Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste..

  • GİRİŞ30.08.2015 10:09
  • GÜNCELLEME30.08.2015 10:09

Şecaat arz ederken sirkatin söyledi. Kılıçdaroğlu da bu ok’a kılıf bulamadı. Baktı olacak gibi değil, “Kertenkele” nasıl kuyruğunu bırakıp gövdesini kurtarmaya çalışırsa danışmanını feda edip Tanal’ı kurtarmaya çalıştı ama baktı olmayacak, bu defa partisinin zevahirini kurtarmak için bu defa Tanal’ı feda etme yoluna gitti.

Tanal bu, ilk keskin çıkışı değil ki.. Ergenekon’cu olur, Gezi’ci olur, Paralel’ci olur.. Kambersiz düğün olur mu..

Tanal olayı ötekiler için ders olacak.. Ötekiler Tanal’ın akıbetine bakıp kendilerine bir çekidüzen verecekler.. İlgezdi örneğinde olduğu gibi, sol yumruğu havada şov yaparak yemin edenlerin aslında radikal çıkışlarının arkasındaki derin gerçek de ortada..

Tanal karakterli CHP’de 40 tane daha adam var, ama kabak Tanal’ın başına patladı. Seçime denk geldi. Davudoğlu’nun kararlı ve sert çıkışı, toplumdan gelen ve giderek büyüyen tepki ve öfke parti tabanını da rahatsız etti. Her fırsatta sokağa dökülen kadın dernekleri de Sümeyye’yi savunmak zorunda kalıp, siyaseten savunamamanın seçim öncesi üzerlerinde oluşturduğu baskıdan duydukları rahatsızlık da ortada..

Bu olan aşağılık bir iş. Edepsizlik. Ahlaksızlık. “Topyekûn saldırı”ya geçtiler. Öfkeleri akıllarından büyük olduğundan bu halleri gözlerini kör etmiş sanki.. “Vurun abasız”a saldırıyorlar. Bu akıl tutulmasının arkasında Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Paralel yapı, malum media hepsi var. Aslında Tanal’ın yaptığı onların sözcülüğü. Tanal’ın sözlerine sanal mediada sahip çıkan ahlasızlar da bunların zihniyet ikizi. Malum medyada aynı tıynette az mı adam var.. Ben Kılıçdaroğlu’nun dilinin ve üslubunun Tanal’dan temiz olduğunu sanmıyorum, ama durum bu. Bu anlamda siyasette vefa yoktur. Kimse yaralı ata oynamaz. Tanal’ı harcamakta tereddüt etmeyenler, diğer içlerindeki zihniyet ikizi “Tanalgiller”i korumaya devam ederler.

Erdoğan’a, Davudoğlu’na vurdukları yetmiyor, karısına, kızına, oğluna saldırmaya başladılar.. Birilerine göre, Erdoğan ve Davudoğlu’nun günahları o kadar büyük, o kadar büyük ki, bütün cezalar onlara nisbetle küçük..

“Bir topluluğa olan öfkeniz sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin” denmiştir. Suçun şahsiliği prensibi esastır. Babalarının varsa bir günahı, onun hesabı çocuklarından sorulmaz. Kaldı ki burada sözkonusu olan bir iftira, bir yargısız infaz. Bir tetikçilik..

Yazının tamamı için tıklayınız...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat