Yükselen değer Türkiye

  • GİRİŞ24.02.2017 09:17
  • GÜNCELLEME25.02.2017 09:47

Bölgemiz ve coğrafyamızda Sky-Picot anlaşması gibi yeniden yüzyıllık, belki de daha fazla sürecek bir dizayn yapılmaya çalışılıyor. Amerika ve Rusya bu oyunda iki ayrı farklı taraf olarak aktif rol oynuyor.

Afganistanda, Suriyede, Irakta, Libyada, Yemende ABD ve müttefikleri tarafından yakılan, yıkılan ocaklar, tahrip edilen ülkeler tesadüfi değil. Bunların hepsi soğuk savaş öncesi Sovyet yanlısı, Amerikan karşıtı solcu devletler olduğunu hatırlayalım.

Rusya Batılıların Ortadoğuda oynadığı oyunun farkında. Soğuk savaş öncesi var olan birçok askeri üssünden elinde kalan sadece Suriyedeki üss. Onu da bu hengâmede kaybetmek istemiyor. Var gücüyle Esed’ in yanında yer alıyor. Bir yanda Suudi Arabistan, Ürdün ve batının müttefikleri, diğer tarafta İran, Hizbullah gibi güçler ABD ve Rusya’ya taşeronluk yaparak rol çalmanın veya bela savmanın peşindeler.

Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ülkeler ABD ve Rus hegemonyasının dışında ayrı bir dünya hayal ediyorlar. Ayrı bir askeri güç, para birimi ve belki de ayrı bir ekonomik ve siyasi birliktelik… Bunlara takılacak, bunlarla birlikte hareket edecek birçok ülkede dünyada zaten yeteri kadar var.

Üçüncü dünya ülkeleri NATO ve Rusya’nın gerilim politikalarından, IMF’ in ekonomik olarak sıkboğaz eden para /Kredi politikalarından, askeri tehdit ve baskılardan bıkmış, usanmış durumda.

Türkiye gerek kendi üzerinde ve coğrafyasında, gerekse dünya üzerinde oynan ve oynanmak istenen sinsi plan ve oyunların çok şükür farkında. Ne NATO’ ya, ne Rusya’ya dayanarak ve güvenerek bu oyunları bozmanın mümkün olmadığının bilincinde. Ama ayrıca ikisini de küstürmemenin ve karşısına almamanın, onlarla insani ilişkiler ve diyoloğu sürdürmeyi de ihmal etmiyor.

Rusya’nın dimdik ve tavizsiz Esed’ in arkasında olması, ABD’nin PYD’ yi silahlandırması ve yeni bir taşeron kazanma çabası her ikisinin de Türkiye’ye ne kadar değer(!) verdiklerini veya karşısında olduklarını diplomatik dille ifade ediyorlar. 

Artık Türkiye bölgemizde belirleyici bir güç. Avrupa, Afrika, Asya ve dünyada yükselen, görmemezlikten gelinemeyen bir değer. Eğer, başta Suriye sorunu olmak üzere bölgesel sorunlara iyi bir çözüm getirince de küresel bir aktör olma yolunda onu kimse tutamayacağını bilen biliyor.

Referandumda elde edilecek güçlü bir EVET oyu kesinlikle Türkiye’nin ve Tayyip Erdoğan’ın elini şer güçler karşısında ve her alanda güçlendirecek. Bunu Hayırcılar da kendi adları gibi biliyor. Ama onların hesapları farklı, niyetleri farklı, dünyaları farklı. Tayyip Erdoğan ve Türkiye ne kadar çok güçlenir ve kazanırsa onlar da, onların

kokuşmuş ilkel düzen ve sistemleri de o kadar hızlı güneşin karşısındaki buz dağları gibi eriyip gideceklerinin farkındalar.

Kısaca EVET cephesi millet olarak tarihi sorumluluğumuzun, coğrafyamızın ve geleceğimizin, Türkiye’yi büyük Türkiye yapmanın derdinde. CHP son kullanma tarihi geçmiş kokuşmuş düzenlerinin yok olmasının derdinde, BDP ve sol örgütler Türk iyeden koparmak istediği toprakların ve kurmak istedikleri Marksist, Zerdüşt devletlerinin hayalinde, batılılar yurdumuzu ve milletimizi böl-parçala ve yut oyununun peşindeler.

İşte, ‘’EVET’’ ve ‘’HAYIR’’ olarak iki cephenin ne yapmak istediği ortada. Sandıkta millet hain, taşeron ve ahmaklara hak ettikleri dersi verecek. Milletimizin sağduyu ve basiretle bu engelden de rahatla atlayacak, ‘’Durmak yok, yola devam ‘’ diyecektir.  

Yorumlar2

  • Fatih 7 yıl önce Şikayet Et
    Canı günülden EVET
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Kerim Özalp 7 yıl önce Şikayet Et
    Kaleminize, düşüncenize sağlık Rabbim hak yolundan ayırmasın hep birlikte güçlü Türkiye için EVET
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat