Tarih Yazan Bir Bakan
- GİRİŞ22.11.2019 09:36
- GÜNCELLEME23.11.2019 10:53
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 77 İçişleri Bakanı gelip geçti. Bunların içinde bir bakanımızın döneminde tüm olumsuz şartlara, iç fitne odaklarına, dış şergüçlerin hile, oyun ve hesaplarına rağmen durum ötekilerden çok farklı gelişti. Nedense hiçbir Bakanımız sayın Süleyman Soylu kadar teröre, teröristlere, uyuşturucu baronlarına, kaçakçılara karşı bu kadar başarılı olamadı.
Hani PKK ile mücadele başarılamazdı, hani PKK bizi tükürüğünde boğardı, o sırtını Kobani'ye dayayan hainler şimdi neredeler? Hepsi de kahraman askerimizin, polisimizin ve özel kuvvetlerimizin pençesinden kaçıp kurtulacak bir Kertenkele deliği arıyor. Kobani'dekiler de dahil kaçacak in bulamayanlar ABD’nin kucağına sığınıyorlar. Demek ki; milliyetçi olmak, milli olmak, yerli olmak, bu vatana ve bu millete sahip çıkmak, vatanı korumak ve müdafaa etmek öyle laf ile olmuyor. ‘’Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz/Görünür şahsın rütbe-i aklı eserinde.’’
Yıllarca terörizmle mücadele ederken ordu, polis ve istihbarat birimleri içinde yuvalanan ihanet ve çıkar çeteleri tarafından bu mücadele sinsice engellenmiş, yanlış koordinatlarla uçaklarımız dağlara taşlara bomba atmışlar, İsrail'den satın alınan İHA’lar PKK’ya bilgi sızdırmış, bazı hainler teröristler ve kaçakcılarla ortak iş tutmuşlar... Kısaca; bazı devlet memurları ve politikacılar bu mücadelenin önündeki en büyük engelmiş…
Şimdi nasıl oluyor da teröristlere yardım ve yataklık eden, onları finanse eden hainler eskisi gibi devletin bu birimlerinde rol alamıyorlar, ordu, polis ve özel kuvvetlerimizin içinde faaliyet gösteremiyorlar? Meşhur ata sözümüz de zikredildiği gibi, tabi; ’’At sahibine göre kişniyor.’’ da ondan.
Milletine, tarihine yakışır bir şekilde dik bir duruş sergileyen Başkanımız Erdoğan’a işte böyle korkusuzca mücadele edecek çalışma arkadaşı bir İçişler Bakanı yakışıyor. Bu millet sadece PKK işbirlikçilerinden değil, Ankara'dan dışarıya adım atamayan, memleketin sorunlarından habersiz, sahadan çok uzak, koltuğunun rehavetinde uyuşup kalmış bakanlardan, generallerden ve bürokratlardan da çok çekti. Çok şükür o devirler de geride kaldı.Şimdi sorumlular ve yetkililerin hepsi vızır vızır sahada can siperhane çalışıyorlar.
Askerimiz, polisimiz, özel kuvvetlerimiz, istihbarat birimlerimiz cephelerde şehit olur destan yazar ve teröristlere meydanı dar ederken onları temsil eden yetkililerin rahatça koltuğunda oturamadığına hep birlikte şahit oluyoruz. Gerek; İçişleri Bakanımız Soyluyu, gerekse; Savunma Bakanımız Akar’ı bu yüzden tebrik edip alnından öpmek lazım.Bu iki bakanımıza da milletimizin ayrı bir sevgi, saygı ve muhabbeti boşuna değil. İkisi de tam bir asker gibi cepheden cepheye koşarak kahraman asker, polis ve özel kuıvvetlerimize örnek oluyor, onlara sahada en büyük moral ve desteği milletimizi temsilen yine onlar veriyor.
Akabe Biatında Medineden gelen bir gurup Ensar Peygamberimize biat etmeden önce şöyle der; ‘’Ya Rasulullah, Sen Hz. Musa gibi Kızıldeniz'e yürürsen biz de hiç tereddüt etmeden seninle denize atlarız. ’’ Müslüman bir millet olarak bizim karekterimizde ve genetik kodlarımızda bu ahlak ve özellik var. Liderimiz önümüzde dik durursa, bütün millet onun arkasında hiç tereddüt etmeden durur, lider düşmanın üzerine yürürse millet de onun arkasından Malazgirt’te, Kosova’da, Niğbulu’da, Kutulemare’de, Çanakkale’de, İstiklal Savaşı’nda olduğu gibi yürür…tarihimiz bunların sayısız örnekleriyle doludur. Biz asker bir milletin çocuklarıyız. Komutanlarımız önümüzde düşmana doğru yürüyünce sadece düşman değil, ölüm bile bizden korkar ve ölümsüzleşiriz.
Sekiz günde batının 108 yıllık şer planı ve hayallerini Barış Pınarı Harekatıyla sonlandırıldı. Yurt içinde ve yurt dışındaki tüm terör yuvaları ve teröristlerin tamamen yok edilebilmesi için bu harekat mutlaka önceden planlandığı gibi nihai hedefine ulaşıncaya kadar sürdürülmesi gerekmektedir. Sözde müttefik ve dostlarımız(!) karşı olsa da.
Bir milletin varlığı, birliği ve dirliği dürüst, çalışkan, samimi yöneticilerin ve komutanların birlikte samimiyetle çalışmalarına bağlıdır Türk milleti Başkan Tayyip Erdoğan gibi bir Başkomutana, Süleyman Soylu ve Hulusi Akar gibi bakanlara sahip olduğu sürece bu milletin sırtı yere gelmez Allah'ın izniyle.
Biz şunu çok iyi biliyoruz ki; Olimpus Dağı'nın Kabil soylu çocukları, Hıra Dağı'nın Habil soylu çocuklarına karşı tarih boyu hep savaşmışlar, bundan sonra da hep savaşacaklardır. Önemli olan bizim birliğimizi ve dirliğimizi bölmeye, dağıtmaya çalışan içimizdeki ve dışımızdaki ikiyüzlülere ve fitnecilere asla fırsat vermemektir.’’
Arif Altunbaş, Haber 7
Yorumlar6