Bundan tam 799 gün önceydi.. MHP için çok zorlu günlerdi.. 7 Haziran seçimlerinden sonra altın tepsi içinde sunulan “Başbakanlığı” elinin tersiyle itmişti..
FETÖ ve iş birlikçilerinden gelen iş birliği tekliflerini bir bir reddediyordu..
FETÖ’nün talimatıyla harekete geçen hâkim ve savcılar partiyi olağanüstü kurultaya zorluyordu..
İşte tam da o çalkantılı günlerde Devlet Bey Kızılcahamam’dan kurultay tarihini açıkladı:
-“MHP’nin 12. Büyük Kurultayı 18 Mart 2018 tarihinde gerçekleştirilecektir..”
Hiçbirimiz inanmadık.. 
MHP içeriden ve dışarıdan kuşatılmıştı..
Devlet Bahçeli istifaya zorlanıyordu..
Günlük değil saatlik tahmin borsası çoktan açılmıştı..
Meral Akşener zincir şovlarla kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışıyordu..
Ama hiçbirisi Devlet Bey’i tanımıyordu..
Dimdik ayakta durdu..
Aldı partisini o çalkantılı dönemden çıkarttı ve bugünlere taşıdı..
Siyasi hamleleri, kararları ders kitaplarında okutulacak türden..
MHP düşürülseydi FETÖ’nün işi kolaylaşacaktı..
Hiç de abartmıyoruz..
Tam da böyle oldu..
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile oturdular bugünleri birlikte planladılar..
 
SALONA ZOR GİRDİK
 
Dün, Ankara Spor Salonu tarihî anlarından birini daha yaşadı..
Çanakkale Zaferi’nin 103. yıl dönümü..
Afrin’e Türk bayrağı çekilmesi..
Ve MHP’nin 12. Olağan Büyük Kurultayı..
Aynı güne rastlaması tam aksine MHP’nin kurultayının önemini daha da arttırdı..
Bütün Türkiye âdeta Ankara’ya akmıştı..
Salonun en az 3 katı da dışarıda kaldı.. İçeri giremedi..
Dev ekranlardan kurultayı takip ettiler..
O kalabalığa rağmen intizam vardı..
Büyük coşku vardı..
Heyecan vardı..
CHP kurultayında göremediklerimiz vardı..
Keşmekeşliğe izin verilmedi..
Her şey planlandığı gibi gerçekleştirildi..
Divan Başkanlığına seçilen Semih Yalçın “Afrin’in düşürüldüğünü” anons edince yer yerinden oynadı..
 
ERDOĞAN’IN İSMİNE DE AYNI TEPKİ
 
Devlet Bahçeli “Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır” deyince benzer coşku yaşandı..
Bütün ülkücüler ayağa kalkarak, ıslıklarıyla, alkışlarıyla Devlet Bey’i onayladılar..
Devlet Bahçeli 2015 yılından bu yana CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun elinden bütün argümanları aldı..
Âdeta ana muhalefet partisinin genel başkanı gibi siyasete yön verdi..
Belirleyici oldu..
“CHP değil de MHP ne der?” sorularını sordurttu..
Ayrıca hem muhalefet hem de iş birliği yapılabileceğini gösterdi..
Türkiye’yi; tarzıyla, söylemleriyle karamsarlığa, kaosa sürüklemeye çalışan Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinin elinden çekti aldı..
 
KURULTAY KONUŞMASI BÖYLE YAPILIR
 
Çok kısa süre önce aynı kürsüde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun heyecansız, yavan kurultay konuşmasını izledik..
Grup toplantısı konuşması gibiydi..
Vizyon yoktu..
Yeni bir şey hiç yoktu..
Kemal Bey bu işleri bir türlü öğrenemedi..
Ama tam aksine Devlet Bahçeli kürsüye çıktığı andan itibaren bütün Türkiye’ye heyecanla kendisini takip ettirdi..
Yeni dönemin şifrelerini anlattı..
2019 vizyonunu paylaştı..
CHP’ye yönelttiği eleştiriler çok ağırdı..
Zaten CHP, HDP ve İYİ Parti kurultaya davet edilmemişti..
Bahçeli’nin CHP’ye yönelik iki cümlesi vardı ki gerçekten çok dikkat çekiciydi:
-“CHP, siyasetteki teftir, bu tefi çalanlar ise Pensilvanya’dan İmralı’ya kadar ne kadar Türk düşmanı varsa onlardır..”
-“Kıbrıs’ta Rum, Ege’de Yunanlı, Karabağ'da Ermeni, Kudüs’te Siyonist, Irak’ta Barzani Peşmergesi, Suriye’de PYD’li olurlar..”
Kürtlere yönelik sözlerinin de altını çizelim:
-“Türkler ve Kürtler arasına nifak sokmak şerefsizliktir, hıyanettir, büyük bir kötülüktür.
Kürt kökenli kardeşlerimi dışlayan bir millet gerçeği olamayacaktır..”
MHP yeni döneme yönelik güncellemesini tamamlamış..
Hazırlıklarını, planlarını 2019’u hedefleyerek çoktan bitirmiş..
Devlet Bahçeli kesinlikle yeni dönemin mimarları içinde anılacak..
Adını siyaset tarihine çoktan yazdırdı...

Türkiyegazetesi