İsrail ve Amerika niye rahatsız?
AB ve Amerika dış işlerinden yapılan açıklamalarda ‘’ gazeteciler ve basına baskı yapıldığı’’ iddiasıyla Türkiye’ye sert eleştiriler yöneltiliyor.
- GİRİŞ19.12.2014 08:39
- GÜNCELLEME22.12.2014 07:58
Ne zaman Türkiyede güzel bir şeyler olsa İsrail, ABD ve AB rahatsız oluyor. Sağcısı ve solcusuyla tüm şer cephesinin içte ve dışta harekete geçtiğine, içerde tabak tencere, dışarı da davul zurna çalmaya başladığına şahit oluyoruz. Gezi, 17 ve 25 Aralık olaylarında olduğu gibi…
İsrail ise iç ve dış şer odaklarının orkestra şefi durumunda. İsrail’e göre; ‘’Türkiye totaliter bir rejime doğru gidiyor’’ muş. Türkiyenin özgürleşmesinden ve güçlenmesinden olağan üstü rahatsız olanlar dünyada huzuru bozan odaklardır.
Amerikanın yandaşlarıyla birlikte Irak’ı işgal etmesi ve 1 milyon insanı katletmesi, ülkeyi baştanbaşa harabeye çevrilmesi karşısında bu cemaat medyasının sesi neden çıkmadı?
Demokrasi ve özgürlük havarisi batılılar Afganistanın işgali ve burada yapılan katliamlar ve yıkımlar karşısında kör ve sağır rolü oynamaya devam ederken Cemaat medyası ne yaptı?
Guantamanoda, Ebu Garipte CİA işkencelerine, ABD ve İsrailin barbarca işgaller ve vahşice zulümlerine, dünya Siyonizm ve Haçlı birliğinin oyunlarına karşı bu İslam düşmanı cephe bütün varlıklarıyla duyarsız kalmaya devam ederken bunlara karşı muhabbet fedaileri hangi İslami duruşu sergilediler? Bu neyin muhabbeti ve neyin fedailiği idi böyle?
İsrailin Filistinde yaptığı yayılmacı, işgalci politikalarına, soy kırım ve katliamlarına, Mısırdaki darbecilere karşı hissiz ve duyarsız davranma ahlaksızlığını sürdüren bu yüzsüzler şimdi kalkmışlar hep birlikte basın ahlakından ve adaletten bahsediyorlar.
12 Eylül, 28 Şubat, Batı çalışma gurubu gibi darbecilerin Türkiyede yaptığı zulüm ve işkencelere karşı onlarla birlikte başta Cemaat mensupları sus pus olup hiç ses çıkarmamışlardı. Fethullah Gülen’in darbeci Evren’e, başörtüsü düşmanı Ecevit’e, batı uşağı Çevik Bir’e çekmediği ya ve onların önünde atmadığı takla kalmamıştı.
Aynı kişi ve taraftarları zalimlerin zulmüne karşı başörtülü kızlarımıza sahip çıkmadılar. Askeriyede, poliste, Üniversitede birçok kadın ve kızın dava adına başlarını açtırdılar.
Zalimi yücelttiler, zulmü alkışladılar. Mazluma hor gördüler ve onu yalnız bıraktılar. Müslüman Erbakan’a karşı, namaz kılmayan Ecevit’i desteklediler. İslam düşmanı darbeci diktatörleri poh pohlayarak göklere çıkardılar.
Gezi olaylarında cemaat medyası kemalist, ataist ve solcuları destekledi. Şimdi de onlar Zaman ve taraftarlarıyla beraber hükümete karşı mücadele ediyorlar.
‘’Tevhid ve Selam’’ örgütünde yaptıkları gibi yalan ve iftiralarla, önceden hazırlanmış dosyalarla Nur cemaatinden bir grubun lider ve üyelerini ‘’Tahşiyeciler’’ adıyla içeriye alan ve aylarca bu Müslümanlara El kaide bağlantılı diye zulmeden ve zulme yardım ve yataklık eden Polis bürokrat ve gazetecilerin şüpheli sıfatıyla gözaltına alınmasını ‘’Basına yapılan baskı’’ gibi içerde ve dışarıda yansıtmaya çalışanlar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğanı itibarsızlaştırmanın Türkiyeyi itibarsızlaştırmak olduüunu bilmiyorlar mı?
Darbeci Cumhurbaşkanının, Balyozcuların, Ergenekoncuların, Sarıkız ve 28 Şubatçıların, başbakanın, bakanların, vali ve emniyet müdürlerinin yargılandığı bu ülkede birkaç Zaman Gazetesi yazarının ve Cemaat taraftarlarının suç işleme veya yargılanmama özgürlüğü mü var?
Ergenekon davasını yürüten Cemaat mensubu savcılar ve hakimler onlarca gazeteciyi sorgulayıp tutuklamadılar mı, cezalandırmadılar mı? Zaman yazarlarının bu ülkede bir ayrıcalığı mı var? Zaman gazetesi mensupları suç işleyemez mi?
Cemaat önderleri ve akıllarını onlara hipotek eden ışık süvarileri! Önce ABD ve İsraili kızdırmamak için ülkemizde ve dünyada işlenen zulümlere ve zalimlere karşı neden şimdiye kadar hep sustuklarının cevabını vermeliler. Daha sonra zulüm ve zalimden bahsetmeliler.
Sınav sorularını çalarak öteki insanların haklarını hangi adalet ve dine göre yediklerinin hesabını verdikten sonra yolsuzluktan bahsetmeliler.
Liderlerine aklını kiraya verenler, bir lokomatifin arkasına bağlanan vagonlar gibidir. Cansız ve ruhsuz… Ne söz dinlerler, ne laf anlarlar, ne kalpleri sızlar, ne de vicdanları…
Bu mu ‘’şakirtlik’’, bu mu ‘’muhabbet fedailiği’’, bu mu ‘’ışık süvariliği’’, bu mu ‘’altın nesil’’ bu mu müslümanlık ve vatanseverlik? Bu mu sizin vaat ettiğiniz ‘’yeni bir dünya’’?
Artık, hiçbir şeyiniz inandırıcı değil. Apaçık sahtekâr ve ikiyüzlülüğünüz ortada. Size sizin dışınızdaki Müslüman cemaatler ve ümmet gerekli değil. Dost ve yandaş olarak ABD, AB ve İsrail size yeter.
Millet olarak sizi sevmiştik, size güvenmiştik, can ciğer evlatlarımızı size emanet etmiştik. Evlatlarımızı robot gibi yetiştirdiniz. Ve şimdi de tetikçi olarak millete ve Türkiye’ye karşı kullanıyorsunuz.
İhanete uğradık. Yazıklar olsun!
Dostlarınızla bir olun! Kendi mateminizde boğulun!
Arif Altınbaş, Haber7. Com
Facebook; arifaltunbas@hotmail.com
Twitter @arfaltunbas
Yorumlar11