ABD Başkanı Trump hakkındaki Senato’daki azîl yargılaması Cumhuriyetçilerin zaferiyle sonuçlandı. Cumhuriyetçiler çoğunlukta oldukları için zaten başkaca bir sonuç beklenmiyordu. Cumhuriyetçi kanattan sadece Senatör Mitt Romney, “görevi kötüye kullanmak” suçlamasından Trump’ın azledilmesi yönünde oy kullandı. Diğer Cumhuriyetçilerse parti çizgisinde kalmayı tercih ettiler. 

Trump’ın Ukrayna meselesinde suç işlemediğini, ancak uygun da davranmadığını düşünen bazı Cumhuriyetçilerse kararı 2020’de seçmenlerin vermesi gerektiğini savunuyorlar. Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell ise azîl yargılamasının siyasi olduğunu savunarak tarafsız bir jüri üyesi gibi davranmayacağını duyurmuş idi. Trump’ın azlî için oy vermesi Romney’i Amerikan siyasi tarihinde benzeri olmayan bir figür haline getirdi. Şimdiye kadar Senato’da hiçbir partili kendi partisinden bir Başkanın azli için oy kullanmamıştı. Üstelik Romney, 2020’de Trump’a oy vermeyeceğini de söyledi.

Cumhuriyetçilerin en önemli kuruluşlarından “Amerikan Muhafazakar Birliği’nin Başkanı Matt Schlapp, bu yıl düzenlenecek olan “Muhafazakar Siyasi Eylem Konferansı”na Romney’nin davet edilmeyeceğini bildirdi. Bu konferansa çağrılı olmak Cumhuriyetçi siyasetçiler için ciddi bir referans kabul ediliyor. Romney, Cumhuriyetçi Parti’nin ağır topları arasında yer alıyordu. Cumhuriyetçi Parti Başkanı Ronna McDaniel de Romney’in yeğeni. McDaniel yayınladığı mesajda amcası ile ilk kez aynı fikirde olmadığını belirterek parti olarak Trump’ın arkasında birleştiklerini açıkladı. Trump’ın oğlu Donald Trump Jr ise yayınladığı twett’te Romney’nin Cumhuriyetçi Parti’den ihraç edilmesini istedi.

Cumhuriyetçi kanattan sadece birkaç isim Romney’e destek mesajı verdi. Bu isimlerden biriyse Cumhuriyetçilerin parlayan yıldızlarından biri olarak görülen Arizona eski Senatörü Jeff Flake idi. Flake de Romney gibi Cumhuriyetçi Senatörler arasında Trump’ı açıkça eleştiren nadir isimler arasındaydı. İsmi Cumhuriyetçiler’in müstakbel Başkan adayları arasında geçen Senatör Flake, Trump’ı eleştirdiği için partisiyle ters düşmüş ve 2018’deki seçimlerde Senato için aday olmamıştı.

Demokratlar Senato’daki azil yargılamasında Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton ile Beyaz Saray Genel Sekreterliğine vekâlet eden Bütçe ve Yönetim Ofisi Direktörü Mick Mulvaney’in tanık olarak dinlenmesi için girişim başlattılar. Ancak Senato her iki ismin tanıklık etmesine gerek görmedi. Üstelik Beyaz Saray, Trump tarafından azledilen Bolton’ın Mart ayında piyasaya çıkması beklenen kitabının yayınlanmasını ulusal Güvenliğe zarar vereceği gerekçesiyle engellemeye çalışıyor. Bolton’ın Beyaz Saray günlerini anlattığı kitabında Trump’ın Ukrayna Cumhurbaşkanına Demokrat Başkan aday adaylarından eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve oğlu Hunter Biden hakkında soruşturma açıldığını bildirmemesi halinde Ukrayna’ya tahsis edilmiş 391 milyon dolarlık askeri yardımın serbest bırakılmayacağını söylediğini teyit ettiğine dair haberler medyaya sızdırılmıştı.

Azîl yargılamasını atlatan Trump’ın ilk icraatıysa,”Temsilciler Meclsi”nde aleyhinde ifade veren Ulusal Güvenlik Konseyi’nden Yarbay Alexander Vindman ile ABD’nin “AB” Büyükelçisi Gordon Sondland’i görevden almak oldu. Her iki isim de Trump’ın Ukrayna Cumhurbaşkanına Biden’lar için baskı yaptığını doğrulayan bilgiler vermiştiler. Trump, 2016’da seçim kampanyasının önemli bağışçıları arasında yer alan Sondland’i AB Büyükelçisi olarak görevlendirmişti. Sondland’in Trump müttefiki olmasına rağmen, Kongre’de Trump aleyhinde ifade vermesi Cumhuriyetçiler’i âdeta şok etmişti.

Demokratlar Senato’daki oyunu kaybettiler ama savaşı devam ettirecekler. İster yayınlansın, isterse yayınlanmasın, Demokratlar Bolton’ın sözkonusu kitabını Trump aleyhinde tepe tepe kullanacaklar. Oysa Demokratlar Trump yönetimi içinde en fazla Neocon Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton’u hedef almışlardı. Demokratların Trump ile savaşında Bolton’ı sopa olarak kullanacakları kimsenin aklına gelmezdi. Bolton ise en az Trump kadar kinci bir isim ve intikam da çoğun soğuk yenen bir yemek. 

Yeni Şafak