15 Temmuz ‘’İhanet Darbesi’’ insana bakışımızda büyük değişiklikler meydana getiren sosyolojik bir vakıa olarak her yönü ve yanıyla zamanla inceleneceğine ve bunun üzerine birçok tezler yazılacağına inanıyorum. 

Bu olay tarihimizde kara bir leke olarak anılacak, tarihimizin dönüm noktası olabilecek, insanımızın hafızasında devrim niteliğinde derin izler, kıvılcımlar ve değişimler bırakacak özelliktedir.  

Bu darbe ile insanımızın insana, islama, eşyaya ve manaya bakışı değişmiş, islam adına yaptığı her türlü faaliyetler acabalarla sorgulanır olmuştur. Artık yapılan her İslami işe paralel bir mana ve anlam yüklendiğine şahit oluyoruz. Her hayırlı işe şüphe ve desise ile bakıldığını görüyoruz. 

Genellikle insanların Müslümanlara ve Allah yolunda hizmet etmek isteyen insanlara bakışı büyük bir darbe almıştır.  
Ne yazık ki kimsenin kimseye güveni ve itimadı kalmamıştır. Kim; ihanet darbesinin tarafında kimler değil, kim; paralel cemaat yanlısı kimler onlardan değil, kim; hainler ve katillerle aynı gemide kim onlardan değil, ortalık toz duman…  
Her şey karman çorman olmuş, her yerde bir güven bunalımı kol gezmektedir. Birçok insan birbirine hain gözüyle bakmak için fırsat aramaktadır. 

Dün; paralel cemaatten olmak için birbirini çiğneyerek en ön safta bulunmak isteyenler bugün en hızlı saf değiştirerek sıvışmışlardır. 

Dün; paralel cemaatin imamları olup da ortalıkta kol gezenler bugün ne de çabuk ülkeyi terk etmişler, bukelamun gibi renkten renge girerek görünmez ve bilinmez olmanın yarışına girmişlerdir.  

Dün; ortalığı kasıp kavuran ve küçük dağları ben yarattım edasıyla devletin makamlarında oturup görevi kötüye kullanan asker, yargı mensubu, polis ve bürokratlar bugün kenarda kıyıda tanınmamak, görünmemek için ne kadar da küçülmüş, alçalmış vaziyette kamufle olmaya çalışıyorlar. 

Kaçanlar, göçenler, renk değiştirenler, yüzlerinde astar olmayan yüzsüzler, alçaklıkta sınır tanımayan seviyesizler, ihanette rakip tanımayan şerefsizlerin hepsi bugün bir dolarlık adamlar olduklarını gösterdiler. 

Yaktıkları, yıktıkları, kırdıkları döktükleri, dağıttıkları, perişan ettikleri önce; kendilerinin ve ailelerinin hayatlarıdır. Sonra; milletimizin kendilerine eğitsinler, yetiştirsinler diye verdikleri masum çocuklarının kararttıkları hayatları ve gelecekleridir. En son olarak da milletimize karşı verdikleri maddi ve manevi zararlar yıllarca bu topraklarda nesilden nesile ‘’1 Dolarlık adamların’’ ihaneti olarak anılacaktır.  

Bunların dini, itikadi sapıklıklarının milletimize verdiği zararlar Cumhuriyet tarihinde en zalim ve ceberut diktatörlerin verdiği zararlardan daha çok ve daha büyüktür. 

Bu darbecilerin yaptıkları ihanetlerle hiçbir hain boy ölçüşemez. Hiçbir düşman bunların yaptığı kadar bu coğrafyaya bu kadar zarar vermemiştir. 

Müslüman kardeşlerini kandıran, onlara ihanet eden ve onlarla savaşanlar için bu dünya hainlere ‘’AR’’ ve öte dünya da onlara ‘’NAR’’ olacaktır. 

Ümmet bilincinden uzak olarak Müslümanlara, kendi vatan ve milletine karşı savaşan gafiller, kendi varlıklarına karşı savaştıklarının farkında olmayan cahillerdir. Hele hele Allah cc için çalıştıklarını söyleyip de şeytanın değirmenine su taşıyanlar, ABD, İsrail ve Haçlılara hizmet edenler hayatlarının en büyük hatasını yapanlardır. Onları bu dünyada alçaltıcı bir hayat, öbür dünyada da yakıcı bir ateş beklemektedir. 

Arif Altunbaş / Haber 7 
arifaltunbas@hotmail.com 
Twitter @arfaltunbas