Gerekçe, küçük hırsızlığı verip büyük hırsızlığı gizlemesin!

  • GİRİŞ20.05.2019 10:11
  • GÜNCELLEME20.05.2019 10:11

Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye seçiminin yenilenmesine yönelik kararını günlerdir tartışıyoruz..

YSK’nın bu kararını, yine YSK’nın başka kararları ile kıyaslıyoruz.

“Kararlar çelişkili” diyen çıkıyor..

“Kararı okumamışsın. Okumuşsan da anlamamışsın” diyen çıkıyor..

Ama bakıyorsunuz..

Belki biz de dahil olmak üzere..

Herkes, kendi bakış açısına göre, kararı yorumluyor..

Ekrem İmamoğlu’ndan yana olanlar, “seçimin yenilenmesine gerek yok”diyorlar..

“Seçimde şu olmuş, bu olmuş, hiç önemli değil” modunda, söylemlerini iddialı şekilde dillendiriyorlar..

Binali Yıldırım’dan yana olanlar ise.. “Bu kadar usulsüzlüğün olduğu bir seçim, tabii ki yenilenmeli” diyorlar..

Ve bu söylemler, büyük ihtimalle bugün itibari ile geride kalacak.

Bugünden sonra, YSK’nın kararının gerekçesi üzerinde tartışmaya başlayacağız..

Ben arzu ederdim ki..

Geniş bir zaman diliminde. Hiçbir baskı olmadan..

Çoğunluğun gerekçesi, muhalefetin gerekçesi rahat rahat yazılsın..

Sıkboğaz edilmesin..

Karar tam anlaşılsın..

Çoğunluğun ve azınlığın düşünceleri net olarak ortaya çıksın..

Öyle tahmin ediyorum ki, gerekçedeki kelimelerin arasına konulan bir virgülün yeri bile, bugünden itibaren büyük tartışmalara sebebiyet verecek..

“Virgülü şuraya koymuş. Demek ki, şu denilmek isteniyor” diyen de çıkacak..

“Hayır, virgülün oraya konulmasında bir kasıt yok” diyen de olacak..

“Şu konuya hiç değinilmemiş. Demek ki o konudaki itiraz ciddiye alınmamış”diyen de çıkacak.

“Usulsüzlük tespiti var ama, ‘hırsızlık’ kelimesi hiç geçmiyor. Demek ki hırsızlık yokmuş” diyen de çıkacak..

Yapmamız gereken..

Çoğunluğun gerekçesini de, azınlığın muhalefet gerekçesini de, dürüstçe yorumlamak..

Çoğunluğun gerekçesini, farklı kararlardaki tavırları ile kıyaslarken..

Azınlıkta kalan 4 muhalif üyenin gerekçelerini de, onların daha önceki kararlarda verdikleri oylarla birlikte okumalıyız.

Çoğunluktaki 7 üyeyi istenilmeyen kişiler ilan edip..

4 üyenin, kısa süre önce verdikleri başka kararlarla çelişkili gerekçelerini görmezden gelirsek..

Dürüst olamayız..

**

Ben şahsen, YSK gerekçesinde, Mustafakemalpaşa kararının hatta Pasinler kararının izahını da bekliyorum..

Biz kısmen yaptık ama..

Bir de YSK bu konuya açıklık getirmeli..

Hem çoğunluk açısından..

Hem de muhalefet açısından, üyelerin o iki kararı nasıl yorumladıklarını öğrenmemiz gerekir..

Yok öyle..

“Ben o topa girmeyeyim” kaçamağı..

Çoğunluk da.. Muhalefet de. Hem de birbirlerine cevap vererek..

YSK’nın diğer kararlarını da masaya yatırarak..

Kendi gerekçelerini yazmış olmalılar..

Onlar, görüşlerini net olarak yazmazlarsa..

İş..

Kasap ile bakkala kalıyor..

“Kasap-bakkal” derken..

Kimse alınmasın..

Kastım, hukukçu geçindiği halde, “kasap” gibi, “bakkal” gibi hukuki yaklaşımdan fersah fersah uzakta tezleri savunanlar..

Sırf Tayyip Erdoğan düşmanı oldukları için, “Mühürsüz oyu geçerli saydınız ama.. Orda 2,5 milyon geçersiz oy vardı” diye, gözümüzün içine baka baka yalan söyleyenler..

Yalancısınız. Sahtekarsınız. Hukukçu da olsanız, gazeteci de olsanız, “Referandumda 2.5 milyon geçersiz oy vardı” diyen kim var ise, yalancıdır..

Yok böyle bir tespit..

CHP’ye yakın bir YSK üyesi, gerekçesini yazarken, “Toplumda ‘2.5 milyon geçersiz oy var’ algısı oluştu” demiş..

Her zaman olduğu gibi..

Bunun üzerine koca koca gökdelenler dikildi..

Yalan üzerine yalanlar inşa edildi..

Aynısı, bu karar için de yapılacak..

Kısa karar ile birlikte yapılmaya başlanmıştı bile..

Açın kısa karara bakın..

Kaç sandıkta usulsüzlük tespiti yapıldığına dair bir ifade yok.

Sadece şu deniliyor:

“Bir kısım sandık kurullarının, ilçe seçim kurullarınca kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da seçim sonucuna müessir olması nedeniyle”.

Hemen ardından, “Usulsüzlük yapılan sandık sayılarının toplamı 123” diye bir rüzgar estirildi..

Kısa kararda, böyle bir sayı yok..

Ben, çok daha fazla sandıkta usulsüzlük olduğu kanaatindeyim..

Ve 123’ten fazla sandıkta usulsüzlük yapıldığı yönünde tespit yapılacak olursa da..

Şimdiden şu karşı saldırıya hazır olalım: “Kısa kararda 123 dediler. Şimdi  o sayıyı artırdılar!” 

Benim beklentim..

AK Parti’nin iddiasındaki, 19 binlerle ifade edilen sandık hakkında, çoğunluğun da, azınlığın da tek tek görüşünü açıklaması..

Tatmin edici cevapların verilmesi..

Aksi takdirde, küçük bir hırsızlık tespiti ile seçimler yenilendi diye..

Büyük hırsızlık gizlenirse..

Seçimler yenilense bile..

Ben o gerekçeden, tatmin olmayacağım.

YENİ AKİT GAZETESİ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat