İşgalci güçler artık perde arkasından kuklalarını oynatarak sömürülerini sürdürüyorlar. Kuklaların biri gidiyor biri geliyor, onlar istediği gibi oyunlarını kuruyor ve istedikleri gibi de oynuyorlar. Yerim dar diyen yöneticileri ise; askeri darbelerle, türlü ayak oyunlarıyla alaşağı edip yerlerine yerli, yeni kuklalarını sahaya sürüyorlar.

Pakistan halkının kaderi de Türkiye gibi darbelerle sınanmak, darbelerle oyalanmak…

Kuruluşundan bu yana Pakistan sık sık darbelerle yüzleşiyor ve bu temiz ülke kuklalarla kirletilmeye çalışılıyor. Kuklacılar burada da bir türlü Pakistan’ın bağımsız, özgür bir ülke olmasını istemiyor. İç sorunlarıyla boğuşsun, kargaşalardan kurtulmasın, başını dimdik kaldırıp gerçek temiz bir ülke ( Pakistan ) olmasın diye.

Türkiye nasıl Ortadoğu halkları için bir ümit kapısı ise; Pakistan da Hind Müslümanları için aynı önemi arzetmekte. Yüzyetmiş milyon Müslüman nüfusuyla bölgedeki süper güçlerin gözüne batıyor.

Elinde atom bombası bulunduran tek Müslüman nükleer güç Pakistan. Bu bombalar başka bir Müslüman ülkenin eline geçer mi acaba diye en çok İslam düşmanı güçlerin uykuları kaçıyor.

Çin ile yaptıkları nükleer anlaşmalar, mevcut iki, yapımı süren üç atom reaktörü bulunduran Pakistan dünyada Hindistan, İsrail ile birlikte uluslararası Nükleer Silahsızlanma Anlaşması NPT'yi imzalamayan ülke.

Adeta bölgedeki Müslümanların sığınağı, koruyucusu ve kollayıcısı durumunda.

Çinden kaçan Uygurların, Hindistan, Afganistan ve diğer mazlum müslümanların sığınacağı ilk durağı.

Ziya-ül Hak zamanında Afganistan’a yapılan yardımlar ve desteklerle Afganistandan Rusların kovulduğunu herkes biliyor.

Keşmir Müslümanlarını sahiplenmesi ve onların bütün yükünü omuzlaması Hindistan ve diğer İslam düşmanlarını da huzursuz ediyor.

Amerika’nın Afganistan işgalinden önce Pakistan’a uyguladığı amborgo, baskılar, dayatmalar, tehditler ülkeyi iyice yoksullaştırıp, yalnızlaştırarak Çin ile birlikte dayanışmaya ve çalışmaya zorlamıştır.

Afganistan işgalinden sonra ABD ve İngiliz güçlerinin şimdiye kadar Pakistan’a yaptığı yüzden fazla askeri saldırılar, bombalamalar, insansız uçaklarla sivillerin katledilmesi, tanklarla, toplarla Pakistan topraklarındaki masum insanların evsiz barksız bırakılması halen aralıksız devam ediyor.

Her gün sayısız insan hakları ihlalleri, sınır tacizleri, okulların bombalanması, sivillerin üzerine yağdırılan bombalarla adeta Pakistan şamar oğlanı gibi iki de bir tokatlanıyor. Suçluymuş gibi cezalandırılıyor.

Ahlakın, merhametin, insan haklarının, vicdanın lafta kaldığı, yalnız güçlülerin sözlerinin geçtiği, orman kanunlarının hüküm sürdüğü bir dünyada vahşi hayvanlara yem olmak istemeyenler, her ne pahasına olursa olsun kendi iradelerinin hakim olduğu, insanca yaşayacakları bir ülke oluşturmaları olmazsa olmaz bir zorunluluktur.Devlet adının sadece Pakistan İslam Cumhuriyeti olması yetmiyor.

Tüm islam ülkelerinin halkları gibi Pakistanlı kardeşlerimizde, kuklacıların mikrop gibi ürettiği fitnelerin ürünü olan kısır iç çekişmelerini bir kenara bırakıp, el ele ve gönül gönüle vererek kuklacıların Pakistandaki eli, gözü, kulağı olan kuklalarını saf dışı etmeliler. Pakistanı daha özgür, daha müreffeh, daha güçlü, Pakistana yakışır bir devlet haline getirebilmek için.

ABD, Çin’in ve Hindistan’ın güç savaşı kızıştıkça Pakistan’ın bölgede dengeleri bozacak ağırlığı malum çevrelerce iyi biliniyor.

Şimdiden Kowboy usulü yöntemlerle kontrol ve baskı altına alınmak, tesirsiz hale getirilmek, uslu çocuk yapılmak isteniyor Pakistan.

Pakistan halkının üstüne ölüm kusan uçaklar gönderiliyor, bombalar yağdırılıyor, sivil ve masum insanlar katlediliyor…İç kargaşalıklar çıkarılıyor.

Amarikan devlet terörü Irak'ta, Afganistan'da terörü bitirmek (!) isterken Pakistan'da da cinayetlerine ve katliamlarına devam ediyor.

Arif Altunbaş - Haber 7
arifaltunbas@hotmail.com