İslam medeniyeti ile Batı medeniyeti arasında

İlk insanın varoluşundan günümüze kadar tüm zamanları içine alan hayat sisteminin adıdır İslam.

  • GİRİŞ11.11.2016 08:03
  • GÜNCELLEME12.11.2016 09:22

Allah'ın kulları için gönderdiği dinin, gösterdiği yolun, işaret ettiği yönün, yöntemin ve ölçünün kendisidir. İslam medeniyetinin başlangıcı ilk vahyin Hz. Adem’ e gelişiyledir. Yani insanın yaratılışı İslam medeniyetinin de başlangıcıdır. İslam medeniyeti vahye dayalı, vahyi referans alan bir iman ve inanç medeniyettir.

Batı medeniyeti ise temelde vahye karşıdır. İnsanın kendini öne çıkardığı, insanın kendini ilahlaştırdığı ve putlaştırdığı bir inkâr medeniyetidir. Medeniyetin ilk harcını karan ve ilk temel taşını koyan ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem AS’ dır. Medeniyetler arası ilk çatışma Kabil’in öz kardeşi Habil’i katletmesiyle başlar. Medeniyetler arası çatışma da insanın varoluşuyla başladı ve kıyamete kadar iman ve küfür cephesi olarak devam edecek. Tarih ve medeniyet insanlığı kuşatan ve kucaklayan bir bütündür. Vahiy çizgisinde insanın inşa ettiği medeniyetin adı İslam medeniyeti, vahye karşı zıt bir duruş oluşturan medeniyet anlayışlarının adı da cahiliye medeniyetidir. Nemrut’un Hz. İbrahim’e, Firavun’un Hz. Musa’ya, Ebu Cehlin Hz. Muhammed’e dayattığı inanış ve hayat tarzının çağımızdaki yansıması batı medeniyetidir.

Kökleri antik Yunan’a, İnkârcı Roma medeniyetine dayanan batı medeniyetin Hz. İsa’yı çarmıha germesi, Hıristiyanlığı vahyin ekseninden koparması, insana esir etmesi ve Kiliseye hapsetmesiyle dini insanın günlük hayatından uzaklaştırmasıyla neticelendi. İslam medeniyeti ile batı medeniyeti arasındaki en kalın çizgi, batı medeniyetinin dini insanın kontrolü altına almak ve dine hükmetmek istemesidir. İslam medeniyetinde ise, insan dinin kontrolünde ve dinin emrindedir. Batı ile İslam medeniyeti arasındaki bu çizgi Kabil ile Habil’in arasındaki anlaşmazlığında temel sebebidir.

Yani, Allah'a iman ve itaat etme, kul olma anlayışıyla Allah'a isyan etme anlayışının iki zıt cephesidir bu iki medeniyet anlayışı. İman ile küfür savaşının iki farklı cephesi, iki farklı hayat tarzı ve iki farklı anlayışın hayatın tüm kesimlerindeki yansımasıdır. Medeniyet; bir ülke, bir millet veya bir toplumun maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, kültür, mimari, bilim, teknoloji ürünlerinin, tüm hayat tarzının tamamını ifade eder. Uygarlık; belli bir insan topluluğu veya topluluklarının belirli bir coğrafya üzerinde ve belirli bir zaman içinde ortaya koydukları hayat tarzı ve değerlerine denir.

Tanzimat fermanı ile Türkiye Müslümanları İslam medeniyet ve kültürünü terk ederek batı medeniyet ve kültürünü taklit etmeye başladılar. İslami hayat tarzını terk edip batılılar gibi yaşamaya, düşünmeye ve her halleriyle batılılara benzemeye çalıştılar. Kendi öz benlik ve kimliklerinden ayrılarak top yekûn mankurtlaştılar. Kendi düşmanlarının emrine girerek medeniyet ve kültürlerini, insan ve coğrafyalarını batılıların emrine amade kıldılar. Bugün İslam âleminin başına gelen işgaller, katliamlar, istilalar, savaşlar ve yıkımların altında yatan en büyük sebep Müslümanların kendi değerlerinden ayrılarak batıya kul ve köle olmalarıdır. İslamın ekseninden koptukça küfrün eksenine yaklaşmamız bizi bugünkü perişan hale getirdi. Şimdi yeniden kendi değerlerimize ve medeniyetimize dönmenin zamanı geldi. Türkiye Müslümanları olarak bunu anladığımız için bugün batılı Kabil soyluların hücum ve saldırılarına maruz kalmaktayız. Bütün varlığımızla batının saldırı ve hücumlarına karşı koymak Müslüman olarak hepimizin görevidir. Düşman ne kadar güçlü olursa olsun, zafer eninde sonunda İslam’ın ve Müslümanların olacaktır.

Arif Altunbaş / Haber 7

arifaltunbas@hotmail.com

Twitter @arfaltunbas

Yorumlar2

  • sami 7 yıl önce Şikayet Et
    yazı kime ait. senin yazamayacağın belli.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Hakan 7 yıl önce Şikayet Et
    Ya hacı islamın 500 yıldır medeniyet ve bilim ürettiği mi var da böyle başlıklar atıyorsun
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat