CHP bir anda hareketlendi. FETÖ’nün yurt dışındaki beyin takımı da aynı şekilde.

Tweet trafiğinden ne olduğunu anlayabilirsiniz.

Yine şöyle olacak böyle olacak, cesaretlendirmeleri..

Ardından CHP Lideri’nin Adana konuşması geldi..

Bomba gibi bir anda gündeme oturdu.

Kemal Beyin ne yapmak istediği algılanmaya çalışıldı..

FETÖ’den tutuklanan isimlerin o meydanda tek tek sayılmasının anlamı neydi sizce?

CHP’de özgül ağırlığı yüksek olan bir isimle konuştuk:

“Şoke oldum! Bu kadarını da beklemiyordum. Bu kadar da angaje olunur mu? Bu parti bu haliyle Atatürk’ün partisi olamaz. CHP’nin geçmişini unutanlar var. Sayın Baykal’ı en güçlüyüm dediği anda devirdiler. CHP kimsenin partisi değildir. CHP’nin dip dalgası öyle bir vurur ki, partinin kılcal damarlarına kadar hâkim olsanız bile sizi kimse kurtaramaz.”

Hatta Adana’da olanların, FETÖ tabanına sağlam durun, sıkın dişinizi mesajı olduğu bile söylendi..

CHP’deki muhalifler doğal olarak hareketlendi..

‘CHP’yi FETÖ mü yönetiyor’ sesleri her yerden duyulmaya başlandı.

Uğurlamaya hazırlandığımız 2016 zor bir yıl oldu.

Siyaseten de çok hareketli geçti.

AK Parti’nin Genel Başkanı değişti..

Başbakan değişti..

15 Temmuz’da o hain darbe girişimi ile Türkiye’ye bitirici darbe vurulmak istendi.

Ama olmadı.

Son 5 yıla bakın..

Ne kadar keskin viraj dönülmüş.

2017 de kolay olmayacak.

Çünkü, 15 Temmuz’da yarım kalan işlerini tamamlamak için fırsat kollayanlar orada duruyor.

Hiçbir yere gitmediler.

Uygun anı bekliyorlar.

Yeni denemenin ekonomi üzerinden yapılmak istendiği gün gibi ortada.

15 Temmuz’un hemen ardından, daha ne olduğu belli değilken Türkiye’nin notunu yatırım yapılamaz seviyesine indiren Fitch’le bunun ilk sinyalini verdiler.

Sonra Moody’s aynını yaptı.

Başladığımız işi bitireceği mesajlarıydı bunlar aslında.

15 Temmuz’un devamı geliyor mesajları..

Başbakan Binali Yıldırım EKK kararlarını, yeni ekonomik tedbirleri açıklarken doların ateşini bir anda yükseltmeleri aslında ne kadar cüretkâr olduklarını da gösteriyordu..

Dolar bir anda 3.33’lerden 3.47’ler seviyesini geliverdi..

Başbakan’dan herhâlde daha önce yapıldığı gibi faizlerin 5 baz puan arttırılmasını bekliyorlardı!

Ama faiz artışını hükûmet değil biliyorsunuz Merkez yapıyor.

Ne bekliyorlardı ki bu beklentiler karşılanamadı..

Hangi radikal adımlar bekleniyordu?

Döviz kurunun ateşi sönmüşken niye bir anda tekrar alevlendi?

TL, uluslararası piyasalarda, diğer gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinden olumlu ayrışmışken kim yine ters köşe yaptı?

Bütün bunların ortaya çıkartılması gerekiyor..

Doları bir anda 10-15 kuruş arttırabilmek için milyar dolarlık alımların gerekli olduğunu bilmeyen yoktur.

Merkez herhâlde perşembe günü olup bitenleri not etmiştir..

Duyduğumuza göre 2.9’la borçlanan şirketlerin kur farkından doğan risklerinin karşılanması bekleniyormuş..

2.9 ile 3.47 arasında 0.57 kuruş fark var.

Mantıklı bakalım:

Devlet böyle bir farkı nasıl ödeyebilir.

Dünyada hangi devlet bunu yapmaya muktedirdir?

Kimse kusura bakmasın ama böyle bir yükü ABD de dahil hiçbir ülke kaldıramaz..
 
Merkez’e 'aralık' baskısı...
 
Başbakan konuşurken, dolar üzerinden sinyal verenler Merkez’in aralık toplantısı için aba altından sopa gösteriyordu aslında..

Bak daha önce yaptılar..

5 puan birden arttırdılar..

‘Gel sen bize şöyle güzel bir faiz artışı yap.. Geçinip gidelim..’
 
Dış ticarette millî paraların kullanılması kimi rahatsız etti?
 
Bir süredir gündemde olan dış ticarette millî paraların kullanılması konusu resmen yürürlüğe girdi. Merkez Bankası Çin ile 450 milyon TL’lik para takası gerçekleştirdi. Dolar hiç kullanılmadı.

Amerikan düşünce kuruluşlarından Stratfor bu durumu tabii ki atlamadı:

“Türkiye’yi diğer ülkeler de izleyebilir. Bu uygulama domino etkisi oluşturabilir.”

Türkiye her yıl petrol ve doğalgaza 50-60 milyar dolar ödüyor.

60 milyar dolar cebinde kalırsa elinin ne kadar güçlenebileceğini düşünün.

Hem Fitch hem de Moody's’in raporlarına bakarsanız ne yapılmak istendiğini, Türkiye’nin nereden vurulmak istendiğini çok iyi anlarsınız.

26 çeyrektir kesintisiz büyüyen Türkiye’ye ket vurulmak isteniyor.

Birilerinin 1990’lı yıllar arzusu depreşmiş durumda.

Sadece bu da değil..

Dolar fiyatlandırmaları ile ciddi bir ekonomik durgunluk da hedefleniyor.

Türkiye Gezi olaylarından beri kaç tane keskin virajı otobüsü devirmeden döndü.

El ele verirsek yine döneriz.

Başkanlık da bu yüzden önemli.

Çok uzağa gitmeye gerek yok..

7 Haziran 2015’te yaşananları hatırlayın.. 5 ay hükûmet kurulamadı.

Çünkü bir daha koalisyon olmayacak!