Cemaat’in gücü

Acaba Hükümet, “Cemaat’in Gücü” denen şeyi, 17-25 aralık uyanışından sonra bile yeterince okuyabilmiş midir?

  • GİRİŞ01.08.2014 09:29
  • GÜNCELLEME01.08.2014 09:29

Ben sanmıyorum.

Hani Bülent Arınç’ın “Safmışız” sözü var ya, aslında o ifadenin bile gerçeği yeterince yansıttığı kanaattinde değilim yani “saflığın boyutları” noktasında yeniden yeniden idrakin söz konusu olduğunu düşünüyorum.

“Polis”teki yapılanmanın kısmen farkına varılmış olmalıdır, Yargı’dakinin ise daha da “kısmen.”

Çağlayan’da yaşananlar, Cemaat’in mesela “Savunma” alanında apayrı bir güç biriktirdiğini ortaya koymadı mı? Bu da Hükümet açısından yeni bir aydınlanma sayılamaz mı? 

Hukuk camiasını bilen bir dostum, “Cemaat’in  İstanbul’da en az 100 avukatı bulunduğu”nu söyledi bana.

HSYK’nın geleceği, Hükümeti kara kara düşündürüyor olmalıdır.

Hani bir YARSAV vardı, Emine Ülker Tarhan’lı ya da Eminağaoğlu’lu... Rivayet o ki, Cemaat’in derin çalışması, YARSAV’ı bile dönüştürüp, “Cemaat kuruluşu” haline getirmiş. 

Henüz Bugün’de yazarken ve Ergenekon - Balyoz davaları gündemde iken bir gün GYV Başkanı Mustafa Yeşil’e “Cemaatin böyle gözü kara hakimler - savcılar yetiştirdiğini bilmiyordum” demiştim. O da gözüme bakıp “Ya öyle mi?” diye cevaplamıştı. Bilmem belki de “Çok safmışsınız Ahmet Abi” demek istemişti. Doğrusu ben, Cemaat’in TSK bünyesine yoğunlaştığını, “insana yatırım” konusunda duyarlı olduğunu bilmeme rağmen, eğitim kurumlarında öğrencileri sosyal alanlardan daha çok temel bilimler alanına yönlendirdiğini düşünüyordum.

Doğrusu her gün yeni bir “Cemaat olgusu” ile karşı karşıya geldiğimi itiraf etmeliyim. 

Bunun sadece bana has bir durum olmadığını da, Hükümetin ve kamuoyunun yaşadığı sıkıntılara baktığımda daha iyi anlıyorum.

Sanıyorum ki, en büyük hayal kırıklığını Başbakan Erdoğan yaşıyor ve onun için de en sert duruşu o sergiliyor.

Belli ki Türkiye, bu sancıyı daha uzun süre yaşayacak.

Görüldüğü kadarıyla Cemaat, nerede varlığına işaret edilse orada en sert biçimde ayağa kalkmayı tercih edecek.

Emniyet’e yönelik operasyonda ortaya konan Cemaat tavrı, gerçekten çarpıcıdır. Bir yargı süreci başlamıştır ve belli ki bu süreç, “Yargı bünyesindeki Cemaat varlığı”nın etkin biçimde devreye girmesi sonucunu doğuracaktır. Hükümetin, seçilirse Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ciddi zorluklar yaşayacağı kesin gibi gözüküyor.

Sabah gazetesinde Abdurrahman Şimşek’in “Cemaat bünyesinden” olduğunu iddia ettiği bir hakimle yaptığı görüşmeler yayınlanıyor.  Bakın şu iddialar ismi verilmeyen o hakime ait:

“Son dönemlerdeki tasfiyelerle gücünü biraz kaybetse de hâla Yargıda ve askeriyede inanılmaz güçlüler. Sayın Başbakan bunları tespit etmeli ve derhal temizlemeli. Yoksa Başbakan Erdoğan’ın işi gerçekten zorlaşacak.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat