Cemaat nasıl bu hale geldi? “O gün gelene kadar”

  • GİRİŞ17.12.2014 09:51
  • GÜNCELLEME18.12.2014 09:50

Ellerinde dua kitapları, İngilizce/Türkçe pankartlar, slogan atmaya çalışanlar, öfkelenenler... Arabaları yumruklayanlar, polislerin üzerine yürüyenler, tehdit edenler, lanet okuyanlar, beddua edenler... Son operasyonda Zaman Gazetesi önünde toplanan Cemaat mensuplarının görüntüsü böyle yansıdı ekranlara.

Akıl alacak gibi değil, 40 yıldır gözlerinde yaş, ellerinde Risale-i Nur kitapları, kulaklarında Fethullah Gülen’in vaaz kasetleri karıncayı incitmeyeceğini düşündüğümüz bu insanlar, şimdi sokakta eylem yapıyor, yol kesiyor, şiddet emareleri veriyor. Tüm bunları kriminal istihbarat işlerle uğraşan polisler, onlara destek veren gazeteciler için yapıyor.

Otoriteye hiç itiraz etmemişlerdi

Hiçbir zaman devlete ve otoriteye karşı gelmemiş, bırakın eylem yapmayı, laf bile söylememiş, Hafazanallah devlet büyüklerinin aleyhinde konuşmamış bir topluluk, devletin neredeyse bütün kademeleriyle kavgaya tutuşup adeta intihara kalkıştı. Orduyla, polisle, yargıyla ve son olarak hükümetle, yani devleti oluşturan tüm kurumlarla bir şekilde çarpıştı.

Her şey gözümüzün önünde oldu detaya gerek yok.

Soru şu, nasıl oldu, nasıl bu hale geldiler? Bunca yıl uysal ve muhlis şakirt rolü mü yaptılar? Sonradan mı bu ruh haline büründüler? İçlerinde bir şiddet ve öfke mi birikti de şimdi açığa mı çıktı?

Yıllar önce, bir vaazdaki ipucu

Yıllar önce merak ettiğimden Fethullah Gülen’in bir sohbetine gitmiştim. Hoca kendisinin, şakirtlerinin çektiği sıkıntıları anlatıyordu. Cemaatinin ne kadar ezildiğini, horlandığını, itildiğini anlatıp ağlıyordu. En arkadaydım. Müritleri önümde Gülen’i dinliyor, onunla birlikte ağlıyor, hıçkırıklara boğuluyordu. Gülen’in tüm dinleyenleri büyülercesine etkisi altına aldığını ve duygularını derinden etkilediğini ilk o gün görüyordum.

Şimdi çok anlamlı bulduğum bir cümle sarf etti konuşmasının sonuna doğru: “... ama tüm bunlara sabredeceğiz, tüm bu zulümleri sineye çekeceğiz ta ki o gün gelene kadar”.

Bundan neredeyse 20 yıl önce izlediğim bu konuşmadan aklımda kalan bu cümle, belki de cevabını aradığım soruya ışık tutabilir. Gerçekten de Cemaat üyeleri bulundukları her ortamda ne kadar sıkıntı çekerlerse çeksinler hiç kavga çıkartmazlardı. Hakarete uğrasa, dışlansa, itilse bunları sineye çeker yine hizmet içinde görevine devam ederdi.

Gizlenen ruh dünya

O zaman biz bu davranışı çoğu kez ürkekliğe yorar, bir de tarikat ehli kişilerin “bir yanağına tokat yersen, ötekini dön” düsturuna uyduklarını düşünürdük. Gülen Cemaati, hiçbir İslami tarikata benzemediğinden, uysallığı temsil eden bu ilkeye de aslında uymadıklarını fark edemedik. Cemaat üyeleri yanaklarına tokat yediklerinde öteki tarafı da döndü ama bunun intikamını da “o gün geldiğinde” alacağını bir kenara not etti anlaşılan.

Gülen’in gençliğinden bu yana çok sıkıntılı bir hayatı olduğunu, evlenmeden tüm yaşamını Cemaatine ve muazzam Hizmet hareketine adadığını biliyor herkes. Yaşamı boyunca çektiği tüm çilelerin, sıkıntıların, dışlanmışlığın acısını ruhunun derinliklerinde biriktirdiği anlaşılıyor. Bazı sohbetlerinde ortaya çıkan, eski müritlerinin anlattıklarıyla örtüşen, şiddet eğilimli davranışlarının bu ruh halinin bir sonucu olsa gerek. Gülen’in ruh halinin tüm şakirtlerin genlerine kadar işlediğine, birebir aynısı olduğuna eminim.

yazının devamı için tıklayınız

Yorumlar2

  • septik 9 yıl önce Şikayet Et
    Hepiniz daima oradaydınız.Bir kez katılmışmış..Bizde inandık.Ozaman Hoca güçlüydü ordaydınız.Şimdi Hemın değişti saf değiştirdiniz.Fakat şu mazlum rolü oynama tespitiniz doğru,fakat eksik.Geçmişte dini hassasiyetle hareket eden her gurup öyleydi.Milli görüşçüler elde kılınç cihatmı ediyordu.Sol gurubun güçlü olduğu yerlerde sizinle ortak yanlarımız çok,ülkücülerin yanında bizde sizdeniz farkımız yok derlerdi.
    Cevapla
  • eğitimci 9 yıl önce Şikayet Et
    bu hale gelmelerinin sebebi ben ve benim gibiler.çünkü hayır adına yardımlarımızı cemaate yaptık,gazetelerine abone olduk,çoçuklarımızı dersanelerine gönderdik,kusurlarını gördüğümüzde"olsun onlar hizmet yapıyorlar dedik"kadrolaşmaları duyduk inanmak istemedik.velhasıl insanmışız
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat