Bahçeli'nin 2 Kasım kabusu

Mayıs 2002'de Başbakan Bülent Ecevit hastaydı.

  • GİRİŞ30.08.2015 09:47
  • GÜNCELLEME30.08.2015 09:47

Bunu fırsat bilen Başbakan Yardımcıları Hüsamettin Özkan ve Mesut Yılmaz, 3'üncü Başbakan Yardımcısı MHP lideri Devlet Bahçeli'yi 'yemek' için kumpaslar kuruyordu.
Kumpaslar Bahçeli'yi çok rahatsız etmişti. 7 Temmuz 2002 günü, Bursa Keles ilçesinde düzenlenen "11. Kocayayla Türkmen Kurultayı"nda, herkesi şaşırtan bir açıklama yaptı: "3 Kasım 2002 tarihinde erken seçim yapılmalıdır" Seçim yapıldı.
Bahçeli'nin lideri olduğu MHP, barajın altında kaldı. Stratejisi çökmüştü. İstemediği bir sonuçla karşı karşıya kalarak, Genel Başkanlıktan istifa etti. Bunu neden hatırlattım. Hafızayı beşer unutmaya mahkûmdur.
7 Haziran seçimleri gece yarısı, Devlet Bahçeli gelen sonuçlara bakıp "15 Kasım 2015'te Erken seçim olmalı" açıklamasını yaptı.
1 Kasım'da seçim olacak. MHP lideri Bahçeli bazı stratejiler kurgulayarak, bu açıklamayı yaptı. Aradan geçen 70 gün içinde, Bahçeli stratejilerinin tutmadığını görüyoruz.
2 Kasım gecesi Bahçeli'nin 2002'yı hatırlatacak bir kâbusu yaşaması, siyaseti bilen platformlarda yoğunlukla konuşuluyor.
Muhtemel, kâbusu anlatmak için 2002 örneğine işaret ettim. 
MHP'Lİ SEÇMENİN RUHU: 2002 seçimi oy depoları incelenince, MHP 'li seçmenlerin yüzde 6'sının yeni kurulan Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti'ye oy verdiği anlaşılıyordu. Yani, MHP seçmeni yakın bulduğu AK Parti'ye rahatlıkla oy verdi.
2007'de, 2011'de ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu destek sürdü.
1 Kasım'da da MHP'li seçmenin, aynı ruh havuzuna seslenen KONYA-YÖRÜK-BÜYÜK MİLLİYETÇİ ruhun temsilcisi Ahmet Davutoğlu'na yakın duracağı hissediliyor. Böyle bir durum gerçekleşirse, hem koalisyonlar dönemine engel olunur hem de, ekonomik-siyasi istikrarla Yeni Türkiye'nin 2023 vizyonunun gerçekleşmesine yol açılır.
Nitekim Tuğrul Türkeş, bu birliğin ilk işaretini verdi. 
7 Haziran seçimleri sonrası, AK Parti ile ortak bir hükümet kurulmasını bekleyen, MHP'li seçmenler çok üzülmüş durumdalar. Genel Başkanları Bahçeli'nin 'HERŞEYE HAYIR' manasındaki stratejilerini anlamakta zorlandıklarını biliyoruz.
Peki, Bahçeli hangi stratejileri kurdu da, istediği sonuca ulaşamadı? Bu soruya cevap arayalım: Birinci stratejisi "Siyaseti kilitleme" üzerine kurgulanmıştı. Bu strateji, CHP ve HDP'yi diskalifiye etti. "Ak Parti'yi kendi havuzuna çekmek" istiyordu.
Bunu da sağladı. Başbakan Davutoğlu, ikinci kez görüşmeye geleceği dakikada, bu stratejisini değiştirdi. "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kuşatma. Davutoğlu ile Cumhurbaşkanlığı arasında bir açılma" merkeze alındı. Aslında, bu fay hattına Davutoğlu'nun düşmeyeceğini, Bahçeli düşünmeliydi.

Yazının tamamı için tıklayınız...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat