Niye demokrasinin erdeminden bahsedip duruyorsunuz o zaman. Seçimle başa gelen ülkeyi yönetmeyecekse niye seçimler yapılıyor?

Seçimle iktidara gelmenin hiç önemi yok öyleyse.  Demokrasi memokrasi hikaye.Ülke ABD ‘nin istediği gibi yönetilirse gerçek demokrasi odur. Mesela Suudi Arabistan, Katar vs. gibi öyle mi?

Koalisyonların çatal kazık olduğu, koalisyon ortakları birbiriyle sürtüşür ve dövüşürken sömürgeciler öte tarafta sessizce malı götürmeleri, yönetime istedikleri gibi müdahale etmeleri, koalisyon ortaklarının birbirine düşürülmeleri tabii ki kolay oluyor.

Obama Mısır ordunun darbe yapmasından sadece endişe duyuyor. Derin'i de var. Demokratik olarak seçilmiş bir Başkan olan Mursinin göreve iadesinden ve ordunun darbe yaptığından hiç söz etmiyor.

Her yıl 1,5 milyar vererek beslediği Mısır ordusuna ‘'Aferin çocuklar. İyi iş çıkardınız. Bize ve İsrail'e zarar vermeyecek bir yönetimi başa geçirin'' dercesine darbeyi meşrulaştırıyor.

 ABD'den sonra Mısır Ordusunun en büyük Finansörlerinden Suudi Arabistan da darbecileri birinci olarak tebrik ederek şampiyonluğu kimseye kaptırmıyor.

İşte müttefikimiz Amerika, dünyanın en demokratik diktatörlüğü Amerika ve onun demokrasi anlayışı bu.İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve öteki Avrupa ülkeleri de Mısırda ordunun meşru hükümeti askeri darbeyle ele geçirmesini darbe olarak görmüyor. Onlar da dünyaya ‘'İşte böyle kim emrimiz altından çıkar ise, kısa zamanda Mursi gibi boyunun ölçüsünü alır'' demek istiyorlar.

Rusya da darbeci ordunun demokratik (!) darbesinden memnuniyet duyanlardan tabii. Suriye diktatörü Esed babasından beri can düşmanı olduğu İhvanı kast ederek, ‘' Dini siyasete alet edenlerin sonu hep böyle olacaktır'' diye kehanette bulunarak son Mısır Firavunun destekliyor.

İsrail'in tarihinde hiç olmadığı kadar keyfi tavan yapmış durumda, zevkinden dört köşe oluyor. İsrailliler kına kuyruğundalar. Çok sevgili Neo conlar siyonist düşmanlarına karşı askeri darbe yaptırmışlar, Gazze sınırlarını, kapılarını kapatmışlar ve iktidarı ele geçirmiş durumundalar. Onlar sevinmesin de kimler sevinsin?

ABD konuşur, Esed konuşur, İsrail konuşur da CHP ‘liler susar mı? Onların ağızlarını bağlasan yine bir yerlerinden konuşurlar.

CHP'li Oran, "Mısır'daki gelişmeler çok önemli. Demokrasinin sadece sandıkla olmadığının bir göstergesi. Tüm siyaset kurumları bundan ders çıkarmalı." diyen

Sn Oranın zahmet edip bunu hatırlatmasına gerek yoktu. Sizler bu millet şaşırdığı için mi CHP'nin oy sandıklarına uğramadığını zannediyorsunuz? Demokrasinin sandıkla hiçbir alakasının olmadığını bu millet iyi bildiği için 60 yıldır bu partiyi zaten onun için iktidara getirmiyor.

Kamer Gencin ne kustuğunu, İP'li Levent Kırcanın ne saçma oyunlar oynadığını, Nişantaşlı züppelerinin hangi kısa metrajlı filimleri alabora edip çevirdiğini, entel Fazıl'ın hangi isyan senfonisini çaldığını, Kılıçdaroğlunun hangi inciler döktürdüğünden ise hiç bahsetmeyeceğim. Çünkü; gören gözlere kılavuz gerekmez.

Dünyanın neresinde hangi devlet, hangi halk, hangi ismi taşırsa taşısın kulağı olup da duymayanlara, gözü olup da görmeyenlere İslam düşmanlarının bir cephe, bir ordu, bir millet olduğu gerçeğini Mısır askeri darbesi bütün çıplaklığı ile haykırıyor.

Bu darbe bu yolda atılmış ilk adım değil, son adım da olmayacak. İşte buraya yazıyorum. Bu darbe Mısır ile de sınırlı kalmayacak… Sorun özgürlük, bağımsızlık ve demokrasi surunu falan değil. Tek kelime Müslümanların devlet yönetimine gelmemesi, koyun sürüsü gibi güdülmesi sorunu. Sorun tek cümle ile İslam düşmanlığı. Bu darbecilerin, yardımcılarının, alkışlayıcılarının tek derdi, problemi bu.

Hala lüksün, rahatın, rehavetin, vurdumduymazlığın, aymazlığın gölgesinde kendinden geçmiş, Mekkenin hurmalıkları için Rasulüllah ile sefere çıkmayan sahabeler gibi yan gelip yatan Müslümanlar artık ne zaman uyanacaksınız?

Batı emperyalizminin girdabında çamuruna batan, battıkça kurtulmak için çırpınan, çırpındıkça daha çok batan yüreği Allah ve Rasulünün davasına açık olan kardeşlerim ne zaman kenedinize geleceksiniz?

27 Mayısı, 12 Martı, 12 Eylülü, 28 Şubatı, Ergenekoncuların zulümlerini unutan, iktidar sarhoşluğuna, makam ve mevki kibrine mağlup olmuş kardeşlerim ne zaman ayılacaksınız?

Uyanmanız, kendinize gelmeniz için illa da bazılarının Taksimi işgal etmesini, bütün yurtta ayaklanmasını, ezanları susturmasını, camileri kapatılmasını, Allah demeyi yasaklamasını ve ülkemizde de darbe yapmasını mı bekliyorsunuz?

Allaha hakkıyla iman edip Rasulüne inanmış olan Müslümanlar!  Allahtan korkun! Terk ettiğiniz vahiy yoluna tekrar dönün!  Ayılın kendinize gelin ! Uyanın silkinin, ayağa kalkın! Kendinize ve geleceğinize sahip çıkın!

Eğer; bunları yapmaz/yapamazsanız o zaman başınıza gelecek bela ve musibetleri bekleyin!

Sandıktan çıktık diye kendinizi Alaaddinin sihirli lambasından çıkan sihirli dev sanmayın!

Mısıra bakın demokrasinin babaları batı dünyasını dinleyin! ''Demokrasi memokrasi hikaye''. Gücünüz varsa demokrasi var. Gücünüz varsa haklısınız. Gücünüz varsa iktidar ve muktedir olabilirsiniz .

Haklıysanız değil, gücünüz varsa güçlüsünüz.Uyanın artık! Uyanın!

Arif Altunbaş - Haber 7
arfltnbs@hotmail.com