Batı ile mücadele

İki yüz yıldır umudumuzu batıya bağlamışız. Batıya aşık olmuş, kendi özümüzden ve medeniyet kotlarımızdan koparak düşmanımızın himayesine girmişiz.

  • GİRİŞ18.11.2016 07:17
  • GÜNCELLEME19.11.2016 09:36

 Onun bizi örümcek ağı gibi saran tuzak ve oyunlarından kurtulmak için ondan yardım ve destek ister bir paradoksa düşmüşüz. Kendisine aşık olup bağlandığımız düşmanın elinden onun yardımı ve desteğiyle kurtulmaya çalışıyoruz.

Kuklacıyla dost ve müttefik olmuşuz kuklalarla savaşıyoruz. Kedinin bir cismin ışıkta duvara yansıyan bir gölgeyi yakalamak için verdiği uğraş gibi batı bizimle oynuyor, bizi istediği gibi parmaklarında oynatıyor.

Kedi bu oyunun bir oyun olduğunun farkında değil, bütün ciddiyetiyle gölgeyi yakalamak için çaba sarf ediyor. Düşmanına aşık olmuş devlet yöneticilerinin ve aydınlarımızın birçoğu batılı kuklacıların oynattığı bu gölge oyununun figüranları durumunda.

Milletimiz iki asırdır -Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde- bu gölge oyununun peşinde oynatılıyor. Emeğimiz, enerjimiz, zamanımız ve imkanlarımız kuklacıların parmakları ucundan heba ediliyor. Resmen uyutuluyor, oyalandırılıyor, kandırılıyor, soyuluyoruz. Düşman uzayın derinliklerini keşfederken biz onların bizi oyaladıkları kuklalar ve kuklaların gölgeleriyle savaşıyoruz.

Batılılaşma ile sadece batılılaşmıyor, batıyoruz, batırılıyoruz. Batıp yok olurken bile biz, bizi bu hale getiren batılılara ve batıcılara zil zurna aşık olmanın verdiği sarhoşlukla batarken bile onlara tutunarak, onlardan yardım dilenerek, onlardan kurtulmak istiyoruz.

İki asırdır göz göre göre tarih sahnesinden silinip yok edilmeye çalışılan, varlığımız, birliğimiz ve dirliğimiz batılılar için tehdit olarak görülen bir milletiz.

Ne zaman birazcık uyansak, kendimize gelsek, öz değerlerimize sarılsak, kimlik ve kişiliğimizi öne çıkarsak sırtımızdan batının paslı bir hançerini yiyiyor, onun hain oyun ve hileleriyle uyanıyor, kalleş ve sinsi planlarıyla karşılaşıyoruz.

Artık gölge oyunu bitti. Tiyatro sona erdi. Batının tüm maskeleri düştü. Bütün çıplaklığıyla dost görünen ve bilinen düşmanın çirkin yüzü meydana çıktı. Düşmanına aşık olan, körü körüne ona tutulan aptal aşık hangi yılana sarıldığının farkında.

Batıya muhtaç olmaktan, ona el açmaktan, ondan yardım ve destek dilenmekten kurtulan, yardım alan el değil, yardım eden el durumuna gelen bir ülkeyiz. Bölgesinde ve coğrafyasında, ülkesinde ve dünyada yükselen ve insanlığın önünde anıt gibi dikilen bir Türkiye olmanın gurur ve heyecanını yaşıyoruz.

Kendi kendine yeter olan bir devlet ve millet olma yolundayız. Onun da ötesinde dost ve kardeşlerimizin umudu olmuş, beklentilerine cevap verecek bir güce erişiyoruz.

İşte düşmanlarımızı kudurtan, deli eden, söz birliği yaparak hepsinin aynı anda üzerimize gelmelerinin sebebi bu. Bunun için iç ve düşmanlarımız ile içte ve dışta adı konmamış bir kurtuluş savaşı veriyoruz. Amerika, Avrupa, Rusya, dost ve müttefik sandığımız ülkelerin üstümüze üstümüze gelmelerinin ve bizi DEAŞ ile, PKK ile, PYD ile, FETÖ ile, Heşt-i Şabi ile, Hızbullah ile karşı karşıya getirerek yurt içinde ve yurt dışında savaştırmalarının, uğraştırmalarının altında bu nedenler yatıyor.

Artık, maymun gözünü açtı. Kedi, gölge oyunu ile oyalandığının ve oyalandırıldığının farkında. Milletimiz bu Haçlı sürüsü batılılardan dost ve müttefik olmayacağını anladı. Uyandı. Silkindi ve kendine geldi. ‘’Dünya beşten büyüktür’’, ‘’Bölgemizde ve coğrafyamızda kimseye operasyon yaptırtmayız’’, ‘’Misak-i Milli sınırları’’, ‘’12 adalar’’, ‘’Lozan’’, ‘’Sky-Pikot sona erdi’’, ‘’Musul, Kekük’’ demeye başladı.

Batılılar hep bir ağızdan ne oluyoruz? ‘’Bu Tayyip diktatörleşiyor’’ demeye başladı. Daha ne olacak şerefsizler! Gasp ettiğiniz, işgal ettiğiniz topraklarımızı defolun gidin diyoruz. Daha ne olacak?

Arif Altunbaş / Haber 7

arifaltunbas@hotmail.com

Twitter @arfaltunbas

Yorumlar2

  • Yasin 7 yıl önce Şikayet Et
    Ya hacı bunu solcular yıllardır söylerken siz batı emperyalizmine hiç ses çıkarmadınız yıllardır.Ama olsun bu yazını beğendim aferim.Böyle devam et.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Sabit Kal 7 yıl önce Şikayet Et
    400 senelik bir savaşı tersine çevirmek çok zor, neredeyse mümkün değil. Ancak Rabbimizden gelecek bir fırsat ve destek ile durumu tersine çevirebilme ihtimalimiz var. O gün ve destek geldiğinde başarılı olabilmemiz için hazırlıklı olmalıyız, şahıs, aile, millet olarak, hazırlı olmalıyız.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat