulama sebebi ile..

Olan olmuş, biten bitmiş..

ABD’nin kendi iddiasına göre, 2015’de tüm defter zaten kapanmış..

Sonra, emperyalist ağalar, “kimden ne yürütürüz”ün hesabını yapmaya başlamışlar..

Kendi akıllarına uygun bir planlama ile..

Rıza Sarraf dosyasını açmışlar..

Maaş verdikleri savcıları, hakimleri yetmemiş..

Şimdi bir de CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger’i de kadroya dahil etmişler..

“10 milyar dolarınızı cukkalayacağız ha.. Yakındır.. Hazırlayın paracıkları” mesajını, Erdal Aksünger’e söyletiyorlar..

İfadeye bakın: “Ödemek zorundayız..”

Hadi be sen de..

Neyi ödemek zorundayız?..

Kim veriyor ki o cezayı, biz de ödemek zorunda olalım?

ABD bizim amirimiz mi?

ABD bizim efendimiz mi?

Eğer böyle bir ceza verirlerse..

Cezayı kesinleştirirlerse..

Alırlar önlerine o ceza kararını..

Ceza kararı onlara bakar..

Onlar da ceza kararına bakarlar..

Öylece kalır, o iş..

Ben böyle diyorum da..

Erdal Bey hayli sağlamcı..

Yok yok..

Türkiye lehine değil..

ABD lehine sağlamcı..

“Ödemek zorundayız” dedikten sonra..

“Ödemek zorunda nasıl kalıyoruz”u da izah ediyor..

“Ödemezsek bir dolar bankalarımızdan para aktaramayız” diyor..

Ama bu noktadan sonrasını, nedense söylemiyor..

Öyle ya..

Cezayı ödemezsek, müeyyidesi var..

“Dolar transferi yaptırmazlar”mış..

Peki..

“Dolar transferi yaptırmazlar”sa ne olur?

Onu söylemiyor, sosyal demokrat geçinip, ABD borazanlığı yapan Erdal Bey kardeşimiz..

Yaptırmasınlar..

Dünya genelinde geçerli tek para birimi, dolar mı yani?

Haydi Erdal Bey’i memnun edecek, diğer emperyalist devletlerin para birimini hatırlatalım..

Avro yok mu..

Sterlin yok mu?

Ruble yok mu?

•

Maksat belli..

Bir yanda ABD’nin kendisi.

Bir yandan FETÖ’cü hainler sıkıştırıyorlar..

“Yandınız, bittiniz, kül oldunuz” mesajları yolluyorlar..

Bunlara ilaveten..

Bir de CHP’li milletvekilleri sahne alıyor..

Onlar da, “Ödemek zorundayız canım.. Adamlar haklılar” modunda söylemlerle, kendi ülkelerini satma operasyonuna imza atıyorlar..

Diyemiyorlar ki: “Bize ne kardeşim, ABD’nin ambargosundan?.. Bizim menfaatimizi ırgalayan bir şey var mı? Yok.. Tam aksine, ambargonun kendisi, bizim de menfaatlerimize zarar veriyor. O zaman biz kendi ülkemizin menfaatine bakarız.. Bize ne ABD’nin menfaatinden!”

Bunu diyemiyorlar..

Sonra halkın içine karışıp, “emekten yana oldukları”nı..

“Emperyalizme karşı çıktıkları”nı..

“Sömürü düzenlerine itiraz ettikleri”ni iddia ediyorlar..

Kimseyi inandıramıyorlar..

Bugüne kadar inandırdıklarını da, birer ikişer kaybediyorlar, kaybedecekler..

•

Erdal Bey, bizim tahminimizden de öte bir ilişki ile ABD’ye bağlı olmalı ki..

Rıza Sarraf davasının neticesini de müjdeliyor..

“Mehmet Hakan Atilla’ya ne olacak? 5 yıl falan ceza alacak” diyor..

Durmuyor.. Müjdelerini devam ettiriyor:

“Suç sabitlenince Halk Bankası’na ceza verilecek.”

Bununla da yetinmiyor..

“ABD, bu davayı hukuk davasına çevirmesi durumunda Birleşmiş Milletler’e (BM) gidilecek. O zaman da ambargo gündeme gelecek.”

Buna ne denir?..

“ABD dikte etmiş, Erdal Bey de konuşuyor” denir..

Yoksa..

Onlarca ambargo delme operasyonu yapan banka ismi ortalıkta dolaşırken.

O bankalar hakkında Rıza Sarraf prosedürü yürütülmemiş iken.

Dolayısı ile, bu konuda Rıza Sarraf davasının benzeri olacak önümüzde hiçbir somut örnek yok iken..

Bu prosedürü, Erdal Bey nereden çıkartıyor?

Olsa olsa..

ABD’den, kulağına üfürülenlerden..

Bizden yana Erdal Bey’e uyarı olsun..

7 Haziran 2015 seçimlerinde de..

Hayli iddialı şekilde, 

“Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’nde olmayan 174 bin 191 seçmenin, TÜİK’in verilerinde yer almadığı halde seçmen kütüğünde bulunduğu”nu ortaya atmıştı..

Dile kolay.. 174 bin 191 oy..

Sonra ne olmuştu?

YSK Başkanı çıkıp, iddiayı yalanlamıştı.

Biz de beklemiştik ki, Erdal Bey çıkıp, “174 bin seçmenden, bir tanesini, iki tanesini gösterip, namusu kurtarsın..”

Ne yapmıştı Erdal Bey?

Susup oturmuştu..

Şimdi aynı Erdal Bey..

Önceki iftiralarını unutturup..

Yeniden sahneye çıkıyor..

Ama geçmişini silemediği gibi..

Bu iftiralarını da, halkın vicdanında, unutturamayacağını bilemiyor.

YENİAKİT