Türkiye’nin büyük hamleleri

21'inci yüzyıl gerçeğine göre hareket eden Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, jeopolitik hamlelere hız verdi.

  • GİRİŞ24.08.2016 09:51
  • GÜNCELLEME25.08.2016 08:15

Yakın coğrafyadan başlayarak, giderek açılan halkalar biçiminde Afrika, Asya ve Doğu Avrupa içlerine doğru stratejik-diplomatik ağlar yeniden örülüyor.

Bugün sadece Türkiye sınırları içinde politika yapmayan, dünya bakan, jeopolitik ilişkileri hedeflemiş ülkemizin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan varken içe kapanmamız, dışa bakmamamız düşünülemezdi.
Türkiyemiz, Karadeniz ve Akdeniz gibi stratejik konuma sahip. Karadeniz'de 5 ülke ile komşuyuz. Akdeniz'de 21 ülke var. Kuzey Afrika ile tarihi bağlarımız var. Böyle bir konuma sahip Türkiye'nin komşularıyla kavgalı, problemli yaşaması akla ziyan bir durumdu. Oyun üstüne oyun kuran, arka arkaya taktikler geliştiren küresel ülkelere bakıp herhalde yerimizde oturamazdık. Yakın coğrafyaya yönelik stratejilerimiz ve taktijklemiz var. Bu bağlamda, Irak ve Suriye yabancı bir ülke değildi.

Tarihi, dini bağlantılarımız olan, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde, kadim coğrafyamızdı. Bu nedenle, bu ülkelere bakışımız, ilgimiz, muhakkak Haçlılardan farklı olmaktaydı.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan Suriye'de dengelerin yeniden kurulmasını sağladı.

Başbakanımız Binali Yıldırım'ın, göreve geldiği ilk günden bu yana 'dostları artıran, düşmanları azaltan' politikası, nihayetinde, Türkiyemize yeni manevra alanları yaratmaktadır.
Nitekim, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın Rusya lideri Putin'le stratejik buluşması Amerika ve Avrupa'nın nefesini kesti. Böyle bir akıllı manevra, Türkiye'ye karşı Irak'ta, Suriye'de tutarsız, ilgisiz davanın Amerika ve Rusya'nın aklını başına getirdi. Bakınız... Derin Amerika'nın beyin adamı-Başkan yardımcısı Ankara'ya gelmek zorunda bırakıldı.

Ondan bir gün önce, Mesut Barzani'nin Ankara'ya gelmesi, Ortadoğu'da kartların yeniden karılmasına anlamına gelmektedir. Türkiye akıllı politika izliyor. Suriye konusunda, oyun üstüne oyun oynayan Batı'ya karşı Türkiye'de aynı metotla cevap veriyor. Almakta olduğu yeni tutumu akıllı unsurlarla donatıyor. Amerika, Esad'ı devirmek için yola çıkmış Türkiye'yi tahrik ederek, NATO'yu öne sürerek oyun kurmuştu.
Bir baktık, Amerika 2013'te taktik değiştirdi. Esad'lı Suriye oyununu devreye soktu.

Biz, karakterli davranıyorduk. Fakat Batı öyle mi? Türkiye'ye rağmen, Kuzey Suriye'de KUKLA PKK DEVLETÇİĞİ kurmaya çalışan Amerika, gözümüzün içine baka baka oyun oynuyordu.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan Putin'le görüştü. Türkiye'nin yeni pozisyonu, Suriye'de ikiyüzlü, kirli, sinsi politika uygulayan Amerika ve Avrupa'nın nefesini keserken, kuşkusuz en önemli gelişme Esad'ın, ABD taşeronu PKKPYD'yi bombalamaya başlamasıyla gelişme gösterdi. Yeni pozisyon: "Şu anda öncelik, Suriye'de akan kanın durmasını sağlamaktır.

Suriye'nin geleceğinde Esad'a yer yoktur; ama geçiş sürecinde olabilir.
Türkiye, ABD, Rusya ve bölge ülkeleriyle işi yürütecektir." Yeni pozisyon, Esad'ın iktidarının destekleneceği anlamını taşımıyor, ama geçiş sürecinde iş başında kalmasına itiraz edilmeyeceğini gösteriyor.

SONUÇ: Putin Türkiye'ye neden yaklaştı? Amerikan Başkan Yardımcısı Biden Ankara'ya neden gelmek zorunda kaldı? Mesut Barzani'nin Ankara'ya gelmesini, Amerika'nın taşeronu PKK-PYD'yi Esad'ın bombalamasını, Elazığ-Gaziantep hain bombalarının zamanlamasını aynı parantez içinde okuyalım. Yeni Dünya stratejiler ve taktikler dünyası... Amerika, Avrupa, çok plan yaptı. Cetvellerle haritalar çizdi. Yeni devletçikler çıkardı. Bugün Türkiyemiz'de, Stratejik Hedefli Cumhurbaşkanımız'ın çizdiği yolda politikalarını yeniledikçe, zamanında ayarlamalar yaptıkça, başta Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Yemen'de manevra alanlarını geliştirmekte, ikiyüzlü Batı'nın nefesini kesmektedir.
..

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat