Ülkede bir panik havası, bir de sağlık kaosu…

Ortam tam leş kargalarının cirit meydanına döndü.

Liderlerin bile günlerdir açılımlarla asla buluşmayan söyleminin tek buluştuğu nokta oldu Domuz Gribi aşısı.

Başbakan Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ‘yaptırmayacağız’ derken günlerdir polemiklerle süren söylemlerini aynı noktada buluşturmuş oldular.

İktidar ve muhalefetin en tepesinde bunlar olurken hemen altlarında ise ‘eski ve yeni’ bakanın tartışmaları var ki sormayın. Bu polemik daha çok devam eder.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın aşı yaptırmayacak olanlara karşı sert açıklamalarına eski bakan Osman Durmuş çok sert eleştiriler ile cevap verip durdu.

43 milyon aşı siparişi veren tek ülke olarak ‘övünme’ ve paniği ‘büyütme’ durumuna yanı başımızdaki Ukrayna bile düşmedi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ ‘Domuz gribi’ sürecini sadece aşı siparişi vererek yönetme, broşürler ve afişlerle yönlendirmeden öteye götüremedi.

Birde panik…

Üstelik tüm bunların yanı sıra ortaya çıkıp ben aşı oluyorum şovunu kameraların önünde yapması öyle alkışlanacak türden bir hareket olmasa gerek.

Süreç yönetiminde Sağlık Bakanı Recep Akdağ sadece açıklamalarla kamuoyuna ‘panik’ ve ‘tedirginlik’ pompalanmıştır.

Oysaki yaşanan durum karşısında daha sağ duyulu, daha sakinleştirici açıklamalar yapılabilirdi. Aşı yaptırmayacak olanların bile tedirgin edildiği ortam oluşturan ‘sağlıklı açıklamalar!’ sanırım herkesin canını çok sıktı.

43 milyon aşı sipariş edilmesi nitekim bizi aşıya da zorunlu bırakmayacaktı.

Demek ki olmuyormuş Recep Bey….

Olmadığını da Sayın Başbakan kamuoyuna net bir şekilde açıkladı. Allahtan ki Erdoğan’ın insanı rahatlatan ve sakinleştiren o edası sanırım birçok insanın da yüreğine su serpti.

Kaldı ki sadece ‘domuz gribi’ öldürüyor tedirginliğini yaymak yerine ‘grip’ten ölen sayısı her yıl binlerle ifade ediliyor. Bu durumunda önemini anlatmak gerekli.

Grip her yıl bu ülkede çok sayıda can alıyor. Panik yerine bilinç, korku yerine ise sağduyu Sağlık Bakanlığının açıklamalarında olmalıydı.

Son günlerde herkes birbirine vebalı gibi davranmaya başladı.

Sebep?

Basının ve sağlık bakanlığının kamuoyuna sürekli 'korku'  içeren açıklamalar enjekte etmesi...

Oysa ki, normal gripten ölen insanların bile çoğunda farklı hastalıkların da ölüme davetiye çıkaran tetiklemeler yaptığını hatırlayacak olursak birçok şeye dikkat etmemiz gerektiğini de görmüş oluruz.

Bu yazdıklarım ‘domuz gribi’nin önemsiz olduğu anlamına gelmesin aksine öneminin anlaşılması için de panik atmosferinden çıkmamız gerektiğini benden önce sağlık bakanlığı yönetiminin bilmesi gerekmiyor mu?

Sağlık Bakanı Recep Akdağ kameralar karşısına geçip aşı olurken aslında Başbakan Erdoğan’ın ‘aşı yaptırmayacağım’ açıklamasına karşı bir duruş sergiledi bir anlamda.

Kameraların karşısına geçen ‘il sağlık müdürleri’ de…

İş çığırından çıkmadan bence Sağlık Bakanlığı tez yoldan ortamın ‘depresif hal alan panik’ ortamını yumuşatıp mücadeleyi daha sağlıklı ortama çekmelidir.

Yoksa 43 milyon aşı getirmekle, kameralar karşısında aşı yaptırmakla mücadele bitmiyor.

Başbakan Erdoğan’ın ise ortamın bu hale gelmesinden rahatsızlığını ise hep birlikte yaptığı açıklamada gördük.

Sanırım grip ortamının can sıkıcı dönemi geçtiğinde ise ‘Sağlık Bakanı koltuğu için' yeni bir isim gündeme gelecek.

Ekibi ile birlikte kendisine karşı kameraların önünde şov yapanları Başbakan Erdoğan'ın uyaracağına hep birlikte şahit olacağız.

Ayhan Kıskaç
ayhan.kiskac@hotmail.com