Kılıçdaroğluna göre;’’Kimse CHP’li Belediyelerin eline su dökemez.’’ miş. Kırk yılda doğru bir söz söylemiş. Elbette su dökemez. Çünkü; kimse onların belediyeciliği döneminde , onların eline dökecek suyu bulamaz ki…

CHP belediyeciliği demek; susuzluk, kuraklık, insanların suya hasret gitmesi, ağaçların kuruması ve şehrin çölleşmesi demektir. Örnek mi? CHP’li İstanbul Belediye Başkanı Nurettin Sözen dönemindeki musluklardan lağım sularına karışmış çamurlu suyun hasretle akmasına beklediğimiz yılları hatırlayın!.  

Açılan musluklardan beklediğimiz su yerine fos diye basınçlı havanın hortlayıp çıktığı, daha sonra borulardan gelen fokurdamalar ve su yerine gelen ıslık sesleri sinir bozucu melodisini hatırlayın!

Özellikle insanların yıkanamamaktan koktuğu, saçlarının keçe gibi olduğu, kir pas içinde dolaştığı, pislikten ve susuzluktan dolayı okullarda sık sık Bit alarmlarının  veridiği yılları hatırlayın!

Çamasır suyu, bulaşık suyu, banyo suyu, yemek ve içecek suyu, evdeki çiçeklerine dökecek bir bardak suyu bulamadığı, İstanbulun suya hasret gittiği, su ile imtihan olduğu yılları hatırlayın!

Susuzluktan kırılan milyonluk İstanbul halkının gusül abdesti alamama korkusuyla, hanımıyla aylarca yanyana uslu uslu, kardeş kardeş yattığı ylları hatırlayın!

Ağaçların kuruduğu, çimenlerin yok olduğu, İstanbulun koktuğu, insanların bir yudum içeçek su bulmadığı, için  su kuyruklarının oluştuğu saatlerce damla damla akan çeşmeler ve şadırvanlar başında çile çektiği sıra beklediği,  CHP’li Belediyelere lanetler okuduğu yılları hatırlayın ey İstanbullular!

Alt yapı bozukluğundan dolayı sadece İstanbulda barajlardan pompalanan suyun % 30’ nun yeraltı izale hatlarında  boş yere aktıp kaybolduğu, üç tarafı denizlerle çevrili bir metrepolin Kerbela gibi susuzluktan yandığı yılları hatırlayın ey akıl, mantık ve vicdan sahibi olan İstanbullular!

CHP belediyeciliği demek; susuzluk, kuraklık, çöp yığınları, şehri pis kokuya boğmak demek. Kuraklığa çare bulmak için İstanbul  semalarına yağmur bombası atmalarına rağmen, yine de gökten bir damla suyun düşmediği o bereketsizlik yıllar demek.

Ezan ile, Cami ile, din ile, Allah ile , İmam ile Müftü ile savaşan ataistlerin son umud olarak gönülsüz de olsa, apdestsiz de olsa, Allaha inanmasalar da mürayilikten, ikiyüzlülükten yağmur duasına çıktığı, ellerinin boş döndüğü yıllar demek.

CHP belediyecilkiği alt yapı , üst yapı sorunlarını çözememek, problemler altında ezilip büzülmek, sorun çözen belediye değil sorun çıkaran, sorun üreten belediyecilik demektir.

İstanbulda Haliçin, İzmirde Körfezin leş gibi kokması ve mikrop üretmesi demektir.

Çöplerin sokaklarda dağ gibi yığılması, şehri farelerin basması, çöp dağlarının bomba gibi patlaması, suzuluktan kıvranan şehrin ihale yolsuzlukları içinde boğulması, şehrin sorumsuz, Belediye Başkanlarına teslim olması demektir.

CHP belediyeciliği demek; kayırmacılık, anarşistleri, teröristleri ve kanun kaçaklarını belediyelerde istihdam edilip çalıştırılması, militan olarak millete ve devlete karşı kullanılması demektir.

İhalelere fesat karıştırmak, yolsuzluk, rüşvet, devletin malını çarçur etmek ve haksız yere yemek, yandaşlarına peşgeh çekmek, Belediye işletmelerini zarara ve iflasa sürüklemek demenin adıdır CHP Balediyecilkiği.

Toplu ulaşım sorunu demek, fakiri fukarayı, işçiyi, emekçiyi ezmek demek, çalışanları sömürmek ve maaşlarını vermemek demek, haksız yere işten atmak, ekmeğini aşını elinden almak, çoluk ve çocuğunu mağdur etmek demektir.

 ‘’Türkiye’yi CHP’li belediyeler yönetirse ne olur’’ diyenlere; daha ne olacak diyorum. Önceleri ve şimdiye kadar ne olduysa bundan sonra da onlar olacak... Aynı hamam, aynı tas… Dağ fare doğuracak değil ya.

Dertsiz başınıza dert almak istiyorsanız CHP Belediye Başkan adaylarına oy verin! Bu bela sizin yedi sülalenize yeter!

Arif Altunbaş, Haber 7