Katar boykotunun hedefi; Türkiye

.

  • GİRİŞ07.07.2017 07:06
  • GÜNCELLEME08.07.2017 09:35

Katara uygulanan cahiliye boykotunun arkasında Amerika ve İsrail vardır. Bunu Mısır diktatörü Sisi ağzından kaçırmış, 13 maddelik Boykot şartında da yer almıştır. Asker kökenli darbeci Sisi Suudi yöneticileri kadar usta bir politikacı olmadığından ‘’Katara karşı uygulanan boykot politikasını Türkiyeye de uygulayalım’’ diyerek boykot kuşatmasının esas hedefinin kim olduğunu işaret etmiştir.

Suudiler Arap yarımadasında ingilizlerle birlikte hareket ederek Osmanlıya arkadan saldırmış, cihan devletinin yıkılışında islam düşmanı batılılarla birlikte Osmanlıya karşı beraber hareket etmiş, Osmanlı Ordusunu sırtından hançerlemiş büyük bir ihanet ve kalleşliğe imza atmışlardı.Bugünkü boykotçular o günkü hainlerin torunları…

Birinci dünya savaşında Osmanlıyı arkadan vuran, ona karşı ihanette sınır tanımayan, İngiliz ajanı Lavrenz ile birlikte hareket eden Suudiler ve Şerif Hüseyin haininin çocuklarıdır bunlar . Halen Ciddede ‘’Lavrenz Arabi’’ diye bu ingiliz ajanının hatırası müze olarak ‘’Lavrez Evi’’ diye yaşatılmaktadır.

Türkiyenin küllerinden doğarak yeniden dirilip ayağa kalması başta Ortadoğuyu askeri, Siyasi veya ekonomik olarak işgal eden Amerika, İngiltere ve diğer batılı güçleri rahatsız etmiştir. Suudiler, Körfez Emirleri ve darbeci Sisi gibi Amerikanın kanatları altına sığınarak ayakta durmaya çalışıyorlar. Ortadoğunun kendi halklarına düşman gasıp rejim ve yöneticileri Amerikaya ve batıya yaklaşmakla varlıklarını sürdürebiliyorlar.

Bu yüzden zalim krallar, emirler ve diktatörler Türkiyenin islam coğrafyasında güçlenmesini, bağımsız bir politika izlemesini kendi gelecekleri için tehlikeli görmekte hep birlikte korku ile daha çok ABD’nin eteğine sarılarak onları daha fazla batıya uşaklık yapmakta yarışırtırmaktadır.  

Katar’ın terörü destekleyen ülke olarak suçlanması kadar gülünç bir iddia olamaz.Toplam nüfusu Türkiyenin orta ölçekli bir şehri kadar olan Katar’ın terörü destekledi iddiasıyla dünyadan tecrid edilmesi, masum insanların, hasta ve yaşlıların, çocuk ve yabancıların aç susuz bırakılması apaçık bir insanlık suçudur.

Şerefsiz Kolonyolist batılılar nasıl da Mursiye yapılan  darbede olduğu gibi hep birlikte susuyor, zalimin yanında yer alıyorlar? İşte batı ve batı hayranlığının faturası bu…

Bu çağdışı boykot hareketi dünyayı ortaçağ karanlığına geri götüren vahşi bir yabaniliğin, cahili bir bencilliğin, çağdaş bir ilkelliğin görüntüsüdür. Bu hareketin fikir babası ve koruyucusunun Amerika ve demokratik (!) batı rejimleri oluşu insan hakları, özgürlikler ve ikiyüzlü batı adına ayrıca düşündürücüdür.

Artık çağdaşlık, modernlik, batı uygarlığı ve medeniyeti, insan hakları ve hukuku, tarih boyu insanlığın ortak kazanımları ve değerleri yine bu iddiaları ortaya atan batı medeniyetinin çocukları ve savunucuları tarafından apaçık çiğnenmekte, bu değerler istenildiği an bir anda değersizleştirildiği açıkça görülmektedir. Bu yüzden batıya, batılılara, batıcılara ve onların islam coğrafyasındaki taşeronlarına, yalakalarına zerre kadar güven olmaz..

Batı uygarlığı ‘’insanlık adına yapılan evrensel kazanımların tümünü’’  katleden Romalı vahşi, katil bir Gladetörden başka bir mahluk değildir. Batılıların dillerinde pelesenk ettiği çağdaş(!), demokratik(!) değerler birer göz boyama ve kandırmacadan ibarettir.  

Türkiyenin ekonomik olarak büyümesi, askeri olarak güçlenmesi, nüfus olarak gençleşmesi, bölgesel bir güç ve küresel bir aktör haline gelmesi ençok kendini dünyanın jandarnası sanan İsrailin koruyuyucusu, haçlıların başını çeken islam düşmanı Amerikayı rahatsız, Rusyayı huzursuz etmektedir.

Katar kuşatması ve boykotu aslında Katardan daha çok Somaliye, Katara üst kuran, Ortadoğu halklarıyla sevgi köprüsü oluşturan, Balkanlarda, Kafkaslarda, Kuzey Afrikada, Orta asya ve Ortadoğuda lider ülke haline gelen, buralardan islam coğrafyasını kuşatan ve kucaklayan Türkiyeye yönelik bir kuşatma olduğunu anlamamak için abtal olmak gerekir.

Dünyayı tek elinde oynatmak isteyen süper güçler büyüyen ve gelişen her ülke gibi Türkiyeyi de bundan sonra kendi çıkarlarının önünde bir engel olarak görmeye devam edecekler. Onlar kendi amaç ve hedefleri için çalışırken, biz de kendi görev ve ödevlerimizi yapmaya, hedef ve amaçlarımızı gerçekleştirmeye mucburuz.

Aksi takdirde her zaman büyük balığın küçük balığı yuttuğu adaletsiz, insafsız, vahşi bir dünyada özgür ve bağımsız bir millet ve ülke olarak bu coğrafyada yaşama şansımız yok

Haçlı seferleri, Batılılaşma Hareketi, İttihat ve Terakki ihaneti, Tek Parti Diktatörlüğü ve Tek adam Cumhuriyeti, Darbeler ve FETÖ ihaneti… hepsi batının Türkiyeyi tarih, din, medeniyet ve kültüründen koparma kendisine kul ve köle etme hareketidir.

Uyuma Türkiye! Ezeli ve ebedi düşmanlarımız, yerli münafıklar ve içimizdeki hainler uyumuyor, kendileriyle birlikte ülkemizi bir uçuruma doğru yürütmek istiyorlar.

Arif Altunbaş, Haber

Yorumlar4

  • s.taşcı 6 yıl önce Şikayet Et
    ağzına sağlık abi
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • ali 6 yıl önce Şikayet Et
    katılıyorum güzel bir kalem
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Suat Sarı 6 yıl önce Şikayet Et
    Olayların iç yüzünü ,arka planını bu denli açıklıkla bilincimize taşıdığınız için teşekkürler...yüreğinize , bileğinize ve potansiyelinize ilave güç lütfensin Rabbimiz.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • smmm BÜLENT DUMAN 6 yıl önce Şikayet Et
    allah razı olsun selam ve dua ile
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat