Medeniyet zemininde demokrasi oyunu

  • GİRİŞ22.05.2015 08:27
  • GÜNCELLEME24.05.2015 09:32

Birçok Müslümanlarca da ‘’Hakka hizmet yolunda halka hizmet etmenin bir aracıdır sanılıyor’’ . Sözde demokrasiler birçok Müslüman ve mazlum ülkelerde Hindu’nun mukaddes öküzü gibi kutsal ve dokunulmaz olarak milletlerin yollarını kesiyor, geleceklerini karartıyor.

Dünyada adı demokratik rejim olan veya demokratik rejim olma iddiasında bulunan birçok Krallıklar, Diktatörlükler, Totaliter ve Otoriter rejimler mevcut. Yüzdeyüz demokrasi ( Halkın iradesi) ile yönetilen bir rejim de zaten bütün tarih boyunca numune olarak bile gösterilemez. Bu yönüyle demokrasi belki de gerçekleştirilemeyen veya gerçekleştirilemeyecek bir ütopyanın adıdır. 

Askerlerin, bürokratların, teknokratların, bir şahsın, bir avuç mutlu azınlığın yönettiği rejimlere demokratik rejim denildiği çifte standartlı, utanmaz, yüzsüz bir dünyada yaşıyoruz.

Türkiyede dahil olmak üzere tüm İslam alemi ve azgelişmiş ülkelerde demokratik sistem ve rejimler teorilerde kalan, pratikte uygulanmayan farklı farklı yönetim tarzları olarak karşımıza çıkıyor.

Kapitalist, sosyalist, liberal, totaliter, otoriter uygulamalarla yüzyıllardır vahyin ana damarından uzak olarak geliştirilmeye çalışılan bir sistem denemesi olarak demokrasi her ülkeye, her kültür ve dini anlayışa göre farklılıklar arz eden, yüzde yüz şudur bile denilemeyen, iç içe girmiş kaoslar yumağı olduğu apaçık ortada iken yıllardır İslam ülkelerine zorla dayatılıyor.

Antik Yunan, Mısır, Hint ve Roma medeniyetleri gibi ruhlarını çok tanrılı bir inançtan, emzirmiş toplumlar için bu sistem bazılarının kendilerine uygun bir yönetim tarzı olabilir. Ancak, vahiy eksenli bir hayata inanmış müslümanlar için bu hiçte kabul edilebilir bir anlayış, görüş ve düzen değildir. 

Miladi 301 yılında İznikte bir araya gelen Papazlar Kongresin (Konsil)de 1500 farklı incilden dört farklı İncilin kabul edilmesi gibi ruhunu ve düşüncesini Antik Yunan ahlakından, bedenini Roma kültür ve sisteminden, gıdasını Hıristiyanlıktan alan bu yapı Musevi, Hıristiyan, Ataist, Dinsiz batılı toplumları bile tatmin edeceği şüphelidir. Batı medeniyetinin içinde kıvrandığı medeniyet çıkmazı da vahyin ekseninden uzak durmasındandır.

Dünyada uygulana gelen bir tek veya bir tip demokratik sistem ve rejim yoktur ve de gösterilemez. Sözde özgürlükten, barış ve adaletten silik izler taşıyan, adı demokratik rejim olan sistemlerin bulaşığından bahsedilebilir ancak. Bu da İslam düşünce ve felsefesiyle, akıl ve mantığı ile inanç ve tefekkürü ile gelenek ve kültürü ile asla bağdaşmaz.
Batı emperyalizminin çıkarları söz konusu olunca demokrasi, insan hakları, insanca ve özgürce yaşama hiç önemli değildir. Onun kendi çıkarları ve hesapları bütün kutsalların üstünde, bütün önceliklerin önündedir ve herşeyden önce gelir. 
O İşgal edip sömüreceği ülkeye demokrasi getirme adına işgal eder, sömürür ve daha sonra orayı kendine kul ve köle olacak bir yönetim ve sistemi getirir. 

Müslüman ülkeler için batılılarca planlanıp dizayn edilen tüm demokrasiler Truvanın atından başka bir şey değildir. Şimdiye kadar hep öyle olagelmiş, bundan sonra da hep böyle olması için siz %52 değil, %90 da oy alsanız Menderes gibi sizi idam ederler, Özal gibi zehirlerler, Mursi gibi idam cezasına çarptırırlar,  Erdoğan gibi ölümle tehdit ederek ehlileştirmek! isterler. Batının Müslüman ülkeler için uygun gördüğü demokrasi -pardon- Memokrasi budur.

Müslümanlar kendi ruhunu doğuran ve o ruhtan doğan bir yönetim sistemi, dünya görüşü, medeniyet ve tefekkür anlayışına dönünce ancak kendi benliğine ve kimliğine kavuşabilir. Batının bizim için çizdiği sınırlar, dizayn ettiği düzen ve sistemler bizi ancak batıya kul ve köle etme projelerinden başka bir şey değildir.

Müslümanlar olarak bizlere düşen görev yönümüzü batıdan çevirip kendi Kıblemize yönelmek, Allaha ve Resulüne dönmektir. Diriliş, Uyanış, Kurtuluş, Büyük Doğu, Yeniden Büyük Türkiye, İslam medeniyetinin tasavvuru inşa ve ihyası ancak o zaman gerçekleşebilir.

Milletimizin ve medeniyetimizin varoluş hikmeti ve kavgası ancak kendi değerleri ve ölçüleri içinde hareket edilerek sürdürülebilinir.


Arif Altunbaş /Haber7
Facebook; arifaltunbas@hotmail.com
Twitter @arfaltunbas

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat